logo

trugen jacn
21 Nisan 2015

Doç.Dr. EKREM,ÇİN’İN PROJESİ,DOĞU TÜRKİSTAN’İN ÖNEMİNİ DAHA DA ARTTIRACAKTIR.

Hamit Göktürk / UYgur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

9 yıl aradan sonra Pakistan’ı devlet başkanlığı düzeyinde ilk ziyareti gerçekleştiren Çin devlet Başkanı Xi Cing Ping 2 gün  süren resmi ziyaretini tamamlayarak bu ülke’den ayrıldı.

Çin devlet başkanı Pakistan’da en üst düzey protokol ile ağırlanmış ve bu ziyarete çok önem verildiği görülmektedir.İki gün yoğun şekilde  devam eden  ziyarette Çin ile Pakistan arasında   11 anlaşma imzalamış olup,bunun 11 milyarlık kısmı karşılıklı ticaret, kalan 35 milyarlık bölümü ise  Çin’in Pakistan’da yapacağı çeşitli yatırımlarda kullanılacaktır.
Doğu Türkistan’ın Kaşgar şehri  ile  Pakistan’in Guvadara Liman kenti arasında Hava yolu köprüsünün yanında dünya standartlarında karayolu ile demir yolu hattı de inşa edilecektir.Bu yolların güzergahlarında güvenliğin sağlanması,   bir türlü istikrar ve huzura kavuşamayan Pakistan’in geleceği için de çok önem arz etmektedir.

Çin Lideri Xi’nin Pakistan ziyareti ve yapılan anlaşmaları Özgür Asya Radyosuna Doğu Türkistan açısından değerlendiren Ankara Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi ve aynı zamanda SDE. uzmanı  de olan Doç.Dr.Erkin Ekrem şöyle konuştu ;

ÇİN-PAKİSTAN EKONOMİK ANLAŞMASI İLE  DOĞU TÜRKİSTAN,  ÖNEMLİ BİR STRATEJİK GEÇİŞ GÜZERGAHI HALİNE GELECEKTİR.

    Çin’in enerji ihtiyacını karşılayacak petrol ve doğal gaz nakillerinde kullanılacak boru hatları de bu yollarla birlikte inşa edilecektir.Çin ve Pakistan’in   bu yatırımların  güvenliği için ülkelerindeki ıstikrar ve güvenliği temin etmeleri zorunludur. Çin Doğu Türkistan’da istikrarı sağlamak için şimdiye kadar olduğu gibi “Sert Yumruk=Kattık Kol” politikası uygularsa Uygur Türklerinin vereceği karşılık de aynı derecede sert olacaktır. Bu ihtımaller göz önüne alınıdığında Çin için Doğu Türkistan’ın önemi birkaç kat daha artmış olacaktır. Ancak, ve insan hakları hak ve hukuk temelli bir karşılıklı dialog yolunu seçerse o zaman her iki taraf için çok olumlu sonuçlar elde edilebilecektir. İnsanların doğal hak ve hukukunu,dilini,örf adetlerini ve en önemlisi dini değerlerini kısıtlamak,engellemek ve yasaklamak ve bunu  yaparken de  askeri kuvvet  ve aşırı güç kullanarak  bunları gerçekleştirmek mümkün değildir. Şimdiye kadar Çin’in bu yöndeki uygulamaları bu yönde olmuştur ve hiç bir olumlu sonuç de elde edilememiştir.

BU ANLAŞMA İLE BÖLGE’DE PAKİSTAN’İN STRATEJİK ÖNEMİ DE DAHA ARTACAKTIR.

Pakistan,Doğu Türkistan Türklerinin tarihi komşusu,ipek yolu üzerindeki ortakları ve en önemlisi de Müslüman olmaları hesabiyle din kadeşliği noktasında tarihi ve dini bağları vardır.Pakistan tarihte ve günümüzde de Doğu Türkistan Türklerinin batı’ya yanı İslam dünyasına açılma noktasında bir kapı görevi görmektedir.Kutsal Hac yolculuğu ve ticaret Pakistan toprakları üzerinden yapılmaktadır.Pakistan kurulduğu tarihten beri bir türlü istikrara kavuşamamış,komşusu Afganistan ve Hindistan ile sürekli olarak sorunlar yaşamaktadır.Ülke çeşitli Milletlerin,Dinlerin,mezheplerin ve dillerin yaşadığı bir coğrafya’dır.Pakistan’da Hükümete bağlı olmayan “Gayri alaka = İrtıbat dışı” olarak adlandırılan bağımsız bölgeler vardır.Merkezi Hükümet bu bölgelere yeterli derecede hakim değildir. Bu bağımsız bölgelerden Veziristan’da Doğu Türkistan İslami Hareketi’ne bağlı yüzlerce Uygur Savaşçı’nın bulunduğu zaman zaman medya’ya yansımaktadır.BU anlaşmaların bir kısmı de bu bölgelerde yaşayan ve Doğu Türkistan’ı Çin esaretinden kurtarmlayı amaçlayan bu Silahlı guruplar ile ilgili olduğu tahmin edilebilir. Pakistan İslam Cumhuriyeti adını taşıyan ve yasalarının büyük bir bölümünde İslami esasları temele aldığını iddia eden Pakistan yönetimi geçmişteki söylemlerine ve uygulamalarına bağlı olarak “ Çin’in bu Düşmanlarını Müslüman Uygurların Katili ve müttefiki Çin’e Teslim etmekten çekinmeyecektir.
Bu anlaşmalar ile yapılması düşünülen Kara,demir yolu ile enerji nakil hatları bu bölgelerden geçecektir.Bu güzergahta yaşayan Pakistanlıların hayat ve refah düzeyleri olumlu yönde etkilenecektir.Bunun yanında Pakistan yönetiminin bu yatırımların güvenliğinin sağlanması noktasında bu bölgelerdeki kontrolü ve baskısı de tedrici olarak artacaktır.
Ancak şu de unutulmamalıdır ki, Pakistan’da tam olmasa da demokrasi kuralları işlemektedir.Ayrıca,Siyasi Parti’lerin geçmişi yüz yıllara dayanan dini Cemaatlerin,Kabilelerin ve Sivil Toplum kuruluşlarının etkisi çok büyüktür.Hükümet çok güçlü İslami değerlere sahip bu Partiler,Dini Cemaatler ve Kabilelere rağmen Çin’in her dediğini yapmasına Din kardeşleri olan Müslüman Uygurları daha fazla bastırmasına müsaade etmeyecektir.Pakistan merkezi yönetiminin tam hakimeyeti ve kontrölü söz konusu değildir.

ÇİN, EMPERYAL EMELLERİNDE FIRSATÇILIK YAPMAK İ            Günümüz dünya konjektörü Çin için çok elverişlidir.Rusya ile yakın dayanışma ve stratejik işbirliği içinde bulunmaktadır.Şanghay İşbirliği Örgütü de bu arada hesaba katılmalıdır,diye düşünüyorum.Ancak,tarihten beri Çin-Rus rekabeti mevcuttur ve rekabet hiç bir zaman sona ermeyecektir.Bu iki ülke bir birlerini desteklerken, bir yandan da bir birlerini alt etmek için aynı zamanda fırsat da kollamaktadır.İleride bu durum her zaman değişebilir.
ABD., Çin’in dünya’ya tek başına hakim olma ve tek başına yönetemek olan gizli ve açık  emperyal emelelerinin çoktandır farkındadır ve gereken tedbirleri de almaktadır. ABD.  dünya’nın diğer bölgelerden kaydırdığı güçlerini ve Uçak  ve Savaş gemilerini Çin’i çevreleyen bir şekilde  Pasifi bölgesinde konuşlandırmıştır. Önümüzdeki birkaç yıl içinde ABD.Kuvvetlerinin % 60’ı bu bölgeye gelmiş ve askeri üslerine yerleşmiş olacaktır. ABD.Çin’in açık denizlerde Pasifil Okyonosunda önünü kesmik, dengelemek ve dizginlemek istemektedir.
Çin,bunun farkındadır.Bu konuda büyük bir fırsatçılık yapıyor. Kendisine Uygun ortam ve uluslar arası konjöktürden faydalanarak bu atılımlarını bir an önce, ABD engeli ve tehdidi oluşmadan gerçekleştirmek istemektedir. Çin, Basra Körfezi’nde kuracağı ekonomik üsle çok yakınındaki İran’ı Türkiye’yi ve hatta bütün Ortadoğu’ya atlamak ve sarkmak  amacındadır.

 ÇİN DÜNYA BARIŞINI TEHDİT EDEN BU EMELLERİNDEN SURATLE VAZGEÇMELİDİR.
Doç.Dr.Erkin Ekrem Çin’in bu  politikasını gelecek  ve sonuçları açısından şöyle değenlendirdi ; ” Çin İpek yolu projesi ve başka söylemeler kullanarak kendisini,bölgeyi ve uluslar arası toplumu istakrarsızlaştırmak ve tehdit etmek yerine,evrensel değerlere saygı göstermelidir. İnsan hakları bağlamında karşılıklı saygı ve sevgiye dayanan ve insanların yaşam haklarını tehdit ve yok etmeyen bir politika izlemelidir. Çin’in emperyal emelleri hiçbir saman tahakkuk etmeyecektir. Günümüz Çin yöneticileri tarihten ders almalı,diğer faşist,şövenist ve zalim hakimiyetlerin akibetini iyi tehlil etmelidirler,diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Etiketler: » » » » »
Share
2303 Kez Görüntülendi.