ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı 2022 dini özgürlükler raporunda Çin’in işgalindeki Doğu Türkisan’da yaşayan Müslüman Türklere yönelik baskı, zulüm ve insan hakları ihlallerine ilişkin yıllık raporunda : ” Çin’in Uygur bölgesinde yaşayan Uygurlar ve diğer Müslüman Türk halklarına yönelik baskı,zulüm ve insan hakları ihlalleri insanlığa karşı bir suç ve etnik soykırım olduğu ” açıklandı. Uygurlar meselesini güçlü bir şekilde vurguladı.
15 Mayıs’ta ABD Dışişleri Bakanlığı, son bir yılda dünyadaki dini özgürlüklerin durumunu değerlendiren “2022 Uluslararası Din Özgürlüğü Raporu”nu yayınladı. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken 2022 yılı Dini Özgürlükler raporunu bizzat kendisi açıkladı.
Bakan Blinken şöyle konuştu : ” Rapor, dünyadaki 200’e yakın ülke ve bölgede din özgürlüğü durumunun kapsamlı bir şekilde araştırılması ve değerlendirmesini sonucu objektif ve somut bilgi ve verilere göre hazırlanmıştır. Dışişleri Bakanlığı’nın yıllık din özgürlüğü raporunun amacının, dünya çapında din veya inanç özgürlüğünü baskılayan alanları tesbit etmek, vurgulamak, bu konuda hesap verebilirliği teşvik etmek ve nihayetinde din veya inanç özgürlüğünün herkes tarafından paylaşıldığı özgür bir dünyaya doğru ilerlemektir. Son bir yılda bazı ülkelerde din özgürlüğü durumunda iyileşme kaydedilmesine rağmen, birçok ülkede dini özgürlüklere karşı baskıların şiddetinin daha da yoğunlaşarak arttığına tanıklık etmekteyiz. Maalesef dünyanın birçok yerinde hükümetler, işkence, şiddet, yasadışı gözetleme ve sözde yeniden eğitim kampları da dahil olmak üzere bir dizi acımasız ve insanlık dışı yöntemler kullanarak dini azınlıklara zulmetmeye devam ediyor. Ayrıca dini azınlık mensuplarını belirli iş ve mesleklerden dışlamakta ve önemli dini bayram günlerde onların tatil yapmasına izin vermemekte ve onları çalışmaya zorlayarak ayrımcılık yapmaktadır. ” dedi.
ABD. cesur din özgürlüğü aktivistlerini desteklemeye devam edecek
Bakan Blinken açıklamalarına Uygur bölgesindeki dini özgürlükler başta temel insan hakları ihlallerini de gündeme getirerek sözlerini şöyle sürdürdü : ” ABD Dışişleri Bakanlığı, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan çeşitli dini azınlıklara yönelik baskı ve zulmün ortaya çıkarılması ve teşhir edilmesinde önemli rol oynayan kişi, kurum ve kuruluşlar ile ve bağımsız insan hakları örgütlerinin bu cesur aktivistlerini çabaları çok değerli ve önemli buluyorum.” dedi.
Uygur Aktivist Ve STK.ların Çalışmalarını Takdirle Karşılıyoruz
ABD olarak, özellikle Çin’in Uygur bölgesinde yaşayan Uygurlara yönelik etnik soykırım uygulamalarının belgelenmesinde ve teşhir edilmesinde rol oynayan Uygur Hareketi Örgütü ve Uygur İnsan Hakları Vakfı’nın çalışmalarını bundan sonra da desteklemeye devam edecektir. Dünya çapında faaliyet gösteren bu kahraman aktivistler ve sivil toplum kuruluşları, kendilerine ve ülkelerinde yaşayan ailelerine yönelik tüm riskler ve olumsuzluklara rağmen çalışmalarına cesaret ve özveri ile devam ettirmektedirler. Örneğin, Uygur Hareketi Örgütü ve Uygur İnsan Hakları Vakfı gibi STK’lar, Çin’in Uygur bölgesinde yaşayan Uygurlar başta diğer Müslümanlara karşı soykırımı ve insanlığa karşı suçları hakkında araştırmalar yapıyor bilgi ve anıtlar topluyor. ABD olarak bu Uygur aktivist ve STK.ların bu cesur çabalarını takdirle karşılıyoruz. ABD,yönetimi ve diğer Demokrası değerlerine bağlı ülkelerin diğer ilgili Hükümet yetkilileriyle olan iletişimimizde görüşmelerimizde din özgürlüğünü açıkça ve doğrudan direkt olarak gündeme getirmeli ve bu değerleri savunmalıyız. ABD olarak müttefiklerimiz ve dostlarımız ile birlikte din özgürlüğünü korumak ve geliştirmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Uygur Hareketi Teşkilatı Başkanı Sayın Abbas Abbas bugün radyomuza yaptığı açıklamada ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Uygur örgütlerinin bu konudaki çalışmalarını yakından desteklediğini söyledi. Çalışmalarının onaylanmasından duyduğu mutluluğu da dile getirdi.
Amerikan Uluslararası Din Özgürlüğü Komitesi Başkanı ve Uygur İnsan Hakları Komitesi Başkanı Nuri Türkelmu, radyomuza yaptığı konuşmada Uygur İnsan Hakları Komitesi raporlarının rolünün teyidini memnuniyetle karşıladı.
ABD’deki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de davet edildiği basın toplantısına Amerika Uygur Federasyonu Başkanı Alfidar İltabir de katıldı. Radyomuza görüşme sonunda hem Bay Blinkin hem de Sayın Hussain Rashid ile Uygur meselesini görüşme fırsatı bulduğunu söyledi. Uygur meselesinin ABD Dışişleri Bakanlığı’nın raporlarında ve basın toplantılarında Uygur meselesinin ABD diplomasisinde önemli bir mesele haline geldiğinin bir göstergesi olarak defalarca sunulduğuna dikkat çekti.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın raporla ilgili olarak bugün yaptığı resmi açıklamada, “ABD Dışişleri Bakanlığı, Çin’in Uygurlara yönelik zulmünün soykırım ve insanlık suçu olduğunu tespit etmiştir.” Bu sorunları çözmek için mali yaptırımlar, vize kısıtlamaları ve “Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası” uyguladık ve zorla çalıştırma ile üretilen malların ithalatını yasakladık.