Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
Türkiye’de “Dev Çin” demeye alışan elitler çok. Doğrudur.Çin dünyanın 2. Ekonomisi olup, 3 milyonluk orduya, 450 adet atom bombasına sahiptir. .Ancak cücelik, korkaklık ve aşağılık kompleksinden ve psikolojisinden bir türlü hala kurtulabilmiş değildir.Çin polisi’nin 09 Temmuz-2015 gecesi Tayland’ın Bankong hava alanda 109 Uygur mülteci kardeşimizi teslim aldıktan sonra,tv.ekranlarına yansıyan aşağılık muameleleri ve onlara yaptıkları insanlık dışı davranışlar, bunun en açık ve net delili olmaktadır.
Çin devletine bağlı ve onların birer propaganda araçları olan televizyonlar,gazete ve internet medyası 3 gündür Çin polislerinin,elleri arkalarından kelepçeli,kafalarına siyah çuval geçirilerek numaralanmış mazlum Uygur Kardeşlerimize yaptıklarını birer “Kahramanlık Destanı” olarak dünya’ya ve kendi kamuoyuna duyurmakta ve bu insanlık dışı aşağılık davranışlarını övüp bitirememektedir.Neymiş o kahramanlıklar? Tayland’dan 109 “Uygur terörist”i yakalayıp uçakla Çine getirmiş !
Şu üstteki fotoğrafta başına çuval geçirilmiş olan Uygur ve onun başına siyah torba,ayağına zincir,eline kelepçe takma cesareti gösterebilen “ sözde Kahraman” Çin polislerinin görüntüleridir. Resimlerde Çin polisleri ağzına maske takmıştır.Neden? Çünkü, “Uygur Terörist”lerden bulaşıcı hastalık bulaşmasın diye ve onlarda iğrendiği için. Siz sorabilirsiniz; önce bu insanlar sağlık kontrolünden geçirilip, aralarında hasta varsa tıbbi müdahale edilmeli değil mi? Yıkanma özgürlüğü elinden alınan bu insanlar kokuyorsa,banyo yaptırıp uçağa alınırsa daha insani olmaz mıydı? Çin yönetimi, Uygurları insan olarak görmediği için insani muamele yapmak da aklına gelmiyor.
Başına siyah torba geçirilmiş Uygurları uçaktan indiren Çin polislerinin kibirli pozlarından başka Uygur kadınlarının başına siyah torba geçirilmiş hali ile Çinli kadın polislerce uçaktan indirilen görüntüleri özellikle servis edilmektedir.
Başına siyah torba geçirilmiş Uygur kadınlarını Çinli kadın polisler uçaktan indiriyorlar.
O masum köylü kadınlarını çocukları önünde tartaklanıp, yemek yapmak,çamaşır yıkamaktan başka bir işi bilmeyen ellerine kelepçe vurarak,başına siyah torba geçirerek,Çin kadın polislerince uçak merdivenlerinden indirdiği görüntüler ,Çinin caydırıcı güce sahip olduğunun mu kanıtıdır? Bumu kahramanlık?
Yaklaşık 2 yıldır, Tayland Hapishanelerinde tutulan bu mülteci Uygurların trajik durumunu bütün dünya yakinen biliyor. Tayland yönetiminin uluslar arası hukuk,yasalar ve insani değerleri hiçe sayarak ve çiğneyerek Çin’e teslim ettiği 109 Uygur’un 80 ne yakını kadın,çocuktur. Aralarında Tayland Hapishanelerinde doğan bebekler de bulunmaktadır.
Çin’e teslim edilen ve onların karanlık cehennemine zorla itilen bu mülteci Uygur Türkü Kardeşlerimiz, dünyada zulümsüz bir yer,korkusuzca Allah’a ibadet edebilecek bir mekan ve huzurlu bir yaşam arayıp hicret yoluna düşen insanlardır.Onlar,Çinli insan kaçakçıları,Çin polisi,Çin gümrük Muhafızlarının koordineli ve yakın iş birliği ile, konteynerlere doldurularak Vietnam,Tayland,Malezya,Miyammar sahillerindeki ormanlara bırakılmış insanlardır. Doğu Asya ülkelerine dağılan mülteci Uygur ailelerinden son Türkiye’ye gelen 173 kişi ile toplam binden fazla sığınmacı Uygur Türkü, devletimizin şefkatine mazhar olarak Kayseri’ye boş Lojmanlara yerleştirilmiştir.
Bu Kardeşlerimiz Kayseri Büyükşehir belediyemizin Peygamber Efendimizi bağırlarına basan Nurlu Medine-i Münevvere’nın Ensar ruhunu taşıyan Hamiyetperver Kayserili Kardeşlerimizin himmet ve yardımları sayesinde her türlü temel ve insanı ihtiyaçları karşılanmış olarak, huzurlu, korkusuz,mütevazi ve mutlu bir hayata kavuşmuş durumdadırlar.
Çin,Tayland’dan teslim aldığı 109 Uyguru “Terörist ve Terör suçlusu” ilan etti ve “onlar yakalanarak Çine götürülmeseydi,Türkiye üzerinden Suriye,Irak’a gidip İŞİD saflarına katılacaktı” iddiasını ısrarlı bir şekilde sürdürmekte ve Türkiye Cumhuriyeti devletimizi de onlara insanı yönden yaklaştığı için hayasızca suçlama densizliğini göstermektedir. Çin’e göre,teslim edilen bu kardeşlerimiz “Terörist” ise, neden aynı kaderi,yolu paylaşan ve ayni durumda olan ve Tayland’dan gelip Kayseri’ye yerleşen yüzlerce Uygur sığınmacçı arasından bir tek “TERÖRİST” çıkmadı ?
Nisan – 2015 Tayland Hapishanesindeki Uygurlara ait görüntüler
Çin’in,Uygurları Suriye ve Irak’taki uluslar arası terör örgütlerine bulaştırma,bu arada Türkiye’ye de leke sürme projesi 2012 yılında hazırlanmış ve aynı yıl de uygulanmaya başlamıştır. Hoten,Kaşgar,Gulca ve Aksu Vilayetlerine bağlı bazı ÇKP.Siyası Danışma Konseyi(Siyasi Kengeş)’e bağlı Camilerde başında sark ,elinde tesbih,sakallı Çin istihbaratı (EnÇüen Ting’a ) bağlı Çin ajanı komünist imamlar “Esat’a karşı Suriye’de cihat yapmak farzdır.” Tebliği yapmaya başladı. Bu “tebliğ” e paralel olarak,zulüm ve baskıdan bunalan Uygurları sınırdan güvenlik içinde çıkaracağını iddia eden “bilgili ve yardımsever ” Uygurlar ortaya çıkmaya başladı.Türk vatandaşı Uygurlar arasından Urumçi’ye giderek bu işin içinde yer alan “Tüccarlar” da bu pravaakasyona şebekesine dahil oldu. Doğu Türkistan’dan Çin deniz sahil şehirlerine trenlerle, oradan konteynerler ile güney doğu Asya ormanlarına ulaşan Uygurlar memleketlerine “başarılı bir şekilde Hicreti gerçekeleştirdikleri” müjdesini yakınlarına telefonla anlattılar. Böylece “ Hicret peygamberimizin sünnetidir” Hedis-i Şerifi’ne riayet eden bir anlayış ile aileler tarlalarını, ev,barklarını ve sahip olrdukları her şeylerini çok ucuza ve tez elden satarak , eşlerini ve çoluk çocuklarını de yanlarına alıp kafileler halinde önce Çin’e oradan da bu paralarını Çinli İnsan Kaçakçı Şebekelerine vererek Çin’den Güney doğu Asya ülkelerine akın etmeye başladılar.Kimsenin ve uçar kuşların dahi geçmesine izin verilmeyen Çin sınırından nasıl biz geçirildik? 45 yaşa dolmayan insanlar camiye giriş yasak olan yurdumuzda neden cihat tebliği yapan imamlara kimse bir şey demiyor? diye de düşünmediler bile. Kalabalıklardan oluşan kafileler cihat etmek için değil, dinlerini ve inançlarını korumak ve daha iyi yaşayabilmek için için yeni vatan arayıp çıkıyorlardı.Cihad etmeye kadınlar ve çoluk-çocukla gidilmeyeceğini her kes biliyordu. Ancak,kimse bu Çin yönetiminin de dahil olduğu kaçakçılık organizasyonu ağından kurtulamıyordu.Çin istihbaratı,Çin’in içindeki “Uygur Hicret kafilesi” organizasyonunu bile yabancıların eline teslim etti.Güney doğu Asya ülkelerinde bavul-bavul doların dolaştığı, para bölüşümünde kanlı kavgalar olduğu haberleri geliyordu.Görünmeyen ve fark edilmeyen karanlık eller,bir kısım Uygurları Suriye’deki çeşitli cihatçı gruplara dağıtmayı başardılar.2013’de güneydoğu Asya,Türkiye ve Suriye arasındaki trafik hızlanmaya başlamışken,Kendinin nereye,niçin götürüldüğünden haberi olmayan Uygur kardeşlerimizi bu işten caydırmak için çok çaba gösterildi İstanbul’da. Ancak,göze görünmez eller bu kardeşlerimiz ile Türkiye’de yaşayan Uygurların bir biri ile karşılaşmasını önleyecek tüm engelleri koydular.Suriye’ye gidenler Türk gazetecilere röportaj vermeye başladıktan sonra ortada gizlilik diye bir şeyde kalmadı zaten.
Kısası,Çin,Uluslar arası iğrenç,aşağılık bir organizasyon ile Uygurları,”uluslar arası terör örgütünün bir parçası” olduğunu kanıtlayacak bir bataklığa sürükledi.Çin istediği sonuca ulaşamadı.Tayland’da 2 sene kadar kalan mağdur Uygurlar,Çin’in gerçek yüzünü, sinsi tertipleri ile Müslüman Uygur Türklerini uluslar arası topluma mahkum ettirme gibi emellerini deşifre olmasını sağladı ve Komünist Çin’ tüm dünya’ya rezil ve rüsva olmasını temini ettiler.
Çin, Uygur Türklerine kurduğu tuzağı gerçekleştirmeye muvaffak olamadı. Kendi başarısızlıklarının intikamını,Tayland’dan götürdüğü masum Uygurlardan almaya ve uluslar arası arenada Türkiye’yi karalamaya çalışmaktadır.
Uygur Türkleri cömert,kahraman,saf karaktere sahip bir halktır.Şefkat gösterenin karşısında hemen duygulanır,içini döker.Kendi içinde ajan çok olduğundan,yabancıları daha güvenli olarak görürler.Bu yüzden gittiği her yerde kolay harcanırlar.
Uygurlar öncelikle ve ivedilikle siyasi olgunluğa erişmek zorundadırlar.Vatanını ve Milletini sevmek,vatanın ve Milletin çıkarlarını gözetmek ve bu çıkarlara yararlı olmaktan geçer.Başımızı,iyi insanda,kötü insanda okşayabilir.Türkçe ,Arapça,İngilizce… konuşan,elimize para tutuşturan her kesi Doğu Türkistan’ın hamisi olarak görmemeliyiz.Gerçek dostluk koşulsuzdur.gerçek yardım emir içermez.
Müslüman Uygur Türkleri için bu dünya’da Allah’tan sonra gerçek hami ve koruyucu Türkiye Cumhuriyeti devletimiz ile yüreği geniş,şefkati ve merhameti bol Türk halkıdır.Türk Halkı Uygur Türkü mazlum Kardeşlerini karşılıksız ve Allah rızası için sever ve sevmektedir de.
Türkiye’de Çin korkusu ile yaşayan bazı Doğu Türkistanlı kardeşlerimin durumuna bakarak çok üzülüyorum. İstanbul’da yaşayan Uygurlar arasında bırakın Doğu Türkistan bayrağı asılı bir toplantı yada yemeğe gitmeyi,camide namaz kılarsam ajanlar fotoğrafımı çekerek Çine gönderecekler,oradaki ailem işkence görecek,diye camiye bile gidemeyenler vardır.Tüm insanlık özgür yaşayabilmek için her şeyi feda ederken,Özgür bir ülkede özgürlükten kaçıp yaşamaktan daha acı verici bir durum var mı insanoğluna? Bazı kardeşlerim,bu korkaklardan nefret ediyorlar.Ben hep söyledim ve söylüyorum; biz kendi gölgesinden bile ürküp yaşayan o kardeşlerimizden değil,Allah özgür ve onurlu yaradan insan oğlunu bu durumlara düşüren rejim ve o rejimi yaradan zalimlere nefret etmemiz lazım.
Uygurlar arasına sokulan Çin ajanları, İsveç, ve Almanya’da fakat o ülke vatandaşları olan Uygurları takip ettiği için, bu ülkelerin istihbarat örgütlerince çökertildi ve yargıya teslim edildi.En çok Uygur toplumu yaşayan Türkiye’de cirit atan Çin ajanları da bir gün Türk Savcılarının dikkatini çekeceğini ve adalet önünde hesap vereceğine yürekten inanıyoruz.
Cebimizde para varsa,her zaman harcayabileceğimiz gibi,mevcut gücümüzü israf etmeden koruyabilirsek lazım olduğunda yerinde kullanabiliriz.Aziz halkımızın acılarının bitmesine çok az zaman kaldı. Dev gibi görünen delirmiş Çin’in akıl almaz zulmü en kısa zamanda ebediyen sona erecektir.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Ekonomi » etnik Çatışma » Foto Galeri » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » Siyaset
BENZER HABERLER