Şimdi Çin zulmü altında inleyen Doğu Türkistan’dan doğan Kaşgarlı Mahmut’un Türklüğe bıraktığı muhteşem mirası “Divanu Lugati’t Türk”ün romanını yazan Hasan Kallimci’yi kutluyorum.

Değerli Türk bilimci hocamız, Aksakalımız, Prof.Dr. Ahmet Bican Ercilasun’un yayına hazırladığı bu ilk Türkçe sözlük eline geçince, Hasan bey de bunun romanını yazmak fikri doğmuş. Uzun uzun üzerinde çalışarak Sözlük içinden 700 kelime seçmiş ve onları kullanarak BİLGİN ŞEHZADE romanını yazmış. Bu roman orta okul öğrencileri seviyesine göre yazılmış bir eser. Ama bence ortaokul değil daha ileriki yaşlardaki insanlar bile okumalı. Ben de bu kıymetli eseri Denizli’den dönerken okudum bitirdim.

Hasan   Kallımcı Bey  bu eserini, Prof dr. Bedri Sarıca, Osman Çeviksoy, Arslan Küçükyıldız, Seda Kallimci ve Rüştü Çakır’ın kontrolüne göndermiş. Son kontrolü, eserini ithaf ettiği Prof Dr Ahmet Bican Ercilasun hocamız yapmış. O da eserin adının Bilgin Şehzade olmasını istemiş ve Türkçenin ilk sözlüğünü tanıtan ilk roman için de ” Okuyanların zihinlerine Türkçe bilgisi, gönüllerine Türk milleti sevgisi dolsun” diye dua etmiş.

Hasan Kallimci’nin bu eseri ve diğer çocuk edebiyatına ilişkin eserleri her Türk çocuğu olan eve girmeli.

Hasan Kallimci adını ilk sanırım 1993 yılında Kırım belgeselini hazırlarken Hergün gazetesinin bir haberinde okumuştum. Yıllar sonra Kırımoğlu, Bir Halkın Mücadelesi Belgeselini hazırlıklarına başladığımızda Yolbaçımız hakkında yazılmış basılmış her türlü bilgiyi toplarken o gazete haberinde adı geçen Hasan Kallimciyi bulması için ekibimizden Zeliha Aydın’a rica ettim. Hasan Kallimci 1976 yılında İstanbul Ülkü Ocaklarının Türkçüler Bayramı dolayısıyla düzenlediği yarışmada tiyatro eserleri dalında yazdığı “Cemiloğlu” oyunu ile ödül kazanmıştı. Zeliha Aydın çabuk ona ulaştı. “Hasan bey ile konuştuk, bize Cemiloğlu eseri basılmamış ama metnini gönderecek. Çok kibar bir bey. Elinde Başka bilgi ve gazete haberi varsa onları da yollayacak. Babam gibi o da öğretmenmiş. Bir çok eserler de yazmış, yazıyormuş” dedi. Böylece irtibatımız oldu. Bağımız yıllar içerisinde sağlamlaştı.

Kendisiyle ilk defa yüz yüze 2020 yılı şubat ayında Yeni Ufuk Dergisinin 10.yılı kutlamaları için davet edildiğimde gittiğimde tanıştım. Sağolsunlar Yeni Ufuk dergisi ve onun etrafında toplanan vatan sevdalıları Kırımoğlu Bir Halkın Mücadelesi kitabı için imza günü de düzenlemişlerdi. Bol bol sohbet ettik. Yeni tanışmış insanların sohbeti gibi değildi sohbetimiz. Senelerdir tanışan ama epeydir görüşmeyen dostların sohbetiydi.

Hasan  Kallımcı Bey, öğretmen okulu yıllarından beri yazan üreten bir kaynak. Şiir, tiyatro eserleri, makaleler, ama en çok üstünde durduğu titrediği konu ve eserleri çocuk edebiyatı üzerine. Geleceğimiz çocuklarımızın bizim masallarla, bizim kültürümüzle, bizim milli ve manevi değerlerimizle beslenip büyümesi için eserler yazan bir çolpan yıldızı.

Bu 30 ağustosta yine Yeni Ufuk dergisindeki arkadaşların “Mefkure Mektebi”inde Kırımı, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını Kırım Türklerini durumunu anlatmak için yaptıkları davete icabet ederek gittiğim zaman Hasan beyi evinde ziyaret ettik, TRT’den değerli arkadaşım Nigari Erdem ile. Zaten onlar ailece görüşen dostlardı.

Kendisi gibi emekli öğretmen olan eşinin yaptığı nefis börekler ve çay eşliğinde uzun uzun sohbet ettik, dertleştik. Kıymetli eserini imzalayıp hediye etti.

Türkiye’nin her ilinde, her büyük ilçesinde en azından bir kaç Hasan Kallimci olmalı. Halkımızda bu Çoban yıldızlarına sahip çıkmalı, onları desteklemeli daha da parlak olarak güneş gibi olmalarını sağlamalı.