Son Dakika
RFA: Günümüzde Uygurların insan hakları durumu çok endişe verici durumdadır. Batılı bazı ülkeler Çin’in Uygurlara yönelik baskı ve zulüm uygulamalarının bir soykırım olduğunu ilan etti. Türkiye bu konuda neden sessiz kaldı?
Başdanışman Topçu: Uygur kardeşlerimiz asla endişelenmesin. Allah’tan sonra,biz Türk devleti ve Türk Milleti olarak onların daima yanındayız. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz Eylül 2021 ayında New York’ta yapılan BM Genel Kurulu’nda Uygurların temel insani haklarının korunması gerektiğini söyledi. Bu açıklama tüm dünya ülkelerinin liderlerinin önünde yapıldı. Uygurlar, Türkiye’nin kendilerini desteklememesinden veya yanlarında olmamasından endişe etmesinler. Türk hükümeti her zaman Uygurların durumunu uluslararası hukuka uygun olarak her kademedeki ikili temaslarında Çin’e anlatageldi ve anlatmaya devam edecektir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çinli liderlerin her zaman Uygurların haklarına saygı duyulması gerektiğini ve Çin’in Uygurlara gerçek manada özerklik haklarını vermesi gerektiğini her zaman vurguladı.
RFA: Türk hükümeti, Dünya Uygur Kongresi başkanı Dolkun İsa’nın 18 Eylül’de Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan geri çevirdi ve girişine izin vermedi. Halbuki Türk mahkemesi giriş yasağını kaldırmıştı. Buna rağmen neden sınır dışı edildi ülkeye girişi tekrar yasakladı?
Topçu: Bu olayda bir takım hukuki ve idari suistimaller olmuş olabilir. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ve biz (Türk hükümeti olarak ) Dolkun İsa’nın DUK eski başkanı ve Uygur aktivisti Erkin Alptekin’i tedavi olduğu hastanede ziyaret etmek için Türkiye’ye gelmesiyle ortaya çıkan durumdan haberdar olduk. Bu sorunu gözlemliyor ve çözmeye çalışıyoruz. Dolkun İsa’nın Türkiye’ye giriş yasağının kaldırılmasıyla ilgili tüm belgeler elimizde ve bu kişisel hatalardan kaynaklanıyorsa en kısa sürede düzelteceğiz.
RFA: Türk hükümetinin Uygurların insan haklarını korumaya çalıştığını ifade ettiniz. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Çin’e iki kez Uygurların temel insani hakları konusunda tepki verdiğini söylediniz. Bu arada Türkiye’ye sığınan bir kısım Uygurlar başka ülkelere sığınmacı olarak gidiyorlar, daha doğrusu kaçıyorlar. Türkiye,Uygur sığınmacıların bu sorununu çözmek için neler yapmalı?
Topçu: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Dışişleri Bakanlığı ve Çin’deki Türk Büyükelçiliği her zaman Çin’i Uygurların insan haklarına saygı duymaya çağırmaktadır. Bunun yanında Çin’in kendileri için hassas bir konu olarak algıladığı “Çin’in toprak bütünlüğü ” konusuna Türkiye’nin saygı duyduğuna özellikle vurgu yapılıyor. Ama Türkiye olarak Çin yönetimine her zaman şunu söyledik: Çin büyük bir ülke ve biz Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin iyi olmasını istiyoruz. Bu iyi ilişkiler bölgemize de barış getirecektir. Uygur Özerk Bölgesi dendiği için Uygurlar kendi anavatanlarında bu özerklik haklarını kullanabilmelidir. Uygur kardeşlerimize gerçek manada bu özerklik haklarını verirseniz Çin’in diğer ülkelerle ilişkilerine de fayda sağlayacaktır. Çin büyük bir ülkedir; büyük ülkeler insanlarına haklarını vermelidir. Bu sözler Dışişleri Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sürekli dile getirilmiştir ve söylenmeye devam edilecektir. Dünyada barış inşa edilirse, hepimiz için iyi olur. Tartışmalar, gerginlikler, kanunsuzluk ve adaletsizlik kimseye yarar sağlamaz. Bu olumsuz uygulamalar kendisinin büyük ve güçlü bir devlet olduğunu iddia eden ülkelere de zarar verir. Dünyada barışı sağlamak için bütün ülkeler temel insan haklarına saygı göstermelidirler.
Kim ne derse desin, Türk hükümeti ve 84 milyon Türk halkı Uygurları destekliyor. Uygur Kardeşlerimiz biraz sabırlı ve sakin olsunlar. Uygurların mevcut durumunun çok ciddi olduğunu ve Çin’in sert politikalarından zarar gördüklerini çok iyi biliyoruz ve bu durumun farkındayız. Biz Uygur Türkleri meselesini sürekli gündemde tutuyor ve sürekli takip ediyoruz. Biz T.C.devleti olarak binlerce yıllık devlet geleneğine sahip bir bir ülkeyiz ve uluslararası hukuka uygun olarak bu konuyla ilgileniyor ve sorunları çözmeye çalışıyoruz. Ülkemizin Cumhurbaşkanı , Çin’in üst düzey liderine Uygurların durumunu soruyor ve bu konu hakkında konuşuyor.
Ayrıca şunu özellikle ifade etmek istiyorum : ” Türkiye’deki Uygur kardeşlerimizin Türk vatandaşı olma talebini bir an önce karşılayacağımızı hatırlatmak isterim.
Türkiye, Türklerin etnik, dini ve kültürel bağlarını paylaştığı Uygurlara kucak açan, en misafirperver ülkelerden biri olmuştur. Türkiye hükümeti, Uygurlara Uygur bölgesi (ülkeleri) dışında yaşamayabilmeleri için her zaman güvenli bir ülkedir. Orta Asya ülkeleri dışındaki en büyük Uygur diasporası tahminen 50 bin kişinin Türkiye’de yaşadığına inanılıyor. Mart ayında, Türkiye’de yaşayan yüzlerce Uygur ve destekçileri, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin bir resmi devlet ziyareti sırasında ülkelerindeki aile ve yakınlarına baskı ve zulüm yapıldığını belirterek İstanbul’da Çin yönetimini protesto etti. Çin’in Uygur bölgesinde kurduğu ‘ onlarca Çin tipi toplama kamplarında tahminen 1,8 milyon civarında Uygur ve diğer Türk azınlıkların tutulduğu bildiriliyor. Uygur protestocular Çin yönetiminden Uygurlara yönelik soykırımı uygulamalarının de durdurması çağrısında bulundular.
Ancak, Ankara’nın Pekin’le ekonomik bağları arttıkça ve güçlendikçe Türk hükümetinin Çin’e yönelik eleştirileri zayıfladı. 18 Eylül’de Türk hükümeti, Almanya merkezli Dünya Uygur Kongresi başkanı Dolkun İsa’nın ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu gerekçesiyle ülkeye girişine Ankara’daki bir mahkemenin iptal kararına rağmen, izin vermedi. DUK Başkanı Dolkun İsa’nin giriş yasağını Ankara İdari Mahkemesi kaldırmış olmasına rağmen, Türkiye Üç gün sonra tekrar bir giriş yasağı koydurduğu açıklandı.
BENZER HABERLER