Son Dakika
Tahsin ÇAYIROĞLU
Uluslararası Hukuk Komisyonu’nca hazırlanan 2001 tarihli Uluslararası Haksız Bir Fiilden Ötürü Devletin Sorumluluğu Belgesi’nin 1’nci maddesi uyarınca, devletler uluslararası düzeydeki haksız fiillerinden sorumludur.
Yasal olarak bağlayıcılığı bulunan 2005 tarihli Uluslararası Sağlık Tüzüğü’ne taraf 194 ülkeden biri olan Çin, uluslararası sonuçları olabilecek bir halk sağlığı acil durumunda hızlı bir şekilde bilgi toplamak ve paylaşmakla yükümlüdür. Yasal olarak bağlayıcı Uluslararası Sağlık Tüzüğü, 1969 yılında altı bulaşıcı hastalık olan kolera, veba, sarıhumma, çiçek hastalığı, tekrarlayan ateş ve tifüs kontrol altında tutulmak için Dünya Sağlık Asamblesi tarafından kabul edildi. 2005 yılında da buna vahşi tip poliovirüs kaynaklı çiçek hastalığı ve çocuk felci, SARS ve yeni tip influenza hastalıkları eklenmiştir.
Aralık/ 2019 itibariyle Çin’in Wuhan kentinde bir salgın olarak, insanlığı tehdide başlayan Covid-19 Koronavirüs hiç kuşkusuz Çin menşeidir. Burada Çin’in iyi niyetli ya da kötü niyetli olması tutum ve davranışların belirlenmesinde etkili olsa da, olaya iyi niyetli yaklaşılsa bile yaşanan ölümlerin ve ekonomik kayıplara karşı da ödenmesi gereken bir bedel olduğu ortada.
Çin’in kasdi tutumu ve kötü davranışı ise insanlığa ve bütün ülkeleri hedef almasından dolayı Çin’in parçalanması dahil tüm olasılıklar masaya yatırılmalıdır. Bir sömürü imparatorluğu olan Çin’e haddi bildirilmelidir.
Şu an itibariyle 150 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği bu olayda can kaybının yarım milyonu bulacağı tahmin edilmekte ve belki de bu sayının çok daha yukarılara çıkabileceği düşünülmektedir. Nitekim ABD’de, Çin’in Covid-19’a yönelik yetersiz ve şüpheli tutumunu kınayan bir tasarı sunulmuştur. Tasarıda, virüsün saklanma girişiminin uluslar arası topluma verdiği zararın belirlenmesi ve bir tazminat mekanizmasının kurulması için çalışma yapılması istenmiştir. ABD ile paralel bir çizgi izleyen İngiltere’nin de olaydan dolayı Çin’in sorumlu tutulması gerektiğinin altı çizilmiştir. İngiltere tarafından hazırlanan raporda Çin’in uluslar arası sağlık sorumluluğunu ihlal ettiğini ve sadece G-7 Grubu olarak 4,11 trilyon dolar ekonomik zararın ortaya çıktığı ileri sürülmektedir.
Bu kapsamda son günlerde BM’ye ve Uluslararası Adalet Divanı’na gitmek için birçok tazminat davalarının gündemde olduğu bilinmektedir. Gerekçe olarak da, Çin’in hastalığı erken ele alması ve Dünya Sağlık Örgütü’ne yeterli bilgi vermemesi, imzalanan ve yasal olarak mecburi tutulan Uluslararası Sağlık Tüzükleri’nin 6 ve 7’nci maddelerinin ihlali gösterilmektedir. SARS tecrübesine rağmen Çin’in ihlallerini daha net açıklamak gerekirse:
1-Tüzüklerin 6 ve 7’nci maddeleri ihlal edilerek insandan insana bulaşma delilini ortaya çıkaracak verileri, olayın farkına varılmasından sonra üç hafta açıklamaması, hatta açıklamak isteyen doktorları cezalandırması,
2-Ocak ayın içinde Dünya Sağlık Örgütü’ne aynı tüzüklerin ilgili maddelerini ihlal ederek enfeksiyonların sayısı hakkında yanlış bilgi vermesi, sağlık örgütü uzmanlarının sağlıklı çalışmasını engellenmesi,
3-Ölümcül zoonotik viral enfeksiyondan kaçınılabilir vektörleri yasaklamak yerine, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 12’nci maddesini ihlal ederek tehlikeli viral konakçı türlerin insanlarca tüketimine izin vermesi,
4-23 Ocak 2020 tarihinde virüsün bulaşma bilgisine rağmen beş milyon insanın bölgeden ayrılmasına izin vermesi gösterilmektedir.
Öyle ki bu olay 100. yılını coşkuyla kutlayacağımız TBMM’nin açılmasında bile Türkiye’yi getirdiği hali göstermesi açısından oldukça önemlidir.
KAYNAK : https://www.hedefhalk.com/yazarlar/tahsin-cayiroglu/covid-19un-tek-sorumlusu-cin/613555?fbclid=Iw
Etiketler: Çevre Sağlık » Çin » Dünya » Genel » Görüş Yorum » insan hakları » kÖŞE YAZARLARI » Ordular ve Silahlar » SoykırımBENZER HABERLER