Son Dakika
Hamit Göktürk / Uyghur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM))
Urumçi intihar saldırısı bahane ederek Doğu Türkistan’da “Terörle Mücadele ve Sert Darbe Vurma Operasyonu” adı altında hiçbir hak,hukuk ve insani kuralları dikkate almadan “Devlet Terörü” yürütmekte olan Çin işgal yönetimi ülkeyi adeta sözde “Terörle Mücadele Ettiğini iddia Eden Üniformalı Teröristlerin” icra-i sanat eylediği bir oyun alanına çevirmiş durumda.
“Terör ve Onunla Savaş” tamtamları ile halkı evlerine hapseden Çin ,uluslar arası kamu oyunun dikkatını ustalıkla “Sözde Terör” e odaklanmasını sağlarken, Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurlara yönelik keyfi tutuklama, baskı, zulüm ,yargısız infaz ve asimilasyona yönelik uygulamalarını bütün hızı ile sürdürmektedir.
Doğu Türkistan’dan son alınan bilgilere göre ; etnik Çinli göçmenlerin Doğu Türkistan’a toplu trasferleri hızlandırılmış durumda. Her gün gece saat 03’.oo’te Urumçi tren garına yanaşan tren katarları, binlerce etnik Çinli göçmen’i ülkeye boşaltmakta. Urumçi ve çevre yerleşim bölgelerine yapılan çok katlı Apartmanlara iskan etmektedir. Ülkeye yerleştirilen bu göçmen Çinliler, Doğu Türkistan’a gönüllü göç ettikleri için bu evlerde kirasız olarak oturmakta ve derhal işe yerleştirilmekte, Ayrıca 300 bin yen(yaklaşık 50 bin $) teşvik ve göç yardımı adı altında yüklü bir ödül vermektedir.
Urumçi’de ticari faaliyette bulunan Türk İş adamlarının sürekli ve takip ve kontrol ve tacize maruz kaldıkları bildiriliyor. Hemen hemen her gün Emniyetin değişik birimlerini geldiklerini açıklayan Polisler dükkan ve iş yeri sahiplerini sorguya çekmekte. Dükkana kimlerin gelip gittikleri ,bu gelenlerin ne iş yaptıkları hakkındaki sorularına muhatap olmakta.Türk iş adamlarının evlerinde ve iş yerlerinde başka insanların konaklamalarına müsaade etmemeleri konusunda uyarıldıkları ve hatta tehdit edildikleri ifade ediliyor.
Müslüman Uygur Türklerin her köşe başında kimlik kontrölüne tabii tutuldukları ,Urumçi nüfusuna kayıtlı olmayanların Polis Merkezlerine götürülüp sorgulandıkları belirtiliyor.
Urumçi’den Kaşgar’a Çin’in son operasyonlarını halka anlatması için gönderilen bir Uygur Memur bizzat şahit olduğu bir olayı şöyle anlatıyor. “ Geçen hafta kulaklıkla sokakta müzik dinleyen 17 yaşlarındaki bir Uygur genci kimlik kontrölü yapılarak sorgulanmış, dinlediği müzik ve vaazın dini içerikli olduğu için suçlu bulunarak tutuklanmış. İşkencelere dayanamayan gencin müzik ve dini içerikli vaazın kendisine Urumçi’de okuyan bir arkadaşınca gönderildiğini itiraf etmek zorunda kalmış. Bu Uygur genci de Urumçi’de tutuklanmış. . Babasının 35 yıllık Polis Amiri olmasına rağmen, günlerdir tutuklu bulunan oğlunun görmesine müsaade edilmemiş. Ailesinden 7 kişinin devlet’te değişik düzeylerde memur olduğu bildirilen Baba’ nın Emniyet’e giderek mesai arkadaşlarına “Oğluma işkence yapmak için de olsa yanına gidip onu görün. Durumunu bana bildirin” diye ağlayarak yalvardığı ifade ediliyor.
Sakal ve Bıyık bırakan erkekler ile Tesettürlü Hanımların eleştiri, taciz ve aşağılamalara maruz kaldıkları ve sakallarını kesmeleri ve tesettürlü kıyafetlerini giymemeleri hususunda sürekli tehdit edildikleri gelen haberler arasında.
Müslüman Uygur gençleri tarafından çok sevilen ve bir prestij olarak kabul edilen ay yıldız motifli(Türk Bayrağı) Tişört giyenlerin Polis merkezlerine götürülerek dövüldüğü, işkence edildikleri ve tişörtlerine el konulduğu belirtiliyor.Buna mukabil bu Tişörtleri imal eden Çinli Tüccarlara ise, her hangi bir işlem yapılmadığı bildiriliyor.
Bu durum ise Çin işgal yönetimi’nin Müslüman Uygurlardan “Doğu Türkistan’da Suç ve Suçlu Üretme” usulünün tipik bir örneği olarak açıklanıyor.
Etiketler: Gündem » HaberBENZER HABERLER