İŞGALCİ KOMÜNİST ÇİN,UYGUR SOYKIRIMI İÇİN TÜM İNSANLIĞA HESAP VERMELİDİR !

Pekin yönetimi 25 Aralık 2021’de Chen Quanguo, sözde Uygur Özerk Bölgesi Çin Komünist Partisi Sekreterliği görevinden aldı. Bazı gözlemciler için bu, Çin hükümetinin bölgedeki katı politikalardan muhtemel bir kayma işareti olarak ve bir Noel hediyesi olarak görebilirler. Ancak,Uygurlar o kadar saf değiller. Chen’in yerine geçecek olan ve Urumçi’ye atanmadan önce önce Guangdong Valisi olan parti teknokratı Ma Xingrui’nin soykırıma hedef olan halklar için herhangi bir rahatlama getirmeyeceğini biliyoruz.Doğu Türkistan’daki bu Liderlik değişikliğine verilen tepkilerde en kafa karıştırıcı olan şey, Chen’in hesap verebilirlikle yüzleşmesi için çağrıların olmamasıydı. Bana ve diğer birçok Uygur’a göre Chen Quanguo’nun adı soykırımla eş anlamlıdır. Chen’in terör yönetiminin sonuyla ilgili spekülasyonlar konunun dışında olup, Önemli olan Toplama kamplarına hapsedilen, kamplarda baskı, zulüm ve işkence ile katledilen, zorla kısırlaştırılan işkence gören Uygurlar Kazakları diğer Türk halkları için adalet arayışıdır.21. yüzyıldaki bir soykırımdan sorumlu Çinli yetkililerin hesap verebilirliği, Uygur halkının geleceği için kritik öneme sahiptir. Çin’in soykırım uygulamalarına karşı mücadelemiz bizi bu karanlık günlerden aydınlığa mutlaka çıkaracaktır. Şimdilik Uygurlar, Çin’de hapsedilenler olsun, Kamplara atılan, ana vatanlarından uzakta ve sürgünde yaşayanlar ve billumum tüm Uygur halkı için çok tehlikeli bir süreçtir. Biz mücadelemize devam etmekle zihinlerimizin yalnızlığını bertaraf, yaşamlarımızı ve kimliğimizi yeniden inşa etmenin yollarını bulabileceğiz. Ancak toplu travma yönetiminin bir koşulu olarak “ Milli Kimliğimizi= Uygurluğumuzu” yok edenlere karşı da adil ve hakkaniyetli olmalıyız. Bu bizim tarihten gelen, vicdanı,insanı ve milli gelenek ve örfümüzün gereği olan hakkaniyet ve adalet anlayışımızdır.

XXXXXXXXXXXXX

2021, hesap verebilirlik hedefine doğru bazı adımlar attı, ancak dünya daha fazlasını yapabilir ve yapmalıdır. Bu soykırım bitmiş olmaktan çok uzak. 9 Aralık’ta, uluslararası uzmanlardan oluşan bir panel tarafından denetlenecektir bağımsız Uygur Mahkemesi, yargılanır Çin Uygurlara ve diğer Türk halkları karşı “kararlı soykırım, insanlık ve işkenceye karşı suç sahip” olduğunu. 23 Aralık’ta ABD Başkanı Joe Biden , Uygurların zorla çalıştırılmasıyla üretilen malların ABD pazarına girişini sona erdiren Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası’nı yasalaştırdı. Buna ek olarak, giderek artan sayıda ülke, Şubat 2022’deki Pekin Kış Olimpiyatları’nın diplomatik boykotuna katılıyor .

Sızan Çin devlet belgelerinin ortaya koyduğu gibi , Xi Jinping de dahil olmak üzere Çin’in üst düzey liderliği, dünyanın en acil insan hakları krizlerinden birine yeşil ışık yaktı. Politika, “toplanması gereken herkesin” “toplanması” çağrısında bulundu ve yetkililere “düşmanlara” “kesinlikle merhamet göstermeme” talimatı verdi. Keşfettiğimiz bu düşmanlar, herhangi bir Uygur’u içeriyordu. Etnik kimliğin kriminalize edilmesiydi.

Çin’de faaliyet gösteren bir devlet, çok taraflı kuruluş veya özel bir şirket, aktif olarak hesap verebilirlik veya Çinli yetkililerden Doğu Türkistan’daki soykırımla ilgili sorularına yanıt aramıyorsa, suç ortağı olma riskiyle karşı karşıyadır. Pakistanlı Imran Khan gibi bazı devlet liderlerinin yanı sıra Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşlar ve Volkswagen gibi şirketler Çin’i koruyarak tarihin yanlış tarafında olmanın nasıl bir şey olduğunu çoktan gösterdiler. Bu kişi ve kuruluşlar, Çin devletinin yatırım parasını saydıkları ve insanların çektiği acılardan kâr elde ettikleri için kusurlu miraslar taşıyacaklar.

2022’de, başta Müslüman çoğunluklu devletler olmak üzere dünyanın hesap verebilirlik önlemlerini artırması gerekiyor. Zorla çalıştırmaya ilişkin mevzuat, Çin’in ulusötesi baskısından korunma , hak ihlallerinden sorumlu kişilere karşı Magnitsky yaptırımları, Birleşmiş Milletler’de anlamlı baskı ve Çin’in eylemlerinin soykırım olarak tanınması, yapılması gereken eylemlerden sadece birkaçı. Sivil toplum üyeleri temsilcilerimizden daha fazlasını yapmalarını istemelidir. Çin, soykırımdan nasıl kurtulacağına dair bir plan hazırlarken hepimizin kişisel çıkarı var. Hırslı otoriterler vahşetlerinin sonuçlarından korkmadıklarında hepimiz savunmasız kalırız.

Chen Quanguo çantalarını toplamış ve Doğu Türkistan’dan çıkışa yönelmiş olabilir. Ancak işlediği suçların hesabını vermekten kaçmamalıdır. Aynı şey Çin’in üst düzey liderliği için de geçerli. Sorumlular için sonuçlara kararlı bir şekilde odaklanmak, soykırım aygıtını parçalamanın anahtarıdır.

Kaynak : https://thediplomat.com/2021/12/in-2022-the-world-must-hold-china-to-account-for-genocide/