logo

trugen jacn

İŞGALCİ ÇİN,UYGUR ÇOCUKLARINI YATILI OKULLARDA ZORLA ÇİNLİ’YE DÖNÜŞTÜRÜYOR

Çin yönetimi Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Azınlıkları çeşitli gerekçeler ileri sürerek toplama kamplarına hapsediyor. Ebeveynler eğitim kamplarında Çince Komünist Liderlerin öğreti ve konuşmalarını mecburi olarak ezbertilerek dönüşmeye zorlanırken, onların ortada kalan çocukları hükümetin eline geçiyor.Çin işgal yönetimi onları Çocuk Dönüştürme Kamplarına kapatıyor.Anne babasından koparılan bu zavallı çocuklar kötü muamele, yetersiz beslenme ve zorla Çinlileştirme uygulamaları sebebiyle sürekli depresyon içinde olduklarından zamanala ruh sağlıkları da bozuluyor.

Missing in China; some of the family portraits handed to us in Turkey by Uighur parents looking for information about their children back home in Xinjiang

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Uygur bölgesinin Güney  kentlerinden gelen  9 yaşındaki Uygur kızı olan Gulina (takma isim), eskiden çok neşeli bir kızdı. Şimdi ise çok mutsuz ve sürekli ağlıyor ve acı çekiyor. Guline Çin’deki bir Yerel bir yatılı okula gönderildiği günden beri gülmeyi adeta unuttu. Bakışları hep kaderli ve mahzun.

Gulina’nın öğrenim gördüğü Okuldaki eski bir öğretmen Bitter Winter’a verdiği demeçte şunları ifade ediyor ; “  Okulumuzdaki Uygur çocuklar Eğitim kamplarında dönüşümeye tabi tutulan   ebeveynlerini çok özlüyor.Onlar bu Okula zorla getirildiler. Eskiden sağlıklı ve mutlu, iyi birer öğrenci olan bu çocutkların buraya geldikten sonra ruh hali karardı,tavırları değişti ve suskun ve kaderli birer çocuk oldular. Bunlar ne sınıfta ne de ödevini yaparken derslerine konsantre olamıyorlar. Kötü ruh haleti içindeler.  Onlara a hasta olup olmadığını sorduğumda, sadece başını sallamakla yetiniyor.”

40’tan fazla Uygur çocuğu Gulina ile birlikte bu yatılı okulda yaşıyor ve öğrenim görüyor. Çünkü onların ebeveynleri toplama kamplarındalar. Kazaklar ve diğer etnik azınlıklarla birlikte alıkonuluyor. Hükümet verilerine göre, yaklaşık yarım milyon Uygur çocuğu özel yatılı okullara gönderildi ve ÇKP önümüzdeki yıl sonuna kadar Sincan’ın 800’den fazla ilçesinde bu tür dönüştürme okullarından en az bire adet kurmayı hedefliyor.Yatılı okullardaki öğrencilerin çalışmak için daha fazla zamanı vardır, ancak bu daha iyi notlar aldıkları anlamına gelmez. Aksine, akademik performansları kötüleşir. Bu öğrenciler Korku içinde yaşıyorlar ve hiç te çalışma havasında değiller.” sözleri ile durumu açıklıyor.

Öğretmen’in anlatımına göre Gulina’yı mutlu eden tek şey, iki haftada bir akrabalarının evini ziyaret etmektir.  Ogün geldiğinde, genellikle az da olsa mutlu oluyorlar ve bir an önce okuldan ayrılmak için sabırsızlanıyor,” diyor ve e devamla  “O gün yaptığı ilk şey, haftasonu için ayrılacak başvurusunu imzalamamı sağlamak.” Okul yönetmeliklerine göre, kampüsten ayrılmak isteyen tüm öğrenciler müdürün imzalı iznini almalı ve birlikte fotoğraf çekmelidir.

Akrabalarını ziyarete gitmeyen öğrenciler için, okul Komünist Partiyi öven ve etnik kimliklerini silmeye yardımcı olan öğretici filmleri izletiliyor.

“Öğrencilere öğünleri için genellikle küçük birer porsiyon pilav ve sebze yemeği verilir, onlar her zaman aç olurlar,” diye devam etti öğretmen yatılı okuldaki koşulları anlatmaya devam etti ve burada bu çocuklara yardım edemediğini hissetti. Ne zaman doldurulmuş ve memnun hissedip hissetmediklerini sorduğunda, çocuklar başlarını indirip “Hayır” diye fısıldarlardı.

Öğretmene göre, okul her çocuğa yarım yıl boyunca bir tüp diş macunu ve bir kalıp sabun verir. Sadece tüketime uygun olmayan ve onları hasta edebilen musluk suyu içebilirler. Sıcak su sadece sınırlı miktarlarda ve sadece soğuduğunda sağlanır.

Yatılı okuldaki çocuklara genellikle pilav ve sebze verilir.
Yatılı okuldaki çocuklara genellikle pilav ve sebze verilir.

Urumçi’nin merkezindeki bir ilkokul öğretmeni, Bitter Winter’a  şunları anlatıyor ; ” Okulumuzdaki özel sınıfta çoğu babaları kamplarda olan yaklaşık 50 Uygur öğrencisi var. Bunların aileleri ailelerinin sadece hükümetin ödediği ayda 300 RMB (yaklaşık 43 $) geçim ödeneği ile yaşadığını söyledi. Okul, öğrencilerin üniforma için 80 RMB’den (yaklaşık 11 $) fazla ödeme yapmalarını istediğinde, bazı öğrencilerin anneleri bunu karşılayamayacaklarını söylediğini ifade ediyor.

“Bir anne beni aradı ve kocasının uzakta olduğunu ve ailenin yemek için bile parası olmadığını söyledi, üniforma söz konusu değildi,” diye hatırladı öğretmen. “Kadın her gün evinden erkenden çıkıyor ve geçimlerini karşılamak için garip işler yapmak zorunda kalıyor ve evine de geç saatlerde dönüyor. Yemek pişirip kendi kendine okula giden 8 yaşındaki kızıyla ilgilenecek vakti yok. Kirli kıyafetler giydiğini, stresli olduğunu, nadiren konuştuğunu ve sınıfta zar zor gülümsediğini görüyorum. ”

Uygur bölgesinin petrol kenti ve aynı zamanda ikinci en büyük şehri Korla’da yaşayan insanlar genellikle daha refah içinde yaşıyorlar.Bu kentte Melekler Mektebi (Refah evine)’ne götürülen 3 ila 6 yaşlarındaki bir grup Uygur çocuğuna bir polis memuru eşlik ediyor. Çünkü bunların  Ebeveynleri eğitim kampları denilen Çalışma Kamplarında dönüşüme tabi tutulan stajyer öğrenciler. Bu nedenle aileleri tarafından bakılmaları iemkansız.Onların sevgi ve bakımlarından mahrum durumda. Bunların ortada kalan çocuklarının Çin’liye dönüştürülen bu refah evine gitmeleri gerekiyor.

Bir polis memuru Uygur çocuklarını bir refah evine götürüyor.
Bir polis memuru Uygur çocuklarını bir refah evine götürürken, ebeveynleri eğitim kampı aracılığıyla yerel dönüşümde tutulmaktadır.

Kayanak : bitter winter.org/chinas-boarding-schools-for-uyghur-children/(haber-yorum Xiang Yİ)

Etiketler: » » » » » » » »
Share
1212 Kez Görüntülendi.