logo

trugen jacn
23 Eylül 2014

ÇİN’İN YARKENT-İLİŞKU KATLİAMINA AİT YENİ BİLGİLERI.

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

Bir süre önce Doğu Türkistan’dan yurt dışına çıkabilen bir Hemşehrimiz ile telefonla bir görüşmemiz oldu. Kendisi olaylar esnasında Yarkent’te olduğunu, bir çok hadise’ye bizzat şahit olduğunu ve bir çok olayı de birinci ağızdan şahitlerinden duyduğunu ifade etti. Ben de kendisine Yarkent olayları hakkında yurt dışına Cesur ve Kahraman Uygur genci Ebubekir Rahim’in mektubunun dışında hiçbir haber ve bilgi’nin aktarılamadığını Çin’in de bu konuda bilgileri sansürlediğini, bildiklerini yazması halinde yayınlayabileceğimizi ve bunun de büyük bir hizmet olduğunu söyledim.Kendisi bu konudaki bildikleri ile duyduklarını akıcı ve güzel bir Uygur Türkçesi ile kaleme alarak Merkezi’mize yolladı.İlk bölümünün aslı ile birlikte Türkiye Türkçesini bilgilerinize sunuyoruz.
Bu bilgileri Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM) ve dolayisiyle kamu oyu ile paylaşan Vatanperver bu kardeşimize teşekkür ediyor, minnettarlığımızı sunuyoruz.

ئەسسالامۇئەلەيكۇم

مەن يەكەنگە قايتىپ بىر كۈندىن كىيىن ئۇيغۇر يىقىنقى زامان تارىخىدىكى ئەڭ چوڭ قانلىق قىرغىنچىلىق 28.ئىيۇل قانلىق قىرغىنچىلىق يۈز بەردى

ھەممىمىز ھىيتنىڭ ئاخىرقى تەييارلىقلىرى بىلەن ئالدىراش بولۇپ كەتكەنئىدۇق .27 .جىسلا كەچتۇيۇقسىز  يىزىدىكى بىر خىزمەتچى تۇققىنىمىزنىڭ ئۇرغان تىلفونى بىزنى ساراسىمگە سىلىپ قويدى. ئۇ بىزگە تىلفوندا «خىزمەت مۇناسىۋىتى بىلەن بىر يىلغىچە ئۆيگە قايتالمايدىغان بولدۇم پەقەت ئۇرۇق تۇقانلار بىلەنلا ھىيتلىشىڭلار يىراقلارغا بارماي بىخەتەرلىككە ئالاھىدە دىققەت قىلىڭلار « دىگەنلەرنى يەتكۈزگەن ئىدى يەنە ئارتۇقچە كوچىلاپ سورىغىلى بولمايتتى دىمەك ۋەزىيەت كەسكىن ئىدى

ئەتىسى ئەتىگەندىلا دادام ۋە ئاكام ئۈچىمىز بۇرۇنقىدەكلا ھىيت نامىزى ئۈچۈن ئالتۇن مەسچىتكە قاراپ يول ئالدۇق. يولدا شەخسىلەرنىڭ ماشىنلىرى، موتوسىكلىتلار ، ئىغىر قوراللىق بىرونىۋىكلار ۋە بەدبەشىرەچىۋىندەك ئايلىنىپ يۈرگەن ساقچى ماشىنلىرىدىن بۆلەك ئاممىۋى قاتناش كۆرۈنمەيتتى. ئۆيىمىز بىلەن مەسچىتنىڭ ئارلىقى خىلى بار ئىدى. ئامالسىز پىيادە مىڭىشقا مەجبۇر بولدۇق. ئىسىمدە قىلىشىچە كىچىك ۋاقىتلىرىمىزدا ھىيت ئايەم كۈنلىرى مەخسۇس ئاممىۋى قاتناش ماشىنلىرى قاتناپ جامائەت ئۈچۈن خالىسانە خىزمەت قىلاتتى. دەۋر ئايلىنىپ بۈگۈنگە كەلگەندە ھىيت كۈنلىرى ئاپتوبوسنىڭ ئورنىغا  ئىغىر قوراللىق بىرونىۋىك ۋە ساقچى ماشىنىلىرى ئالماشقانئىدى

YARKENT MEKTUBU (II. BÖLÜM)
Esselamunaleykum.
YARKENT ŞEHRİNDE GÖRDÜKLERİM VE DUYDUKLARIM.

Olayın aslı ve başlangıcı şöyle idi ; geçen yıl Temmuz ayının son Ramazan günlerinde 28 Temmuz olaylarının meydana geldiği İlişku Kenti’nin Noçi Köyünde, ağır yük Kamyonu ile mıcır taşıyan bir Çinli şoför yolda geçmekte olan hamile bir Müslüman Uygur kadını ile 3 küçük çocuğunu kamyonla ezerek ölümüne sabep olur. Bu olayı gören ve duyan Noçi halkı bu Çinli’yi yakalayıp bağlıyor ve yetkililere haber veriyorlar. Bir süre sonra Köye gelen Yetkililer ve onlara bağlı din adamları köye gelerek halk ile görüşür ve kendilerine her hangi bir soruşturma açılmayacağı vaadi ile Hamile Uygur hanım ve çocukların ölümüne sebep olan Çinli şöförü’un kendilerine teslim edilmesini isterler. Suçlu bu Çinli şoför’ün kanunlar çerçevesinde cezalandırılacağını taahhüt ederler. Bunun üzerine Köylüler Çinli şoförü gelenlere teslim ederler.Olay böylece yatışır. Ancak,bir süre sonra Köye gelen Çinli polis ve Askerler kadın ve çocukların ölümüne sebep olan Çinli şofürün yakalanıp alıkonulmasına iştirak eden Noçi köylülerini tek tek gözaltına almaya ve çeşitli suçlamalarla hapsetmeye başlar. Bu da yetmezmiş gibi, İlişku olayının vuku bulmasından 2-3 hafta önce İlişku Kenti’nde Açık Halk Mahkemesi kurarak onlarca Noçi ve civarında oturan Uygur Gençlerini müebbetten 5- 20 yıl arasında değişen ağır hapis cezalara çarptırırlar.
28 Temmuz Olayları ve sonraki Gelişmeler
Ramazan ayının başlaması ile birlikte Noçi’lı ve civar köylerden Müslüman halk, Noçi Köyünde oturan bir Ailenin evinde gizlice toplanarak dini tebliğ, Mukabele, hatim, İtikaf Vb. Ramazan ayına mahsus ibadetler ile meşgul olurlar. Zamanla buraya gelenlerin sayısı fazlalaşır ve eve sığmaz hale gelir.Yandaki bir evi de hazırlayarak ibadete tahsis ederler.Bir ay süre ile burada toplanan Müslüman Halk, gizlice ibadetlerini eda etmeye çalışırlar.Bu etkinliği yapanların her hangi bir örgütlenme veya önceden planlaması yoktur.Bu olay tamamen tabi bir halde kendiliğinden şekillenir. Ramazan’ın son günü Kadınlar,genç kızlar ve Kız Çocuklarının toplanıp ibadet ettiğini haber alan Köy Güvenlik Sorumluları ile Köyün kadın Uygur Memuru evi basar ve yasa dışı olduğu gerekçesi ile ibadet edenleri topluca gözaltına alırlar ve hapsetmek üzere götürürler. Bunu haber alan Köylüler Yetkililere ve kadın Memura hanım ve çocukları serbest bırakmaları için ricada bulunurlar. Ancak, Yetkililer bunu kabaca reddeder ve Kadınları Köy Polis Merkezi’ne doğru götürmek isterler. Bunun üzerine Köy halkı Polis Merkezi ile Köy Yönetim Birimine hücum ederler. Kadınları tutuklayan ve hapsetmek isteyen kadın Memur ve kocasını evinde kıstırarak öldürürler. Köylüler Mıcır,Taş ve Kum taşıyan kamyonları durdurarak bunları yola dökerler ve yolu trafığe kapatırlar. Noçi köyünden Yarkent,Hoten ve diğer şehirlere giden bütün Araçları durdurarak kontröl etmeye başlarlar. Eğer bu araçlar Çinlilerin ise Araçları ateşe verirler ve Çinlileri hapsederler.Uygur araç sahiplerine ise,olayların nedenini anlatarak kendilerine katılmalarını talep ederler. Katılmayı kabul edenlere kesici aletler ve Ağaç sopalar vererek silahlandırırlar. Kabul etmeyenleri ise, araçlarına el koyarak kovarlar.
Ayaklanan Köylülerin Polis Merkezini tutuklama olayından öncesi mi yoksa sonrası mi bastıkları hakkındaki bilgiler net ve açık değil.
Olay bölgesinden bazıların ifadesine göre, Polis ve Çin Askerleri olayın ertesi günü sabah saat 06’oo ye kadar olaya hiçbir müdahalede bulunmamış ve intikal etmemiştir.Bu arada Gençler sokakları dolaşarak “Ey Ahalı, Bize Cihat farz oldu. Allah rızası için Cihada katılınız.” Diye halkı galeyana getirmeye çalışırlar.
Bazılarının anlattıklarına göre ise, Çinli asker ve Polisler olay sonrası derhal müdahale etmişler ve büyük kıyım yapmışlardır.
Bu arada Devletbağ Köyü’nün Başkanı Gulam’a derhal Noçi’ye gitmesi talimatı gelmiştır. .O,yanına bir yardımcısını alarak saat 02,oo sıralarında köye gelir.Köylüleri toplayarak onları ikna etmeye çalışır. Sabah saatlerinde köyü Çin Askerleri basar. Bunu gören Gulam, heyecanlanarak toplanan köylülerin derhal dağılmaları ikazında bulunur. Ancak,Çin Askerleri Komutanlarından gelen emir üzerine, toplanan halkın üzerine yayılım ateşi açar. Çinli Asker kıyafetli Cellatlar elinde ağaç sopa’dan başka hiçbir şey olmayan(Demir Parçası dahi olmayan) masum ve savunmasız ve tepkilerini gösteri yapmak suretiyle ifade eden, Müslüman Halk, rastgele açılan yayılım ateşi sonucu kırılır. Bu arada Kendilerine yıllarca Köy Başkanı olarak hizmet eden Gulam’ı de Köylülerle ile birlikte yayılım ateşine tutarak öldürmüştür.
Çin yönetimi, Köy Başkanı Gulam’ın İsyancılar tarafından rehin alındığını ve daha sonra boğazlanarak öldürüldüğü yolunda yalan haberler yaymıştır. Ancak, Gulam ‘in Kızkardeşi Ağabeyinin cesedini gördüğünde elbiselerinde kurşun deliklerine rastlar ve kurşun izlerinin bulunduğu kanlı gömleğini atıldığı yerden bularak adli Makamlara bildirmek için evinde saklar. Çinli yetkililer Gulam’ın cesedini yıkayıp define hazırlayan İmama vücudundaki kurşun izlerini hiç kimseye söylememesini,yoksa kendisinin de yok edilebileceği tehdidinde tehdinde bulunur ve kendisinden bu konuda sözlü ve yazılı taahhüt aldığı söyleniyor.
29 Temmuz’dan itibaren ise,Yarkent ve İlişku ve Civarı binlerce Çin işgal askeri tarafından çember altına alınmıştır.İlişku semalarına Çin Ordusuna ait Helikopterler(Tikuçarlar) ve İnsansız hava araçları dolaşmaya başlar. (devam edecek.)

Etiketler: » » »
Share
1383 Kez Görüntülendi.