ÇİN’İN ZORLA KOPARARAK YOK ETTİĞİ T.C. VATANDAŞI DOĞAN ERDĞAN VE AİLESİNİN DRAMI

Türk vatandaşı Doğan Erdoğan, iş için gittiği Doğu Türkistan’da bir Uygur kız ile evlendi. Önceleri oturma izni ile ailesinin yanında yaşıyorkun,Çin yönetimi anidenkendisini sınır dışı etti ve tekrar vize vermeyi reddetti.Daha sonra bir şair ve sir sanatçı olan Kayınpederini kızının bir yabancıyla evlenmesine izin verdiği suçlaması ile Toplama Kampına hapsetti.Kendisi şu anda Türkiye’de eşini ve küçük kızını göremiyor. Çin Erdğan ailesinin fertlerini bir birlerinden zorla kopararak parçaladı.Erdoğan ailesi şimdi yürek burkan tam bir aile dramı yaşıyor.

Doğan Erdoğan ile eşi ve küçük kızı ile mutlu günlerinde

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Bugün demokratik ülkelerde yaşayan birçok insan Çin’deki insan hakları sorununu tartışıyor ve bu ülkedeki bu hakları çok önemsemiyor.  Ancak.bütün bu hak ve hukuk ihlallerine rağmen Çin ile ilgili bu yöndeki eleştirilere “Bu konu işi değil. Bunu önemsersek Çin ile olan ticare ilişkilirimiz tehlikeye gireilir.” iddiasında bulunuyorlar Ancak Doğan Erdoğan’ın ailesi ve benzeri onlarca ailenini bu dramatik aile hikayelerin Çin’in bu sıra dışı tutumun değiştirilmesinde önemli bir rol oynayabileceğine dair umutlar devam etmektedir. Acaba bizler de  hayatlarımızda benzer trajedilerle karşılaşsaydık ne yapardık?

Bir Türk vatandaşı olan Doğan Erdoğan’ın dramatik bir hikaye ile biten macerası 2013 yılında Uygur bölgesinin başkenti Urumçi’ye (Uygurların Doğu Türkistan’ı demeyi tercih ediyorlar. gelmesi ile başladı. Orada bir süre kaldı ve tekrar Türkiye’ye geri döndü. 2016’da tekrar geldi ve gittiği Kazakistan sınırındaki Gulca kentinde bir Uygur kızı ile tanıştı ve bir süre sonra sevdiği bu kızla evlendiler. Erdoğan ailesinin mutlu bir yuva kurrarak başladığı hayatı böyle başladı. Kısa bir süre sonra Doğan Erdoğan’in oturma izni konusunda sorunlar gündeme gelmeye başladı. Erdoğan ailesiyle birlikte olmak için mümkün olan her şeyi yaptı; ancak zaman zaman vizesini yenilemek için Türkiye’den ayrılıp Türkiye’ye gitmesigerekiyordu. Birçok ülkede benzer bir sorun olmazdı. Söz konusu kişi yerel bir vatandaşla evlendi. Normalde, bu, kocanın, karısının ülkesinin vatandaşı olmasa bile, karısıyla ülkede kalmasına izin vermelidir. Görünüşe göre, bu resmi olarak özerk olan bölgeler de dahil olmak üzere Çin için evrensel kuralların uygulanmadığı başka bir durum.

Erdoğan, her 3 veya 6 ayda bir düzenli olarak Türkiye’ye seyahat etmek zorunda kaldı, ancak ailesiyle yeniden bir araya geldiği için bundan bir şikayeti yoktu. özellikle karısı küçük bir kızı doğurduğu için. Sonra, iki yıldan fazla bir süre önce, bir şeyler ters gitmeye başladı. Hepimiz Erdoğan ve sevdiklerinin kurban haline geldiği durumun farkındayız elbette.

 Bir gün, Erdoğan’ın vize talebi Çin Büyükelçiliğince reddedildiği söylendi. Bu durum onu eşi ve biricik kızından ayırmak ve kızının büyüme sürecinin mutluluğunu göörememesi demekti. Daha sonraki günlerde Kayınpederinin ve karısının kız kardeşinin ÇKP tarafından alıkonulduğu bilgisi verildi.

Muhtemelen bu tür gözaltılar için gülünç resmi açıklamalara yeterince alışkınız, ancak Erdoğan’ın kayınpederi davası şaşırtıcı olmaya devam ediyor. Sözde nedenlerden biri, adamın kızının bir yabancıyla evlenmesine izin vermesiydi. İkinci bir “suç” şair olması ve bir zamanlar metinlerinden birini alenen okumasıdır. Bu 2002’de oldu. ÇKP’nin fil hafızası gerçekten etkileyici. Doğan’ın karısının kız kardeşi kızının tutuklanması hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı. Suçlu olmak için sadece aile üyeleriniz arasında bir yabancıya ihtiyacınız var gibi görünüyor.

Doğan Erdoğan yakın zamanda Khazakhstan’da zaman geçirdi. Karısı ve küçük kızı ile iletişim kurabilmiş olmasına ve en azından ikisinin tutuklu olmadığını bilmesine rağmen, bu gerçek bir aile hayatının yerini alamaz. Zaten kaybedilen aylar, yıllar asla iyileşmeyecektir. Erdoğan’ın bildirdiği gibi, karısının intihar etmeye çalışmasının nedenlerinden biri de bu olabilir. Desteğine çok ihtiyaç duyan ailesi ile yeniden bir araya gelmek için her şeyi denemişti. Bununla birlikte, Çin konsolosluğuna düzenli ziyaretleri, bir gün tekrar ortaya çıkarsa, gelecekte asla vize verilmeyeceği söylendiğinde sona erdi. Elbette, ona hiçbir şekilde vize vermeyi planlamıyorlar.

Erdoğan ailesini kurtarmak için mümkün olan her şeyi yapıyor, sosyal medyada sıkça yer alıyor, sadece kendisi ve sevgili insanlar için değil. Sesi, ÇKP’nin bazı etnik grupların dünyanın kültürel haritasından silineceğine karar vermesiyle yaşamları mahvolmuş olan herkesin sesidir.

Şimdi sıra bizde. Bir gönderiyi veya fotoğrafı paylaşmak tam anlamıyla bir saniye sürer. Kısa bir makaleyi okumak birkaç dakika alabilir. Bize çok fazla şey yapamıyoruz gibi görünebilir, ama “fazla değil” yapmak hiçbir şey yapmaktan daha iyidir. İlk görevimiz farkında olmak ve farkındalığı yaymaktır. O zaman, zamanı gelince, tanıklık etmeye hazır olacağız, çünkü o kadar büyük bir adaletsizliğe tanıklık ediyoruz ki, gelecekteki hiçbir tarih kitabı onu ayrıntılı olarak açıklayacak kadar uzun olmayacaktır.

Kaynak : https://bitterwinter.org/a-family-broken-by-the-ccp-the-story-of-dogan-erdogan/?fbclid=IwAR37G

Etiketler: Çin » Dünya » Eğitim » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » insan hakları » Soykırım