Bir süredir Türk medyasının büyük bir bölümünde Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik insanlık suçları ve etnik soykırım uygulamaları ile bu ülkede yaşayan Türklerin insanı sorunları yeterince gündeme getirilmiyor. Türk medyasında Kedi-Köpek olayları her gün haber yapılırken, hayvanlar hakları kadar Uygurların, Kazakların ve diğer Türklerin çiğnenen insan hakları özellikle görülmüyor ve duyulmuyor haber dahi yapılmıyor.
Yeni Asya Gazetesi Köşe yazarı Sayın Yunus İkbal KAYA medyanın bu utanç verici durumuna ” ADALET, SADECE KEDİ EROS İÇİN DEĞİL,DOĞU TÜRKİSTAN/GAZZE DAHİL HERKES İÇİNDİR ! ” başlığı ile yazdığı yazısı ile isyan ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığının 22 Aralık 2023 tarihli genelgesi ile Cuma Hutbelerinde ve dualarda Doğu Türkistan için de dua edilmesi resmi olarak talimatlandırılmış olmasına rağmen Türk ulusal ve yerel medyasının büyük bir bölümünün Uygurlar hakkındaki bu tutumunda yine de olumlu yönde değişen herhangi sonuca rastlanmıyor.
Özgür Asya Radyosu İstanbul Temsilcisi Arslan bu durumun nedenlerini araştırmak için Türk medya STK. Başkanları ile bazı önde gelen basın mensubu Yazarlara ” Türk Medyası Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri Meselesini Neden Gündeme Getirmiyor?- Doğu Türkistan’da olup bitenler hakkında gündemde tutabilmek için Neler Yapılmalı ? ” sorularını yönelterek bu sorulara cevap bulmaya çalıştı.
Yıllardan beri Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri meselesi ile yakından ilgilenen, sürekli yazılar yazan ve onlarca canlı Tv.Programları yapan ve Doğu Türkistan Türkleri ile iç içe olan gönül dostumuz Sayın Halis Özdemir, Doğu Türkistan Meselesinin Türk medyasında gündeme getirilmemesinin nedenlerini şöyle anlattı :
- Birinci sebep Komünist Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’da yaşanan olaylar hakkında sıkı sansür ve yasaklamalar nedeniyle dışarıya yansıtılamamasıdır. Doğu Türkistan konusunda ortada haber yapılacak bir bilgi olmadığı için gündeme getirilemiyor.
- Doğu Türkistan’daki zulme ilişkin yeni ve günlük delillerin bulunmaması nedeniyle dünyayı zamanında bilgilendirmek mümkün olmuyor, bu da görsel-işitsel ve/veya belgesel delillerin dağıtımının Çin tarafından kontrol edildiği anlamına geliyor. Bu nedenle yeterli bilgi ve belgeler olmayınca haber de yapılamıyor.
- Türkiye’deki Doğu Türkistan STK.ları ve medya kuruluşlarının medya alanında profesyonel şekilde bilgi ve haber aktarımı yapamıyor. Medyaya en azından haftalık dahi olsa günlük veya bazı acil bilgileri zamanında sunulması gerekmektedir.
- Doğu Türkistan meselesine ilgi duyan Türk basın mensuplarına onların yazı yazabilmeleri için yeni bilgi, belge ve kaynaklar sunmaları gerekir. Ayrıca, onlarla yakın ilişkiler kurulmalı ve sürekli iletişimde bulunulmalıdır.
- Türk basınında Filistin’le ilgili pek çok bilgi var çünkü orada olup bitenler hakkında yeterli ve ayrıntılı bilgi akışı mevcut. Ancak Doğu Türkistan’dan bilgi alınamadığı ve gazetecilerin olayları yerinde görmek için bu ülkeye gidişleri kısıtlandığı için gerçek manada gazetecilik yapılamıyor.
- Aslında Türkiye’de yaşayan insanlar Doğu Türkistan’da yaşanan olaylara göz yummuyor aksine, Kardeşlerimize yapılanlardan ve olaylardan büyük istirap duyuyor ve çok önemsiyor.
- Gazetecilik mesleği teknik bir sorundur ve ben bu konunun eksikliği konusunun başta gelen bir sebep olduğunu düşünüyorum.
- Bütün bunlara rağmen, asla umutsuzluğa kapılmamalıyız. Asla umutsuz olmamalıyız. Doğu Türkistan için çok çalışmalıyız, Doğu Türkistan’in özgür ve bağımsızlığını en kısa zamanda mutlaka göreceğimize inanıyorum.
- Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz er geç zulümden ve esaretten kurtulacaklar ve kendi ülkelerinde barış ve huzur içinde işgal öncesindeki gibi mutlu olarak yaşayacaklardır.
Şakir Gürdal : Türkiye Gazeteciler ve Medya Federasyonu (TIMEF) Başkanı
- Bugün dünyada bilgi ve iletişim çağında yaşıyoruz ve bu koşullar altında ne Çin ne de başkası eylemlerini gizleyemez ve hiçbir zaman da gizleyemedi de. Türk dünyasındaki gazeteci arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın ve gazetecilerimizin Uygur kardeşlerimizin sesine kulak vermelerini, halen yaşanan bu zulme karşı tüm dünyayı bilinçlendirmelerini, bu konuyu gündemde tutmalarını ve bu konuda bilgi aktarmalarını ve sürekli gündemde tutmalarını tavsiye ediyoruz.
- Bu meseleyi yanı Doğu Türkistan sorununu dafalarca kamuoyuna deklare ettik ve bilgilendirmeye çalıştık ve çalışmaya de devam edeceğiz.
- Doğu Türkistan meselesi Filistin ve diğer mazlum coğrafyaların sorunları gibi gündeme getirilir ve kamu oyu oluşturulabilirse Çin, uluslararası toplumun kendisine yönelik ağır tepki ve baskıları sonucu Doğu Türkistan Türklerine yönelik baskı ve zulmünü zamanla kademeli olarak azaltmak ve sonunda durdurmak zorunda kalacaktır.
- Ancak medyanın tek başına bilgi yayması sonuç için yeterli değildir. Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti bugüne kadar olduğu gibi daha fazla bu davayı destek vermeye devam etmelidir. Ayrıca Çin’in Uygurlara yönelik baskı ve zulümleri daha yoğun olarak gündemde tutulmalıdır.
Adnan Fişekçi : Avrupa Gazeteciler Birliği Başkanı
- Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan ve bu ülkede yaşanan zulüm hakkında Türk toplumu yeterli derecede bilgi sahibi değil maalesef. Batılı ülkeler başta tüm dünya biliyor ama biz yeterince bilmiyoruz. Doğu Türkistan davası için yeterli derecede de bir şeyler yapamadığımız için çok üzgünüz.
- Çünkü Doğu Türkistan’da bir insanlık dramı yaşanıyor. Kardeşlerimizin dünyada hiç kimsenin şimdiye kadar karşılaşmadığı acıları çektiğini biliyoruz. Doğu Türkistan’daki Çin’in baskı ve zulmünü ve etnik soykırım uygulamalarını kanıtları ile birlikte duyuyor ve görüyoruz.
- Bizler Gazeteciler olarak ; Çin yönetiminin Uygurlara yönelik baskı ve zulüm uygulamalarını Türkiye’nin ve dünya kamuoyunun dikkatine sunmada baş rol oynamalıyız. Biz gazeteciler bu konuyu gündeme getirip Türkiye’de ve uluslararası toplum nezdinde kamuoyu oluşturmalıyız
- . Çin’in işlediği insanlık suçlarını Özgür dünyanın insanlarıyla birlikte protesto etmeliyiz; Suç işleyen zalim diktatörler mutlaka cezalandırılmalıdır. Çin Uygur Türklerini; Bir milleti tamamen yok etmeyi amaçladıkları için biz gazetecilerin en önemli görevlerinden biri bu zulmü başkalarına, özellikle de özgür dünyanın koruyucusu olduklarını söyleyen Batılı ülkelere anlatmalıyız,
- Çin yönetiminin işgalindeki Doğu Türkistan’daki insanlık ve etnik soykırım suçlarını geçmişte Eski Yugoslavya Savaş Suçluları Mahkemesi ve günümüzde İsrail’ın işlemekte olduğu savaş ve insanlık suçlarının yargılandığı Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi gibi uluslararası mahkemelere taşımalıyız.
- Ayrıca, durum hakkında raporlar düzenleyerek BM.Ülkeler ve uluslararası insan hakları kurumlarına gereğinin yapılması talebiyle iletmeliyiz.
- Çin yönetimine burada çağrıda bulunuyorum : Doğu Türkistan Türklerine yönelik etnik soykırım ve insanlık suçlarına derhal son ver !…
Elif Akgül : İsparta Tv. Programcısı ve Sunucu
- Günümüzün Uygar ve gelişmiş dünyasında insanın insana zulmetmesi asla kabul edilemez. Dolayısıyla Anadolu’ya göç etmeden önce Atalarımızın yurdu olan o topraklarda yaşayan Uygurlar bizim kardeşimiz, hemşehrimiz ve soydaşlarımızdır. Onlar bizim menşei kaynağımız olduğu için mutlaka onların yanında olacağız.
- Uygur Türkleri denilince, benim hatırladığım ve anladığım büyük acılar çeken temel insanı hakları ve özgürlüklerinden mahrum bırakılan Doğu Türkistanlı Kardeşlerimiz aklıma gelir. Bu sebeple Uygur Kardeşlerimin insanı haklarını gasbeden ve onları toptan yok etmek isteyen Çin yönetimine karşı kalbimde büyük bir öfke var ve bu durumdan son derece üzüntü duyuyorum.
- Uygur meselesinin gündeme gelebilmesi için gazetecilerin çalıştıkları medya aracılığıyla tanıtım ve propaganda yöntemlerini daha da güçlendirmeliyiz. Bize Medya mensupları olarak bu konuda büyük görevler düşmektedir.
- Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri meselesinin bir an önce çözüme kavuşturulması ve bu ülkede barış ve huzurun sağlanabilmesi öncelikli olarak biz gazetecilerin görevimizdir elbette. Bunun için Doğu Türkistan meselesini sürekli gündemde tutulmalıdır.
- Çok arzu ettiğim gibi Uygur meselesi Umarım yakın gelecekte inşallah çözüme kavuşur. Uygur kardeşlerimiz de bizim gibi özgür yaşama imkanına kavuşurlar.
- Dualarımızla ve çalışmalarımız ile daima Doğu Türkistanlı Kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.