Son Dakika
Karar gazetesi yazarlarından Prof. Dr. İskenden Öksüz, Çin’in ” Yatırım finansmanı-Borçlandır -Yut” politikaları ile ülkeleri borç batağına batırarak ocakları nasıl söndürdüğü konusunu işleyen bir yazı kaleme aldı. Yazar Prof.Öksüz yazısında bu konuda en çarpıcı örneklerden biri Sri Lanka’nın durumunu gözler önüne seriyor. Çin’in bu taktiğini uyguladığı Karadağ ve diğer birçok ülkedeki sonuçlar ve olup bitenlerin bu konudaki endişeleri gün geçtikçe arttırdığını örneklemelerle açıklıyor. Hükümetin ‘Çin sermayesine’ ilişkin açıklama yapmaması ve iddiaları yalanlamaması kafalarda “Benzer bir akıbet Kanal İstanbul’un başına da gelir mi” sorularına neden oldu.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Çin’in devasa finans gücünü kullanarak dünyanın pek çok yerinde milyar dolarlık projelere imza atması hükümetlerin elini kolunu bağlıyor. Büyük ülçekli borçlanmalar nedeniyle hükümetler projelerden vazgeçemiyor ve Pekin’in mafya düzenine boyun eğmek zorunda kalıyor. Çin’in bu mafya uygulamasının en somut öğreği de Sri Lanka’da yaşandı.
Çin’in Sri Lanka’daki Liman Yatırımı
Sri Lanka’nın Çin’in ‘pençesine’ nasıl düştüğüne ilişkin çarpıcı örnek, Çin devlet firması ile kredi anlaşması yapan Sri Lanka, borç yükünün altından kalkamadı. Ancak hükümet 2015’te değişti ve yeni liderler kendilerini Çin’le yapılan antlaşmaların borcu içine batmış olarak buldu. Çin, bu kez yardımsever bir müttefikten ziyade bir tefeci tavrı takındı. Sri Lanka’nin Hint Okyanosu kıyısandaki Hambantota limanı inşaatı ve sonrasında yaşandı. Çin’in devlet firması Liman Mühendislik Şirketi’ne, nakit ve kredi karşılığında adanın güney ucunda multi-milyar dolarlık dibi derinleştirilmiş liman inşaatını verdi.
Çin’in Sri Lanka’yı nasıl köşeye sıkıştırdığını ve Sri Lanka hükümetinin ‘makul çözüm’ girişimlerine karşılık vermeyen Pekin’in borcu 10 yılda çığ gibi büyüdü. Bunun üzerine kredi kullandırarak inşa ittiği limanın işletmesini 2017 yılında Sri Lanka hükümeti milyar dolarlık liman ile 15 bin dönüm araziyi de 99 yıllığına Pekin’e devretmek zorunda kaldı. Çin ayrıca, yapılan bu anlaşmadaki maddeleri bazı maddeleri yumuşatmayı kabul etmedi.
Pekin’in, benzer yöntemi Balkanlar’dan Asya’ya kadar birçok ülkede uygulaması ise dikkat çekti.
Karadağ Çin’e 7 Yıl Önce Elini Verdi, Şimdi ise Kolunu Kurtaramıyor
Çin’in ekonomik açıdan zayıf ülkelere borç vererek tefeci mantığıyla pençesine düşürmesinin bir örneği de Avrupa’nın dibindeki Karadağ’da (Montonegro’da) yaşanıyor. Balkanlar’ın nüfus açısından en küçük ülkesi Karadağ’ın Çin’e olan yüklü borcu, Avrupa’da Çin’in borç diplomasisiyle ilgili tartışmaları beraberinde getirdi. Karadağ, endişelere rağmen 2014’te ülkedeki bir otoyol projesi için Çin merkezli Exim Bank’tan bir milyar dolar (8 milyar TL) borç almıştı.
Ekonomisinin neredeyse 5’te biri büyüklüğündeki bu borcu ödemekte sıkıntı yaşayan ülke, AB’den yardım istemiş ama ‘Hayır’ yanıtıyla karşılaşmıştı. Washington Post gazetesi, 600 bin nüfuslu Karadağ’ın küçük bir ülke olmasına rağmen NATO üyesi olduğuna ve AB’ye üyelik yolunda ilerlediğine dikkat çekerek bu nedenlerden dolayı Çin için ‘değerli bir hedef’ olduğunu yazdı. Çin’in, 7 yıl önce bir milyar dolar borç verdiği Karadağ’da finans gücünü siyasi nüfuz için kullanması AB liderlerinin tepkileriyle karşılandı
Çin’in özellikle Batılı kurumlara üye ülkelerde baskıyı artırmayı hedeflediği belirtilen haberde, Karadağ’ın ekonomik olarak Çin tarafından ipotek altına alınma riskinin Avrupa’da kaygı yarattığı kaydedildi. Avrupalı parlamenterler ise “AB’nin bu konuya gözünü kapatması ve hiçbir şey yapmaması büyük sorumsuzluk olur” diyor.
Çin,Sırbıstan’a Açtığı Kredi Borcu İle Ülkeşi İçeriden Tüketiyor
Benzer bir durum da Sırbistan’da yaşanıyor. 2017 yılına kadar Çin şirketleri ve Çin sermayesiyle ilgili bir şey bilmeyen Sırplar Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in göreve başlamasıyla Çinli iş insanı Wang Feng’le tanıştuı. Wang ile yapılan anlaşmalar sonrası bugün Sırp Ulusal Futbol Ligi Wang’ın Şandong Linglong adlı şirketinin adını taşıyor.
Bu sponsorluk ve önemli oranda devam eden yatırımlarla Çinli şirket Avrupa oto endüstrisi için en büyük araç lastiği tedarikçilerinden biri olmak istiyor. Bir lastik fabrikası anlaşması kapsamında 96 hektardan fazla arazinin mülkiyeti yine Çinli Linglong International Europe şirketine aktarıldı, doğrudan ve para karşılığı olmadan.
Türkistan Cumhuriyetleri de Çin’in Borç Kıskacında
Çin,aynı acımasız bu Tefecilik Politikasını Türkistan Cumhuriyetlerinden Tacikistan ve Kırgızistan’da da uyguluyor. Çin,bu borçlandırma yöntemi ile bu ülkelerin madenlerin kontrolünü ele geçirmiştir. Bunun üzerine Kırgiz Türklerin günlerce süren Çin aleyhtarı protesto gösterileri düzenlemiştir. Çin bu ülkedike sömürgeci politikaları ile çevreyi nasıl tahrip ettiği ve Kırgiz halkını nasıl aşağıladığı konusunda filim dahi yapılmıştır .Kırgiz yönetmen çektiği bu filmi kendi ülkesinde Çin’in baskıları ile gösterilmesi yasaklanmıştır. Bunun üzerine yaptığı filmi yurt dışına kaçıran Kırgiz Yönetmen dış ülkelerden filmi için yardım çağrısı yapmıştır.
Çin aynı yöntemi Tacikistan için de devreye sokmuştur. Tacikistan ise, Çin’in borçlarına zamanında ödeyemediği için 2011 yılında hükümet Doğu Türkistan’a komşu Pamir bölgesinde yer alan 1000 kilometrekarelik bir alanı miktarı açıklanmayan borç karşılığında Çin’e devretmiştir.
Çin’in Finansman Yöntemi ile Ülkeleri Sömürgeleştirmesine Dikkat
ABD ve Avrupa sermayesinin uzun yıllar ucuz işgücünden yararlanarak dünya devi haline getirdiği Çin, semirdikçe etrafındaki Türk devletlerine göz dikmeye başladı. Özellikle Tacikistan ve Kırgızistan’ı hedefine alan Çin, bu ülkeleri önce borçlandırıp ardından bir tefeci gibi topraklarına ve altın, platin, hidrokarbon, nadir elementler ile diğer maden yataklarına el koymaya başladı.
Uzmanlar ise önlem alınmaması halinde Çin’in batı komşuları olan Türk cumhuriyetlerini sırayla yutmaya başlayacağını belirtiyor.
Türkiye ve Kanal İstanbul
Kanal İstanbul dev projesinin finansmanına ilişkin belirsizlik sürüyor. Çin, bu konuda kendi fonuna ilişkin bir açıklama yapmadı, ancak iddiaları de yalanlamadı. Bu dev projenin tahmini bedelinin 80 milyar dolar olduğu öne sürülüyor.
Bu proje ile ilgili tartışmalar devam ederken bu konudaki endişeleri de beraberinde getiriyor. Bu projenin ‘Çin Sermayesi ile yapılacağı ” sorusu kafalarda “ Acaba, diğer ülkelerin başına gelen benzer bir akıbet Kanal İstanbul’un başına da gelir mi” endişeleri zihinleri meşgul ediyor.
BENZER HABERLER