ÇİN’DEN FAŞİST TEMELLİ BİR SOYKIRIM UYGULAMASI DAHA : UYGURLARI ZORLA GÖÇ ETTİRMEK

Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

Çin işgal yönetimi Hitler Almanyasının faşist temelli icraatlarını  hatırılatan yeni bir soykırım uygulamasına daha imza attı ve Doğu Türkistan’ın tarihi sakini ve sahipleri Uygur Türklerini yaşadıkları yerlerden zorla göç ettirerek bu ülkenin demografik yapısını  zorla değiştirmek istediği açıklandı.
Özgür Asya radyosunun Çin’in resmi Tengritag haber sitesi ile ÇKP.’nın yayın organı Xinjiang gazetesine dayanarak verdiği habere göre sözde Uygur Özerk bölge yönetimi bu  yeni uygulama ile önümüzdeki  2  yıl içerisinde  toplam 110 bin kişiyi  yüzlerece yıllık topraklarından zorla göz ettirilerek uzaklaştıracakları  belirtildi.  Çinli işgalcıların bu uygulamaları Düşük Gelirli Aileleri Göç Ettirerek Kalkındırmak – Sağlıklı ve güvenlikli evlerde iskan etmek adı altında propaganda ettikleri  de bildirildi.

Zorla Göç Ettirme Uygulamasında Pilot Bölge  Çin Sınırındaki Kumul  Kenti

Çin işgal yönetiminin bu uygulamayı  pilot uygulama olarak Çin sınırındaki Kumul kenti’nden başlattıkları açıklandı. Kumul’un dağlık yerleşim bölgelerinde oturan yüzlerce aileyi zorla göç ettirdikleri ve Kumul kenti varoşlarındaki küçük ve alt yapısı normal olmayan sözde  sosyal konutlara iskan ettirildiği bildirildi. Bu şekilde zorla yurtlarından  göç ettirilenlerin ifadeleri şöyle ; ” Çin yönetimi yüzlerce yıldan beri oturduğumuz ecdat yadıgarı  evlerimizden  zorla göç  ettirdiler. Biz  Kumul Uygurlarının geleneksel geçim kaynaklarımız  olan kendimize yeterli  tarım, meyva ve sebze yetiştiriciliği ile   gündelik suü ve et ihıtıyaclarımızı  karşıladığımız  hayvancılıktan  evlerimizi ve topraklarımızı zorla ellerimizden alarak kopardılar. Geleneksel yaşam biçimi ile  üretimden  mecburi olarak koparıldılar. Bizi istemediğimiz halde zorla  Kumul kenti varoşlarında geçmişte Çinli etnik Göçmeneler için yapılan geçici   düşük kaliteli  sözde sosyal konutlarda oturmaya zorladılar.  Bizi bu suretle yönetimin  bize tahsis edeceği ve vereceği   sosyal yardıma muhtaç hale getirdiler. Hükümet bu suretle bizleri daha kolay kontnol etmek ve yönlendirmeke istiyor. Biz  Uygurlardan zorla boşltılan toprakları ise, merkezi Çin’de faaliyet gösteren Çinli Şirketlere çok ucuz fiyatlarla tahsis ederek yatırım yapmalarının sağladılar. Turizm Şirketleri Çin’den Çinli turistler getirerek bu topraklarda kurdukları turistik teseslerde onları barındırıyor ve bundan muühiş para kazanıyorlar. Biz ise,evsiz.topraksız ve yurtsuz duruma düşürüldük.” şeklinde konuştuğu bildirildi.

Çin işgal yönetiminin son 2 yıl içerisinde bu uygulamalarını Doğu Türkisan geneline yaygınlaştıracağını ilan ettikleri belirtiliyor.

Çin’in Amacı Uygurları Asimile  Yöntem ve   Yolu İle Toptan Yok Etmek

Çin işgal yönetiminin bu yeni faşist temelli soykırım uygulamalarını değerlendiren uzmanlar Çin’in Fakir Uygur Aileleri Göç ettirerek Kalkındırmak- Sağlıklı ve Güvenilir Evlerde İskanlarını Sağlamak adı altındaki  bu  sinisi aldatma ve  yalanlarla dolu uygulamalarının temel amacının Faşist Hitler Almanyasının Yahudi Ulusuna uyguladıkları ekonomik ve toplumsal soykırım içerikli icraatlarının bir benzeri olduğunu belirtiyorlar. Çin işgal yönetimi yukarıda belirtilen parlak sloganlarını arkasına sığınarak Doğu Türkistan genelinde yeni bir toptan göç ettirme ve eyerlerinden etme uygulaması ile bu toprakların tarihi ve esas sahibi Müslüman Uygurları evsiz,topraksız ve yurtsuz duruma düşürerek zamanla asimile ederek  toptan yok etmek olduğunu  bildiriyorlar. İşgal yönetimi Uygur Türklerini yerlerinden evlerinden ve tarihi mekanlarından ve geleneksel üretim ve toplumsal hayatlarından  zorla koparıp  uzaklaştırmasının tamamen bir soykırım amacı taşıdığını de bildiriyorlar. Çin’in bu  uygulamasının ise, kendisinin de  bizzat imza koyduğu BM İnsan hakları evrensel beyannamesi başta olmak üzere uluslar arası anlaşmalarda belirtilen “Yerli Milletlerin ve Halkların tarihi yurtlarından tarihi yurt ve mekanlarından  Zorla Göç Ettirilemeyeceği “ yolundaki anlaşmalara tamamen aykırı olduğununu belirterek “Çin bizzat imzası ile tahahhüt ettiği uluslara arası anlaşmalar ve BM.İrsan hakları bildirgesini bu uygulamaları ile açık ve net olarak ihlal etmekte ve hayasızca çiğnemektedir.” İfadesini kullanıyorlar.