ÇİN, YARKENT – İLİŞKU’DA KATLİAMLARINI SÜRDÜRÜYOR.

Hamit Göktürk/Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin işgal yönetiminin 28 Temmuz’da Yarken’in İlişku ve civarı kentlerde Müslüman Uygur Türklerine karşı katliamlarını sürdürdüğü bildiriliyor. İşgalcı Çin’in Mayıs ayından beri çok sıkı şekilde uyguladığı sansür, Yarket-İlişku olaylarından sonra daha de şiddetli şekilde uygulandığı bildiriliyor.
Çin işgal Ordusunun koyduğu inanılmaz sansür bölgeden haber ve bilgi akışını tamamen kesmiş durumda.
Sokaklarda savaş kiyafetleri ile devriye gezen Çin İşgal Birlikleri, yoldan geçenleri durdurarak cep telefonlarına el koydukları,sosyal medya,mesaj ve diğer bilgileri kontrol ettiği en küçük bir şüphe uyandıran bilgi bulabildiği taktirde onları hemen tutukladıkları bildiriliyor.
Bölge’den gelen ve isminin açıklanmasını istemeyen bir görgü şahidi gördüğü bir olayı şöyle anlatmaktadır ; “ Şehir merkezin’deki bir kontrol noktasından geçerken,Çin Askeri 17_18 yaşlarında bir Uygur gencin telefonuna el koydu ve kontrol etmeye başladı.Her halde şüpheli bir şeye takılmış olacak ki,şüphelendiği o şeyi niçin telefonunda bulundurduğunu sordu.Çocuk,korkusundan bilmeden yapmış olabileceğini bunda her hangi ibir art niyet taşımadığını anlatmaya ve Çinli askeri buna inandırmak için çalıştı.Anca,İşgalcı Çin Askeri buna inanmadığını bildirdi.Çocuk da öyle ise ben bu telefonu göz önünde imha edeyim diye, kaldırım taşına çarparak parçaladı.Bunu kendisine saygısızlık olarak algılayan Çin askeri elindeki tabanca’nın kabzası ile Çocuğun kafasına şidditle vurdu. Çocuk bayılarak olduğu yere yığıldı.Benim gibi sırada bekleyenlen bu duruma itiraz edecek oldular.Ama,o telsizle yardım istedi.Kkalabalığı kuşatan Çinli Askerler bizi tek tek kimlik kontrolüne tabi tuttu.Bir kaç kişiyi de tutuklayarak götürdü.
Yarkent_İlişku katliamını Çin’in sansürünü aşarak yazdığı bir mektupla dünya’ya duyuran Ebubekir Rahim’in Çin’in CCTV.kanallarından birine çakırıldığı,onun Tv.ekranında yüzleri şiş ve işkenceden mosmor şekilde ve zor ayakta duracak halde gördüğü ifade etti. Ebubekir’in baskı ve zorlama ile katliam’da öldürülen ve zarar gören mazlüm soydaşlarını tenkit eder şekilde konuşturulduğunu bildirdi.
Geçtiğimiz ayalarda Güneydoğu Asya Ülkelerinden mülteci olarak ülkemize gelen bölge sakinini ifadesi şöyle ,” Çin’in bir şehrinde bulunan Yakınlarım ile bir şekilde görşmeyi başardım. O,Olay bölgesinde yaşayan eşi ve yakınları ile görüşmüş.Eşi ve yakınlarının anlattıklarını şöyle ifade ediyor,; “Olaylar yatışmış görünüyor.Normal hayat sürüyor gibi. Ancak,gece Çin Ordusu bölgeyi basıyor.Evleri tek tek arıyorlar. Gece uyuyamıyoruz. Her evden bir veya birkaç kişinin özellikle Gençlerin tutuklanarak götürüldüğünü söylüyorlar.Bana de eve dönmemin çok riskli olduğunu tutuklanabileceğimi bu nedenle gelmemi istemediklerini bildirdiler.
Tutuklamaları söyleyen.birbirlerine aktaran  veya bu konuyu merak ederek soranların dahi gözaltına alıp götürüdüğü bildiriliyor.
Adını vermek istemeyen bir diğer kişi duyduklarını şöyle anlatıyor ; Yarkent-İlişku Bölgesinin Teklemakan Çölüne yakın uzak yerleşim yerlerinden Döngbağ Körük(Köprü) bölgesinde Çin ordusu konuşlandı.Uygur köylerinde sürekli devriye geziyorlar. Tarla’ya çalışmaya giden ve omzunda Ketmen(Bel yerine kullanılan ve Çapa’ya benzer bir tarım aleti) ile tarla’ya giden 2-3 kişilik gurupların elindeki Ketmenlerin kesici alet olduğunu iddia ederek onları, bu aletleri derhal atmaları için Çince ihtar ettiklerini, ancak Çince bilmeyen ve anlamayan Çiftçilerin bu aletleri atmadıklarını,bunun üzerine Çin Askerlerinin Uygur Çiftçileri ateş ederek öldürdüklerini söyleniyor.
Ülkemize gelen bir başka kişinin anlattıkları şöyle ;Çin,Urumçi başta bütün büyük şehirlerde tutuklama kampanyaları yürütüyor. Bu kampanya’nın 3 merhale(aşama’da) yapılacağı söyleniyor.
Bu kampanya’nın 1.aşaması geçen Haziran’da başladı. Tutuklanan insan sayısı 12 bin olarak ifade ediliyor. İleride daha bunun 2. Ve 3. Dalgası var. Hazırlıklar sürüyor.
Bütün mahallelere insanların geçmesi mecburi olan kavşaklara ve çıkış noktalarına Ötkel Noktası(Geçiş Noktası) kurulmuş durumda.Giren çıkan her kes kontrol ediliyor.
Tutuklular hemen jet hızı ile işleme alınıyor ve mahkum ediliyorlar.

       Şöyle ki ;
Tutuklu, Polis nezaretinde Polis-Savcı-Hakim Üçlüsü’nün yer aldığı özel seyyar mobil Mahkemeye getiriliyor ve anında yargılanarak mahkum ediliyor.Hazırlık soruşturması,ifade alınması ve tıbbı kontrol Vb.işlemler yok. Anında mahkeme edilip karar veriliyor.
Çin yönetimi son olaylardan sonra güvenlik ve istıkrarı sağlamak için Din adamlarından yardım istedi. KP.Siyasi Danışma Konseyine bağlı olarak çalışan Cami imamları ve görevli Din adamları ayet ve hadislerle takviye ettiği vaaz ve yazılarla yönetime destek veriyor. Çin yönetimine karşı direnmenin ve karşı gelmenin dine aykırı olduğu öne sürülüyor.