ÇİN, UYGUR TÜRKÜ AYDIN VE AKTİVİSTLERE ŞANTAJ VE TEHDİDİN YANISIRA İFTİRA DA ATIYOR !

Sadık YALSIZUÇANLAR

Ankara Üniversitesi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü
Güney-doğu (Türkistan-Uygur) Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Doğu Türkistan’lı Doç. Dr. Erkin Emet’i, Çin, “terörist” olarak niteleyip, kendi basınında fotoğrafını yayımlayıp hedef göstermiş. Buna kargalar güler. Asla böyle bir iftirayı kabullenmek mümkün değildir. Emperyalist Çin’in adetidir bu. Emet gibi sadece Uygur olduğu için lanetlenen daha onbinlerce insan var. Bugün dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi, Doğu Türkistan’da da, ağır işkenceler, temel insan hakları ihlalleri söz konusu. Uygur diyarı bir üstü açık ceza evine dönüşmüş durumda.

Çin, bu insanların en temel insanı ve yasal haklarını ağır biçimde çiğniyor, onlara sistematik işkence uyguluyor, zulmediyor. Pek çok Uygur aydını Doğu Türkistan’da tutuklandı, zindanlarda işkenceyle şehid edildi. Bunu yaparken Çin, ilkin bu güzel insanlara iftira ederek, onları sözde “terörist” olarak niteliyor. Maalesef bu sinsi ve alçakça tutum giderek Çin’de yaygınlaşıyor. Erkin hocayı yakinen tanırım. Bir bilim ve kültür insanıdır. Onlarca kitabı, bilimsel makalesi, uluslar arası alanda atıf yapılan çalışması mevcuttur. Hiçbir şekilde şiddetle, terörle ilgisi yoktur. Düşüncelerini savunurken, halkının yaşadığı trajediyi dile getirirken bile son derece halim selim, son dece makul ve sükunet içinde, oldukça vakur, özü sözü bir, demokrasi ve barış yanlısı bir insandır. Akademyada saygın bir öğretim üyesidir. Çok eziyete maruz kaldı. Annesi memleketinde vefat etti, cenazesine dahi katılamadı. Kardeşleri haksız yere Çin’in Uygur tutsak kamplarında tutuluyor.

Şimdi bu aziz ve güzel insana çamur atmaya başlamışlar. Bunu kabullenmek asla mümkün değildir. Çin’in bu hukuk ve insanlık dışı tutumunu kanıyorum. Bu ikiyüzlü, sinsi ve ahlak ve hukukdışı tutumu öteden beri sürdürmekte, namuslu insanlara önce iftira etmekte, onları yaşadıkları ülkede itibarsızlaştırmaya çalışmakta, sahte birtakım deliller üretmeğe çalışarak onları taciz etmektedir. Türkiye halkı ve yöneticileri, Doğu Türkistan’lı Uygur kardeşlerimizin maruz kaldığı zulme karşı seslerini daha çok yükseltmelidir, yaptırımlar uygulanmalı, yerel ve ulusal medyada bu insanların yaşadığı zulüm daha çok yansıtılmalıdır. Zulme rıza da zulümdür. Bugün maalesef bazı kişiler, Çin’in bu sinsi propagandasından etkilenebilmekte, yalanlarına kanabilmektedir. Doğu Türkistan, o bölgenin Filistin’idir. Oradaki mazlum Uygurlar, bir terör devleti olan İsrail gibi davranan Çin’in çokyönlü saldırıları karşısında savunmasız ve çaresizdir. Bugün dünyanın sözümona patronajlığını yürütenler, dünyanın çeşitli bölgelerinde mazlum ve mağdur insanlara yapmadıklarını bırakmıyor. Yaptıkları Hakk’ın katında yanlarına asla kâr kalmayacaktır. Her kim zerre miskal hayır veya şer işlese onun karşılığını mutlaka görecektir. Bizler, bu mağdur ve mazlum insanların onurlarını, özgürlüklerini, yaşama haklarını, düşünme ve ifade haklarını özgürce kullanabilmeleri için elimizden geleni yapmalıyız. Sorumluluğumuzun bilincinde olmalıyız. Doç. Dr. Erkin Emet gibi, barışçı, dil, kültür, edebiyat ve insan hakları alanında çaba gösteren güzel gönüllü bir insana sahip çıkmalıyız.

” Çamur at izi kalsın siyasetine karşı durmalıyız.”

KAYNAK : Sayın Sadık Yalsızuçanlar’ın sosyal meedya paylaşımı

Etiketler: Çin » Din » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » insan hakları » kÖŞE YAZARLARI » Kültür Sanat » Makale Analiz » Ordular ve Silahlar » Orta Asya » Soykırım