logo

trugen jacn

ÇİN DOĞU TÜRKİSTAN TÜRKLERİNİ TEKNOLOJİK DENEYLERİNDE KOBAY OLARAK KULLANIIYOR

Hitler’in Nazi rejiminin  1940’larda  ırkçı bir  anlayışla  düşman olarak tanımladıkları Yahudiler ve diğer bazı azınlık Toplum üyelerini  bilimsel araştırma ve denemelerinde  canlı denek  olarak kullandığı gibi, ÇKP  rejiminin de işgalindeki Doğu Türkistan Türklerini  de benzer bir düşünce ile teknolojik ve biyolojik araştırma ve denemelerinde  kobay olarak kullandıkları yıllardan beri bilinen bir gerçek. Ancak, son ulaşılan bilgilere göre ÇKP’li işgalcıların Nazi  Hitler Rejiminden ilham ve  örnek alarak  Uygur Türkleri Üzerinde  yapay zeka ile ” Duygu Tanıma Teknolojisi”‘  çalışmalarında kobay olarak kullandıkları  açıklandı.  Çin işgal yönetiminin İnsanlığa Karşı  işlenen bir Suç niteliği taşıyan bu vahşet uygulamalarına karşı BM, başta Uygar dünya ve uluslararası toplumun acilen tedbirler almasının  ve bu insanlık dışı vahşet uygulamalarının durdurmasının insanı bir gereklilik olduğu belirtiliyor.  

A Romani (Gypsy) victim of Nazi medical experiments to make seawater safe to drink. [LCID: 78680]

İngiliz medya kuruluşu BBC.ye  Kimliğinin ve hangi şirkette çalıştığının ortaya çıkmaması kaydıyla  konuşan bir yazılım mühendisi, çalıştığı şirketin Uygur Türkleri üzerinde yapay zeka ile duygu tanıma teknolojisini denediklerini, orada bulunan milyonlarca  Uygur ve diğer Türk halklarına mensup insanların   her hangi bir  laboratuvar faresi gibi denek olarak kullanıldığını açıkladı.

Çin’in  bu insanlık dışı vahşet uygulaması ile  Uygur  bölgesinde yaşayan  Türklere karşı uyguladığı zulümle bir kez daha gündeme gelmiş durumda. Çin merkezli bir şirkette çalışan yazılım mühendisinin BBC’ye açıkladığı bilgiler, Çin’in Uygur Türkleri üzerinde yapay zeka ile duygu tanıma teknolojisini kullandığını ortaya çıkardı.

Londra’da bulunan Çin Büyükelçiliği, iddiaları her ne kadar yalanlasa da Çin’in Uygur Türklerine karşı bugüne kadar uyguladığı yaptırımlar ve yazılım mühendisinin sunmuş olduğu grafikler, Uygur Türklerinin tıpkı bir laboratuvar faresi gibi denek olarak kullanıldığını gözler önüne seriyor.

BM İnsan Hakları Konseyi'ne, Çin'in dini ve etnik azınlıkları öldürüp organlarını aldığı anlatıldı | Independent Türkçe

Çin,Kameralar aracılığıyla Uygur Türklerinin duygu değişimleri analiz ediliyor

Çin’in  kuzey batısında bulunan  Uygurların yaşadığı  bölgede yaklaşık 12 milyon Uygur Türkü yaşıyor. Her gün sıkı bir gözetim altında tutulan Uygur Türkleri, sızdırılan bilgilere göre George Orwell’ın 1984 kitabından çok daha acımasız bir şekilde toplama kampı adı verilen yerlerde saatlerce  köle/İşçi olarak çalıştırılıyor ve Çin’in yeni teknolojilerini üzerinde denediği ilk durak olarak görülüyor.

Hatırlayacak olursak  Huawei gibi büyük bir marka da Uygur Türklerini tespit eden teknolojileri yüzünden  uluslararası toplumun yeni bir hedef haline  gelmişti.

Kimliğinin ve hangi şirkette çalıştığının ortaya çıkmaması şartıyla BBC’ye konuşan bir yazılım mühendisi, son olarak Çin’in yeni yapay zekayla duygu tanıma teknolojisini Uygur Türkleri üzerinde denemeye başladıklarını açıkladı. Geliştirilen teknolojinin yalan makinesi ile benzer bir mantıkta çalıştığını söyleyen mühendis, deneklere 3 metre uzaklıkta bir kamera yerleştirdiklerini, bazı deneylerde de deneklerin genellikle polis merkezlerinde kullanılan, el ve ayak bileklerine metal kelepçeler geçirilen sandalyelere oturtulduklarını açıkladı.

Mühendisin söylediği bilgilere göre bu kameralar, deneklerin yani Uygur Türklerinin yüzlerindeki ve deri üzerindeki gözeneklerin değişimini saniyeler içerisinde tespit edebiliyor ve yazılım aracılığıyla ortaya bir grafik çıkarılıyor. Açıklanan grafikte de kırmızı bölge grafiğin %59’unu oluştururken bu renk, huzursuzluk ve olumsuzluğu temsil ediyor.

grafik

 

 

Çin, Uygur Türklerinin evlerinin önünde QR kodlu okuma sistemleri  Yerleştirmiş durumda

Uygur Türklerinden toplanan veriler, Entegre Ortak Operasyonlar Platformu’nda toplanıyor. Mühendisin söylediğine göre şirket aynı zamanda Uygur Türklerinin davranış bilgileri hakkında veri topluyor ve evlerinin önüne QR kod okuma sistemi koyarak kimin evde olup kimin olmaması gerektiğine karar veriyor.

Söz konusu açıklamalardan sonra birçok insan hakları savunucusu harekete geçmiş olsa da Çin ve Londra’da bulunan Çin Büyükelçiliği konuyu sert bir dille yalanlamaya devam ediyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Çin Direktörü Sophie Richardson, konuyla ilgili “Bunlar çok şok edici bulgular. Daire grafiğine indirgenen insanlar, zorlayıcı şartlar, olağanüstü bir baskı altında ve tedirginlik içinde olan insanlar. Bu da suçluluk emaresi olarak değerlendiriliyor, bunun çok sorunlu olduğunu düşünüyorum” ifadelerinde bulundu.

Kaynak :  https://www.webtekno.com/uygur-turkleri-yapay-zeka-duygu-tanima-teknolojisi-h110361.html

Share
2125 Kez Görüntülendi.