Son Dakika
Mehmet Emin HAZRET
Kuzey Kore 10 Eylül 2016 tarihinde 5. kez Atom bombası denemesini başarı ile gerçekleştirdiklerini açıkladı. Dünya bu haberden dolayı şoke oldu. Bunun üzerine,ABD, Japonya ve Güney Kore hemen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini acil olarak toplantı’ya çağırdı. Diğer yandan,Pasifik’te sular yeniden ısınmaya başladı. Kuzey Kore yönetimi ise, bir kez daha Nükleer başlıklı silahlarını ABD ye doğrultan 3. Ülke oldu.
Buna karşılık, ABD bir yandan atom bombası yüklü ağır bombardıman uçaklarını Kuzey Kore semalarında uçururken, diğer yandan Kuzey Kore’yi nükleer ham madde ile temin etmeyi bir türlü durdurmayan Çin’i sıkıştırmaya başladı. ABD Başkanı Obama 19 Eylül 2016 günü öğleden sonra Birleşmiş Milletlerin 71. Olağan genel Kurul Toplantısında Çin Başbakanı Likeçiang(李克强) ile özel bir görüşme gerçekleştirdi ve bu özel görüşme’de Başkan Obama Çin yönetiminden Kuzey Kore’nin nükleer silahları geliştirmesi için teknolojik katkı sağlayan ve yardım eden Çin Şirketi Hongşing(鸿祥集团) ve onun sahibi ve aynı zamanda CEO’su olan Ma Şaohong (马晓红)’in bizzat ismini verdi. Bu Çin Şirketi ve diğerlerinin Kuzey Kore’nın nükleer silah yapmasına katkı ve yardım yapmaması konusunda ciddi uyarılarda bulunduğu açıklandı.
Bu görüşmeden iki gün sonra, yanı 20 Eylül 2016.’de Çin Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü Lu Kangzhing(陆慷证) Pekin’de bir basın toplantısı yaparak, Hong Şiang şirketine devletçe el konulduğunu ve bu Şirket patronu ve aynı zamarda CEO’su Ma Şiaohong’ın tutuklanarak yargıya teslim edildiğini açıkladı.
Hongşing(鸿祥集团) şirketinin Sahibi ve CEO’su Eski Balerin Ma Şaohong (马晓红)
Hongşiang şirketinin ana Merkezi, Çin’in Pohay denizi’nin Kore yarım adasına çok yakın olan Dendung şehrinde bulunuyor. Bu Şerketin Patronu Maşaohong güzelliği ile dikkat çekiyor. Çinli Ma, Balerin olarak bir Sanat merkezi’nde çalışmakta eken, 4 Ocak 2001’de 500 ( Beş yüz) Yuan ( yaklaşık 80 $) bir sermaye ile kendi şirketini kurmuştu. Bayan Ma, bir kaç yıl içerisinde çok güçlenerek büyümüş ve Çin’deki Milyarderler listesine girmeyi başarmıştır. Ma, 2011-2015 yılları arasında Kuzey Kore ile 532 milyon dolar hacminde bir ticarete imza atmıştır. Şirketin Kuzey Kore’den ithal ettiği çeşitli malların tutarı ise, 36 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Maşiaohong’a ait 6 şirkette toplam 680 eleman çalışmaktadır. Şirketin Kuzey Kore’ye sattığı mallar arasında % 99,7 saflıkta külçe alüminyum ve alüminyum oksit başta gelmektedir. Bu Alüminyum ve mamullerinin Kuzey Kore’nin uranyum zenginleştirme işleminde kullanıldığı ve bu ülkenin nükleer bomba yapım çalışmalarında çok de belirleyici rol oynadığı biliniyor.
Fotoğrafta Çin’in Kuzey Kore sınırındaki Nükleer Enerji üretim santralları ile Kuzey Kore’nin Nükleer Araştırma Üssü’nün bir birlerine çok yakın olduğu görülmektedir.
Ma Şaohong 2012 yılında Çin’deki en zengin ve ünlü iş kadınları listesinde yer almıştır. Bayan Ma, 2013’te Liaoning Eyaleti Halk Kurultuyı’na (Eyalet Parlamentosuna) Halk Vekili olarak atanmış ve Çin Komünist partisi’ne örnek parti üyesi olarak medya’ya sonulmuştur.
Çin yönetimi, Maşaohong’un tutuklanmasının nedenlerini sıralarken,onun suçunun “Rüşvet ve Yolsuzluk ” olduğu iddiasına yer vermiştir.
Çin yönetimi karşıtı muhaliflere göre ise, genç ve güzel eski Balerin ve Şirket Patroniçesi Maşaohong Çin istihbaratı tarafından özel yetiştirilmiş Çin istihbarat Örgütü (Goenbu) gizli bir ajandır. O, göstermelik olarak tutuklanabilir ve yargı önüne de çıkarılabilir. Ancak, o, perde arkasından çok iyi şartlarda bakılmakta ve korunmaktadır.
Çin, İlk Olarak, Nükleer Teknolojisi’ni Hangi Ülke veya Ülkelere vermiştir ?
Çin kendi geliştirdiği İlk Nükleer Teknolojisini 1982 yılında en yakın müttefiki olan Pakistan’a vermiştir. Daha sonra ise, bu teknolojini Pakistan aracılığı ile Kuzey Kore’ye, daha sonra ise, Kuzey Kore kanalı ile “İslam Cumhuriyeti” İran’a aktarmıştır.
Çin Nükleer Teknolojisi Pakıistan’a Ne Zaman ve Nasıl Verildi?
Çin’in Pakistan’a nükleer teknolojiyi verdiği konusunda o tarihlerde çok sayıda haber ve analizler yayınlanmış ise de, ortada bu iddiayı ispatlayacak bir kanıt yoktu. Ta ki, Pakistanlı Nükleer bilimci Abdulkadir Han’ın kaleme aldığı “ Ben 1982 yılında sıra dışı bir çok önemli bir yükün yüklendiği Pakistan Hava Kuvvetleri’ne ait C- 130 uçağı ile Çin’in batısında yer alan ve Müslüman Uygurların yaşadığı bölgenin başkenti Urumçi şehrinden ayrıldım.” cümlelerinin yer bir yazısının yayınlanmasına kadar. (The Ekonomic Times 14 Nov 2009)
Hindistan ilk Nükleer bomba denemesini başarı ile gerçekleştirdikten sonra , Çin, ezeli rakibi Hindistan’ı bölge’de denge’de tutmak için Pakitan’a nükleer teknoloji transferini yapma kararı almıştır. “Nükleer Teknoloji ticareti ile ilgili gizli Antlaşması” 1976’de ölümünden bir kaç ay önce Çin devlet başkanı Mao Zedong ile Pakistan başbakanı Zufikar Ali Butto arasında imzalanmıştır. Ancak, Çin’in uranyum zenginleştirme ve nükleer teknoloji şemasını Pakistan’a vermesi daha sonraki yıllarda gerçekleşmiştir. Başbakan Zülfikar Ali Butto’yu bir askeri darbe ile yönetimden uzaklaştıran ve daha sonra mahkeme edilerek idam cezasına çarptırılan Butto’nın asılmak suretiyle idamından sonra,Pakistan’ın yeni Devlet Başkanı General Ziya Ul-Hak döneminde yanı 1980’lı yıllarda Çin’in bu teknolojiyi Pakistan’a teslimi ettiği bilinmektedir.
Pakistan’da darbe ile iktidara gelen Askeri yönetim,Pakistanlı Nükleer Bilim insanı Prof.Dr. Kadir Han’ı ve Bir Pakistanlı General ile birlikte Pekine gönderilmiştir. Çin yönetimi, zamanın Çin Lideri Deng şiaopeng’in onayı ile birkaç adet nükleer bomba yapımına yetecek kadar miktarda zenginleştirilmiş uranyum ile diğer toknolojik malzemeleri Pakistan’a teslim etmiştir. Doğu Türkistan’nın başkenti Urumçi hava alanında bekletilen Pakistan’a ait C- 130 kargo uçağına yüklediği bu Nükleer malzemeler Pakistanlı Nükleer bilimci Kadir Han’a teslim edilmiştir. Kadir Han hatıralarında, zenginleştirilmiş uranyumu’un Çin ordusunun teknik elemanları tarafından emniyetli kutulara doldurulup, uçağa yüklenirken, kendisinin Uygurların çok lezzetli şiş kebaplarını büyük bir iştah ve afiyetle yemekle meşgul olduğunu yazmaktadır.
Kadir Han ocak 2004 tarihinde Pakistan yönetimi tarafından tutuklanıp ceza evine konmuştur. Kadir han’ın Hapishane’de iken yazdığı 11 sayfalık hatıralarını kendisini ziyarete gelen eşi kanalı ile dışarıya çıkarmayı başarmıştır. Pakistanlı Ünlü Nükleer bilimci Prof.Dr. Kadir Han hatıralarında, “ Ben Çinli yetkililerden 2 adet nükleer bombası yapımına yetebilecek 50 Kg. zenginleştirilmiş uranyum vermesini istedim. Bunun üzerine Çinliler yapacağımız Nükleer bomba yapım şeması ve haritalar ile ve 50 kilo zenginleştirilmiş uranyumu bize teslim etti.” cümleleri ile açık ve net olarak ifade etmektedir.
Ondan önce de Çin, Pakistan’a 15 ton uranyum heksaflorid vermişti. Ayrıca Çin yönetimi, 1980’lı yıllarda Avrupa’nın en iyi uranyum zenginleştirici santrifüj teknolojisini müttefiki Pakistan’a vermiştir. Pakistan’ın nükleer bomba üretimini hızlandırmak için bir kısım Çinli nükleer uzmanlarını Pakistan’da çalıştırmıştır. Bunun yanında bir kısım Pakistanlı Nükleer Uzmanlar da Çin’de eğitime tabı tutulmuştur. Çin’in nükleer uzmanlarının yardım ve katkısı ile Pakistan 28 Mayıs 1998 tarihinde ilk nükleer bomba denemesini başarı ile gerçekleştirebilmiştir.
Kuzey Kore’ye Nükleer Teknolojisi Nereden Geldi?
1999- 2008 yılları arasında Pakistan’da önce başbakan,daha sonra ise, Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Pervez Müşerref hatıratlarında şunları yazmaktadır ; “ 1999 yılında Nükleer bilgin Dr. Abdül Kadir Han’dan bir gizli rapor teslim aldım. Raporda kendilerini füze mühendisleri olarak takdim eden bir grup Kuzey Koreli’yi kendi özel laboratuvarında kabul ettiğini, Korelilerin gizli nükleer üssü ziyaret ettiğini, hatta urunyum zenginleştirici santrifüjların gizlilikleri hakkında kendilerine bilgi verdiğini anlatmıştı. Bulgular Pakistan’ın ünlü Nükleer Fizikçisi Prof.Dr. Kadir Han’ın Kuzey Kore’den başka, İran ile de 1987 yılından başlayarak yasa dışı yolları kullanarak gizli temaslarda bulunduğu anlaşılmaktadır.”(Memoirs of Musharraf .2006,P. 281-292)
Pakistanlı Nükleer Bilgini Dr. Kadir Han Dubai’daki üssünden Kuzey Kore’ye P-1 ve p-2 tipi Santrifüj, ölçme aleti ile uranyum zenginleştirme santrifüjları için kullanılacak yağı de temin etmiştir. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Dr. Muhammed El Baradı bir konuşmasında; “ Pakistanlı Nükleer Fizikçi Dr.Kadir Han, Kuzey Kore’nın yasadışı yollardan nükleer teknoloji elde edebilmesi için ülkeler arası platformda kullandığı bir piyondur.” ifadesini kullanmıştır. Kuzey Koreli ajanlar ile Dr. Kadir Han’ın buluşmasını sağlayan aracılar ise,hep Çin istihbarat Örgütü ( Go enbu)’in ajanları olmuştur.
Kuzey Kore, yasa dışı yollardan elde ettiği nükleer malzemeler ve bilgilerle 9 Ekim 2006’da ilk nükleer denemesini yer altında gerçekleştirdiğini açıklamıştır.
İsveçli Fizikçi Dr. Geer, Kuzey Kore’nin Pakistan’ın yardımıyla zenginleştirilmiş uranyum elde ettiğini kanıtları ile ortaya koymuştur.
Sovyetler Birliği 1960 -1980 yılları arasında Kuzey Koreli 300 den fazla nükleer Fizikçi ve bilim insanını eğitmiştir. Ancak Sovyetler Birliği nükleer teknoloji konusunda Kuzey Kore’ye çok cimri davranmıştır. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Sovyet döneminde nükleer teknoloji dallarında çalışan yaklaşık bir milyona kadar nükleer çalışanı işsiz kalmıştır. Bunların içerisinde 2 bin civarında nükleer bilimci vardı. “Sunday Times” gazetesi 8 aralık 1992 günkü sayısında “36 Rus Nükleer bilim adamı Kuzey Kore’ye geçti” haberini vermişti. Ancak, Rusya’nın Kuzey Kore’ye her hangi bir malzeme verdiği konusunda bilgi bulunmamaktadır. Yurt dışında yaşamakta olan Çinli nükleer fizik Bilginleri yaptıkları açıklamalarda Kuzey Kore’nın ilk 2 atom bombasını Çin’de yapılıp Piyongyang’a teslim edildiğini iddia etmişlerdir.
Uluslararası Değerlendirme ve Strateji Merkezi (International Assessment and Strategy Center) Çin askeri teknoloji uzmanı Richard Fisher, Mart 2016 de Pakistan ordusu geçit töreninde geçen Çin yapımı nükleer roket fırlatma aracının, Kuzey Kore Nükleer roket fırlatma aracı ile aynı olduğunu, bu durumunu ise, her iki ülkeye nükleer teknoloji veren ülkenin Çin olduğundan kuşku duyulmamasını gerektirdiğini ifade etmiştir.
Bu kez Çin’in Kuzey Kore’ye nükleer ham madde temin eden Çinli Hongşing şirketinin ABD istihbaratı tarafından deşifre edilmesi ve Çin’in, şirket patroniçesi ve CEO’su eski Balerin, Ma şaohong’u yakalayarak tutuklamak zorunda kalması Pekin’in Kuzey Kore’nın nükleer çalışmaları konusunda köşeye sıkışmasına sebep olmaktadır.
Uranyum Maden üssü Doğu Türkistan Ve Önemi
“1947’de CIA, çok iyi bir kripto çözme uzmanı olan Ajanı ve askeri casusu Douglas S. Mackiernan’ı Doğu Türkistan’a gönderdi… Mackiernan’ın Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı için mücadele veren Osman Batur’la ilk görüşmesi 1947 yılının Haziran ayı ortalarında gerçekleşiyor… Batur, Mackiernan’la bir sohbetinde Altay Vilayeti’nin Köktogay bölgesindeki bir maden ocağıyla Rus’ların neden bu kadar çok ilgilendiğini anlayamadığını, buradan götürdükleri taşları ne yaptıklarını merak ettiğini söyledi. Mackiernan, “O taşlardan hiç var mı?” diye sordu. Batur, “Var, geçen gün taş dolu bir kamyonlarını vurduk, derede yatıyor” dedi. Osman Batur buradan birkaç taş parçası getirtti ve Mackiernan’a verdi. Mackiernan, Urumçi’deki ABD konsolosluğunda görevli konsolos yardımcısı olarak tanınıyordu. Mackiernan taş parçalarını aldı ve Urumçi’ye döndü, yanındaki özel cihazlarla bunları incelemeye başladı. Taşların radyasyon özellikleri vardı. Bu durum, 1943’te Urumçi’deki ABD Başkonsolosu’nun, Rusların Altay dağlarında uranyum aradıklarına dair raporunu kuvvetlendiriyordu. Mackiernan birkaç parça taşı da Washington’a gönderdi. Bunlar evet, uranyum parçalarıydı. Demek ki Sovyetler atom bombası yapımına girişmişlerdi.” ( Bir CİA Ajanının Doğu Türkistan’daki ” Görev Aşkı” – Güneş Gazetesi- Ömer Özkaya 18.09.2016)
Sovyetler Birliği ilk atom denemesini 29 Ağustos 1949’da, Kazakistan’ın bugünkü adı Şemey olan Semipalatinsk şehrinde gerçekleştirdi. 22 kiloton TNT gücündeki patlama, ülkeyi dünyanın ikinci nükleer gücü yaptı. Sovyetler Birliği topraklarında henüz uranyum’un keşfedilmediği bir zamanda , Ruslar Doğu Türkistan’ın köktokay dağlık bölgesinden elde ettiği uranyum ile atom bombasını yaptı ve ilk Nükleer bombaya sahip olabildi. 1947 de Rus destekli Doğu Türkistan Milli Ordusu tarafından Osman Batur’un bölgeden uzaklaştırılması ile Ruslar Doğu Türkistan’da uranyum madenini rahat kazma ve taşıma imkanına kavuşmuştur.
Çin, 16 Ekim 1964’te ilk Füsyon, 17 Haziran 1967’de ise ilk füzyon denemesini başarıyla gerçekleştirdi. 1964 – 1996 yılları arasında Doğu Türkistan’in Lob Nor bölgesi’ndeki Nükleer Araştırma ve Deneme Merkezi’nde 13’u yer altında olmak üzere toplam 46 nükleer deneme yapmıştır. Yapılan bu denemelerin tamamında Doğu Türkistan’dan çıkarılan Uranyum maddesini kullanmıştır. Günümüzde dünya barışını ve insanlığı tehdit eden ve Çin’in elinde mevcut olan tüm Nükleer bomba stokları Doğu Türkistan’dan elde edilen Uranyum kullanılarak üretilmiştir.
Pakistan’ın atom bombasına sahip olmasında Doğu Türkistan uranyumunun kullanıldığını zaten Pakistanlı atom bomba yapımında kilit rol oynayan alim Dr.Kadir Han tarafından deşifre edilmiştir.
Kuzey Kore’de uranyum madeni bulunmuş olsa da, bunun işlenmesindeki teknolojik yetersizlikler nedeniyle başarılı olunamamıştır. Bir kaç kez yaptığı denemeler ve bunun sonucunda ürettiği nükleer bombaların yapımında kullanılan Çin menşe’ili zenginleştirilmiş uranyum de yine Doğu Türkistan’dan çıkarılan Uranyum’dur.
Rusya, Çin, Pakistan, Kuzey Kore gibi 4 ülkenin sahip olduğu nükleer bombaların yapımında Doğu Türkistan’dan çıkarılan uranyumu kullanılmıştır.
Çin Neden Nükleer Teknolojisini Çevre Ülkelere Dağıtmak ve Vermek İstiyor?
Çin, nükleer güç olan ve Doğu Türkistan üzerinden batıdan komşusu müttefiki Pakistan ile Diğer ezeli rakip komşusu ve nükleer güç sahibi Hindistan’ı sürekli didişme ve üstünlük sağlama yarışına zorla sokarak bunları bölgede kendi aralarında meşgul etmek istemektedir. Öte yandan ise, diğer Nükleer güç Kuzey Kore’yı kışkırtarak ve bu ülkeyi kullanarak Japonya, Güney Kore ve ABD’nın karşısına tehdit olarak çıkarıp bu ülkeleri kendinden uzak tutmak istiyor. Çin’in eskiden beri, zaten dünyada iki sadik dostu ve müttefiki vardır. Bunlardan biri Pakistan, diğeri ise, Komünist Kuzey Koredir. NATO bu iki tehlikeli nükleer güç ile meşgul olurken, Çin zaman kazanmak, askeri yönden daha güçlenmek istiyor. Bu yüzden hiçbir zaman bu ülkelerin nükleer teknolojilerinin gelişmesi için teknik desteğini asla kesmeyecektir. Diğer yandan ise,bu ülkelere destek olduğunu ise sürekli inkar ederek ve bu ülkelere Nükleer katkısını kesinlikle kabul etmeyecektir. Çin, Kuzey Kore üzerinden “İslam Cumuhuriyeti” İran’a olan nükleer teknoloji transfer girişiminden de asla vaaz geçmeyecektir.
Libya’da isyancılar, devrik Lider Kaddafi’yi öldürerek ofisini bastığında, Kaddafi’nin ofisinde bulunan kasasından Pakistan tarafından daha önce kendisine verilen nükleer bomba yapım şeması ile teknik bilgiler ihtiva eden bir çok döküman çıkmıştır. Bu da dikkat çekici başka bir noktadır.
Dünya’nın gün geçtikçe nükleer savaş tehlikesi altına girmekte olduğunu üzülerek belirtmek zorundayız. Çin komünist Partisi yönetimi, iktidar süresini daha da uzatmak için, nükleer teknolojiyi ihtiyaç duyduğu ülkelere dolaylı yolları kullanarak dağıtmaktan asla vaaz geçmeyecektir.
Kaynaklar:
BENZER HABERLER