Son Dakika
Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin’in Müslüman Uygurların dini hayatlarında çok önem verdikleri kutsal ramazan ayında Doğu Türkistan’da Oruca yönelik yasaklama ve uygulamalarını bu ramazan’da de şiddetini arttırarak sürdürdüğü biliniyor.Uluslar arası toplum, Çin’in bu insan haklarına aykırı ve inanç özgürlüğünü hiçe sayan çağdışı tutumuna karşı protestolarını sürdürmekte.Dün Avrupa Parlamentosu Çin’in Doğu Türkistan’daki Oruç yasağını kınayan bir karar tasarısını kabul ederken,ABD.Dış İşleri Bakanlığı de bugün bir açıklama yaparak Çin’in Uygurlara karşı Ramazan ayında uygulamaya çalıştığı etnik ve dini ayrımcılığa dayalı politikasından “ Derin Endişe” duyduklarını dile getirdi.
Ülkemizde ise, birkaç duyarlı Sivil toplum kuruluşlarının cılız demeçleri ile medya organlarının bir çoğu alıntı olan haber yorumlarından başka her hangi bir tepki vermemesi vebu yasaklama ve engellemelerin gündeme getirmemesi hayal kırıklığına neden oluyor,üzüntü veriyor ve kahredici bulunuyor. Hükümetin,TBMM.’nın Siyasi partilerimizin ve en önemlisi anlı şanlı sivil toplum kuruluşlarımızın Çin’in Doğu Türkistan’daki bu insanlık dışı ve uluslar arası hukuka aykırı tutumunu sadece seyretmekle yetinmesi acı verici ve esefle karşılanıyor ve anlaşılmaz bir tutum olarak kabul tanımlanıyor.
Ayrıca,ABD. ve AB.nın ne amaçla olursa olsun,Doğu Türkistan’da Çin’in Oruç yasaklarına karşı tepki gösterirken,karar tasarıları kabul ederken ve demeçler ve açıklamalar yaparken islam ülkeleri başta ,İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer İslam Dünyasi STK.larının susması de tarihi bir ayıp ve yüz karası olarak algılanıyor.
Çin’in oruç yasakları ve engellemeleri ile ilgili akıl almaz icraatlarının son bir örneğine ait bir haber de Doğu Türkistan’in ve Türkistan coğrafyasının kadim ve önemli İslam merkezlerinden biri olan Kaşgar şehrinden geldi.Uygurların yoğunlukta yaşadığı güney(Tarım)bölgesinin öğretmen yetiştiren tek yüksek öğretim kurumu olan Kaşgar Pedagoji Enstitüsü öğrencilerine uygulanan akıl almaz ve gülünç kısıtlama ve yasaklar hayret ve kızgınlıkla karşılanmakta. Çin, bir yandan bu yasaklamalarını büyük bir pişkinlik ve aymazlıkla icra ederken,buna ait haber ve bilgileri dış dünya’ya tersinden ve makyajlayarak ve gülünç durumlara düşerek anlatma çabasına girmiş bulunuyor.
Sözde özerk Bölge’nin Etnik Çinli Sözcüsü,Ho Hen Min, Ramazan yasaklamaları ile ilgili basın’ın sorularını cevaplandırırken, “ Biz yönetim olarak sadece Müslüman Halkın hizmet,iş ve eğitim ve öğretiminin daha verimli ve daha iyi yürütülebilmesi için ramazan’da daha da iyi ve kaliteli şekilde yiyip içmelerini ve beslenmelerini sağlamaya yönelik özendirici tedbirler aldık. Ama,hiçbir kimseyi de yiyip içmeye zorlamadık” iddiasında bulundu.
Çin’in Malezya Büyükelçisi Huang Huygang geçen Cuma Kualalampur’da medya mensuplarının sorularına karşılık; “Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurların oruç tutmalarının yasaklandığı yolundaki haberlerin doğru olmadığını, bu yöndeki haber ve bilgilerin de gerçek dışı olduğunu” iddia etti.
Çin’in Doğu Türkistan’daki oruç yasaklamasını ve dini faaliyetlere katılımının engellemesini mahallinden ve bizzat bu engellemelere maruz kalanlardan öğrenmek için Hür Asya Radyosu muhabiri Kutlan, Kaşgar pedagoji Enstitüsün’de öğrenim gören bir Uygur gence ulaştı. Telefonla raportaj veren Uygur öğrenci Çin’in Ramazan yasaklamaları ile ilgili şu dikkat çekici bilgileri aktardı, “ Her gün bir Okul görevlisi değişik zamanlarda sınıfımıza girerek hepimize zorla su içeriyor. Öğle vaktinda ise,Sınıf başkanının nezaretinde bütün öğrenciler toplu olarak yemekhaneye götürülüyor ve zorla yemek yediriliyor. İftar zamanında ise, Okul ve yakınında bulunan Yemekhane ve restoran ve büfelerin tamamı Okul yönetimince kapattırılıyor. Ayrıca,iftar öncesi, yataklarına dışarıdan iftar açmak için yemek getiren öğrencinin yemeğine el konuluyor.Yemek,iftar öncesi öğrenciye zorla yediriliyor ve orucu da bu şekilde zorla bozduruluyor. Ramazan’da Namaz kılan,Oruç tutan veya diğer ibadetleri yapan ve bu ibadetlere katılan öğrenciler derhal tesbit ediliyor.Bu öğrencilere Okul’dan süreli veya süresiz uzaklaştırma, diplomasının iptal edilmesi veya Okul’dan kovulma gibi ağır cezalara çarptırılacakları tehdidinde bulunuluyor ve bunu bütün okul öğrencilerine sürekli ihtar ediliyor.”
Kaynak :Hür Asya Radyosu Uygurca
Etiketler: Görüş Yorum » HaberBENZER HABERLER