Son Dakika
Çin,işgal altında tuttuğu Doğu Türkistan’ın binlerce yıllık Türk İslam kimliğini yok etmek için her gün yeni çareler ve tedbirler icat ederek uygulamaya çalışıyor. Çin işgal yönetimi bu kez camileri yıkarak veya bir kısmını ibadete kapatarak bu kutsal mekanları Kültür Merkezi adı altında eğlence merkezine dönüştürüyor.
Çin işgal yönetimi geçtiğimiz yılın sonlarında uygulanmaya koyduğu “Mescitleri Alalaşturuş = Cami ve Mescitleri İyileştirmek “ sinsi yalanı altında bu kutsal ibadet mekanlarını tahrip ederek ortadan kaldırmak veya sayılarını azaltmayı hedefliyor. Bu uygulama sonucunda bazı Mescit ve camiler yıkılarak yok edilmekte. bazıları ise kapılarına kilit vurularak ibadete kapatılmaktadır. Bunların içinde bir az büyük ve sanat ve mimarı değeri daha iyi olanları ise,dönüştürülerek Kültür Merkezi adı altında eğlence mekanı haline getirimeye çalışıyor. Bu uygulamalarda en çok tahrip edilen Mescit ve Camiler Kaşgar,Aksu,Yarkent ve Hoten gibi dini ve milli değelerin çok güçlü olduğu bölgelerde görülüyor.
Hoten Lop’taki Monek(Minik) Mescit Bu Uygulamanın Son Örneği
Özgür Asya Radyosunun bildirdiğine göre Çin işgal yönetimi dini ve kültürel soykırım uygulamalarında dikkatle üzerinde durduğu Güney bölgelerinin en önemli kentlerinden Hoten’in Lop İlçesi Çarabağ kenti’nde Mescitleri İyileştirme aldatmacası altında uygulamalarını sürdürdüğü ve bu kentte Monek Mescit (Mini Mescit) adındaki bir haylı uzun tarihi geçmişe sahip ve mimari özellikler taşıyan bir mescidi kent sakinlerinin bütün itirazlarına rağmen Köngül İçiş = Eğlence Merkezi’ne dönüştürdüğünü açıkladı.Mini Mescit’ten Eğlence Merkezine dönüştürülen ve Madeniyet Faaliyet Evi ( Kültürel Etkinlikler Evi) adı verilen bu mekanda bu kent ahalileri arasından teşkil edilen 15 kişilik Sanat gurubunun burada sürekli çalıştığı ve provalar yaptığı ve gençlere dans. folklor, oyun eğitimi verdiği bildirildi.Verilen haberde ayrıca, bölge genelinde aylardan beri yürütülmekte olan “Aşırı(dini) akımlara karşı koyma ve Normal Hayatı Teşvik Etme kampanyası çerçevesinde bu Kültür merkezlerinde sürekli olarak gençlere yönelik dans,oyun ve şarkı söyleme yarışmaları düzenlendiğini bildirdi. Haberde bu dini mekanın Mihrap ve Hutbe okuma yerlerinin tahrip edildiği ancak,Uygur duvar süsleme sanatının ve resimlerinin en güzel örneklerinin yer aldığı motiflere ise dokunmadıkları belirtildi.
Mescit ve Camilerin Boş Kalan Arsaları Oyun Alanı ve Park Yapılıyor
Geçtiğimiz yıllarda Doğu Türkistan’ı ziyaret eden ve gördüklerini Haber merkezimize anlatan bir görgü şahitlerinin ifadeleri şöyle ; ” Çin işgal yönetimi devlet memurlarının,öğrencilerin ve devletten maaş alan her kesin camilere giderek ibadet etmesini yasaklamış ve daha sonra 15 kişiden az cemaatı olan Camilerin kapatılmasını emretmiştir. Bu uygulama sonucunda Mahalle aralarındaki küçük mescitler yıkılarak çocuk oyun parkı, büyük Mescit ve Camilerin arsaları ise mahalle ve semt parkı haline dönüştürülmüştü. Ben Memleketim olan şehrin civarında oturan yakınlarımı ziyaret için gitmiştim. Köyü gezerken Mahlle aralarında iki evin arasında boş arsalara rastladım.Yanımdakilere bu arsaların neden boş bırakıldığını sordum.Yakınılarım,bu boş arsaların üzerinde eskiden küçük Mahalle Mescidinin olduğunu ve bu Mescit’in cemaatının az olduğu iddiası ile yıkıldı. Mescit’in arsasının üzerine yakında Çocuk Oyun Parkı yapılacak. Tahrip edilen daha büyük Mescit ve Camilerin arsasına ise mahalle veya Semt parkı yapılır.” Şeklinde konuştu.
Çin Doğu Türkistan’daki Baskı ve Zulmünde İsrail’i Teklit Ediyor
Mahalleyi gezerken evlerin arasında büyük ve boş bir arsaya rastladım.Beni gezdiren yakınıma buranın neden boş olduğunu sordum. Yakınım bunu şöyle cevapladı ; “ Bu gördüğünüz büyük arsanın üzerinde güzel bahçeli bir ev vardı.Bu evin sahibinin oğlu Çin işgal yönetimine tepki amaçlı bir eyleme katıldığı iddiası ile tutuklandı ve daha sonra yargılanarak ölüm cezasına çarptırıldı ve hemen infaz edildi. Daha sonra kendisinin ve ailesinin oturduğu bu bahçeli güzel ev boldozerler yıkılarak ortadan kaldırıldı ve böyle boş arsa haline getirildi. Aile evsiz barksız olarak ortada kaldı ve yakınlarının yanına sığındı.Halen sığındıkları bu yakınlarının yanında yaşıyorlar.”dedi.
Dr.Berat : Çin’in Bu Uygulamaları Kutsal İslam Dinine Hakaret ve Onu Aşağlamaktır.
Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’daki kutsal mekanlara yönelik tahrip ve dönüştürme uygulamalarını değerlendiren ABD’de yaşayan Doğu Türkistanlı Uygur aydını ve İpek Yolu Araştırmacısı Dr.Kahhar Berat şöyle konuştu ; “ Komünist Çin’in Doğu Türkistan’daki bu icraatları 1966-1976 yılları arasında Çin’de uygulanan ve insanlık tarihine tarihin en büyük felaketi olan Kültür Devriminin hala Doğu Türkistan’da uygulamayı sürdürdüğünün bir kanıtıdır. Çin,bu uygulamalarını “Dini Aşırıklıklarla Mücadele” sinsi yalanı altında yürütmeye çalışıyor. Aslında Çin’in bundan esas amacı insanların kalbindeki dini ve milli inancını söküp yok etmektir. Yüzlerce yıldan beri Müslüman Uygur Türklerinin kalplerine yerleşen ve en ince damarlarına kadar kök salan bu ilahi inancı Çin’in bu ve benzeri zorlama,dayatma ve şiddet uygulayarak söküp atması asla mümkün değildir. Çin’in tamamen devlet terörü içeren uygulamaları yüzlerce yıldan beri Müslüman Uygurların kalbinin derinliklerine kadar yerleşen dini inançlarını yok etmek değil.aksine onların titreyip kendilerine dönmelerine ve bu kutsal inaçlarına yeniden dönerek daha çok ve sımsıkı sarılmalarına yol açacaktır . Çin’in bu yaptıkları İslam dinine sadece saygısızlık değil, Müslümanların kutsal dini inaçlarını aşağılamaktır.”şeklinde değerlendirdi.
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Edebiyat » Ekonomi » etnik Çatışma » Genel » Gündem » Haber » Kültür Sanat » SiyasetBENZER HABERLER