UYGUR TÜRKLERİ ÇİN BÜYÜKELÇİSİ’NİN YALANLARINI BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKARDILAR

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

İstanbul’da yaşayan ve ülkelerinde yaşayan Ana Baba ve yakınlarından 4 yıldır haber alamayan bir gurup Doğu Türkistanlı Uygur Türkü gençler,aileleri hakkında bilgi verilmesini talep eden yazılı başvuru dilekçeleri Çin’in İstanbul Başkonsolosluğuna vermek için 14 Ağustos 2020 Cuma günü Çin’in İstanbul Başkonsolosluğuna gittiler ancak, dilekçeleri kabul edilmediği için kısa bir açıklama yaptıktan sonra geri döndüler.

Çin Büyükelçisi Mürcaat Ederlerse Yardımcı Olacaklarını Açıklamıştı.

Çin’in Ankara Büyükelçisi Deng Li geçtiğimiz aylarda katıldığı bir Tv.programında Çin vatandaşı Uygurların sorunları varsa kendilerine müracaat ettikleri takdirde yardımcı olacaklarını açıklamıştı.

Bu açıklama üzerine Kardeşleri ve tüm yakınları Toplama Kamplarında hapsedilen Uygur Türkü Prof.Dr.Abdurreşit Celil Karluk de müracaat etmiş ancak.bir sonuç alamamıştı. Bu tez ise. İstanbul’da yaşayan ve Çin pasaportu taşıyan
ve 4 yıldan beri ailelerinden haber Doğu Türkistanlılardan bir gurup 14 Ağustos Cuma günü ailelerinin durumundan bilgi almalarına yardımcı olmaları talebi ile İstanbul’daki Çin Başkonsolosluğuna gittiler. Hazırladıkları dilekçelerini vermek istediler.

Çin Başkonsolosluğu : Dilekçeleri Alacağız,Ancak Belge vermeyiz

Uygur Türkü gurup dilekçelerini vermek istediklerini ancak, sonucunu takip edebilmeleri için alındı belgesi (kod Numarası) vermelerini istediler. Çin Başkonsolokluğu delikçeleri alabileceklerini ancak
teslim aldıklarına dair belge veremeyeceklerini bildirdi.Bunun üzerine Uygur gençler dilekçeyi vermekten vazgeçerek Sarıyar- Tarabya’da bulunan ÇKP Başkonsolosluğundan ayrıldılar.

Cevlan : Çin Başkonsolosluğu Bizi Yalancılıkla Suçlayacaktı Ancak,Biz Bu Fırsatı Onlara Vermedik

Gurup adına konuşan İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesini birirerek Avukat olan Uygur TÜrkü Cevlan Şirmehmet şunları açıkladı ; ” Bizler uzun yıllar Çin’in tahakkümünde yaşadığımız için onların (Çinlilerin) ne kadar düzenbaz,üç kağıtçı,kurnaz ve yalancı olduklarını çok iyi biliyoruz. Bunun sayısız örneklerini yaşadık.Başkonsolos Yetkilisi bize Dilekçelerimizi almak istedi.Ancak,biz karşılığında alındı belgesi (Kod)talep ettik. Veremeyeceklerini bildirdi,Biz de dilekçemelerimizi vermekten vaz geçtik. Bizler alındı belgesi almadan vermiş olsa idik, bu kez Çin Konsolosluğu bize dilekçe vermedi diye bizi yalancılıkla suçlayacaklardı. Onlar bunu çok iyi bildiğimiz için dilekçeleri teslim etmeyerek Çin Başkonsolosluğuna bize iftıra etmesine fırsat vermedik ve Çin yönetiminin bir yalanını bir kez daha ifşa ederek yüzüne vurduk. Yalan, dolan, sahtekarlık ve üç kağıtçılık adam kandırma gibi yöntemler
Çin yönetimleri için normal bir tutumdur.Ancak,biz bunu asla kabul etmedik ve bundan sonra da bu yalan ve dolana fırsat vermeyeceğiz. dedi.

Cevlan : Biz Yasal Haklarımızı ve İfade Özgürlüğümüzü Sonuna Kadar Kullanacağız

Gurup Sözcüsü Cevlan Şirmehmet 4 yıldır haber alamadığımız ailelermiz ve yakınlarımız için haber alabilmek onların sağ olup olmadıklarını öğrenmek bizim doğal ve insanı bin hakkımızdır.Çin yönetimi bu uluslararası İnsan Hakları Bildirgesinde yer alan doğal hakları sözlemede imzası olmasına rağmen, riayet etmiyor ve bu hakları gasbetmeye devam ediyor. BizTürkiye’de yaşayan Uygur Türkleri olarak bu konuda mücadelemizi yasalara göre devam ettireceğiz.Çin yönetimini bu en doğal bir insan hakkı olan haberleşme özgürlüğüne yerine getirmesini talep etmeyi sürdüreceğiz. şeklinde konuştu.