Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Şanlıurfa Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Mahmut Tanal, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uygur Özerk Bölgesi olarak tanımladığı Doğu Türkistan’da, Çin hükümeti tarafından Uygur Türklerine karşı gerçekleştirilen insan hakları ihlallerinin yerinde incelenmesi talebiyle TBMM Başkanlığına başvurduda bulunduğu açıklandı.
CHP Milletvekili Sayın Tanal, Üyesi olduğu TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na dilekçe sunan Tanal, geçtiğimiz gün Müslümanlara karşı gerçekleştirilen nefret söylemlerini ve Çin Hükümeti tarafından Uygur Türklerine karşı uygulanmakta olan sistematik ayrımcılıkları ve Uygur Türklerinin yaşadıkları insan hakkı ihlallerini de kapsayacak şekilde, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı bünyesinde, “İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu” kurulduğunu hatırlattı.
UYGUR TÜRKLERİ KENDİ KADERLERİNE TERK EDİLMEMELİ
Tanal dilekçesinde, Çin hükümeti tarafından 2014 yılından bu yana Uygur Türklerine karşı uygulanan ayrımcılıkları, aralarında işkence ve soykırım gibi insanlığa karşı suçların da bulunduğu eylemlerin ve hak ihlallerinin tespit edilmesi, hakları ihlal edilen Uygur Türklerinin, kaderlerine terk edilmemesi gerektiğini kaydetti.
Çin hükümeti tarafından Uygur Türklerine karşı gerçekleştirilen insanlık dışı eylemlerin son bulması ve bu eylemler son bulana kadar bölgede yaşayan Uygur Türklerinin güvenliğinin sağlanması hususunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğinin altını çizdiği dilekçesinde Tanal, ‘Anayasa’mızın ‘Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı’ başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasında, ‘Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.’ vurgusu yapılmıştır. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise ‘Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.’ vurgusu yapılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ‘Yaşam Hakkı” başlıklı 2. maddesinde, (Herkesin yaşam hakkı yasayla korunur.’ vurgusu yapılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ‘İşkence Yasağı’ başlıklı 3. maddesinde, ‘Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz.’ vurgusu yapılmıştır. Anayasa’mızın ‘Kanun önünde eşitlik’ başlıklı 10. maddesinde ‘Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir’ vurgusu yapılmıştır” bilgisini aktardı.
YERİNDE İNCELEME YAPILSIN
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Ayrımcılık Yasağı” başlıklı 14. Maddesi ile Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine İlişkin Protokol’ü dilekçesinde hatırlatan Tanal, “Dolayısıyla yaşam hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı ve ayrımcılık yasağı hem iç hukukumuzda hem de uluslararası hukukta güvence altına alınmıştır” değerlendirmesini yaptı.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu’nun amaçlarından birisinin de Uygur Türklerinin yaşadığı insan hakkı ihlalleriyle ilgili araştırmalarda ve incelemelerde bulunmak, Uygur Türklerinin korunması alanında öncü çalışmalara imza atmak olduğunu dilekçesinde vurgulayan Tanal, şöyle devam etti: Komisyonun, Uygur Türklerinin yaşadığı hak ihlallerine karşı sessiz kalmaması gerektiği kanaatindeyiz. Çin hükümeti tarafından Uygur Türklerine karşı uygulanmakta olan sistematik ayrımcılıklara ve Uygur Türklerinin yaşadıkları insan hakkı ihlallerine, nefret söylemi içeren uygulamalara, sistematik baskı ve işkencelere ilişkin, Uygur Türklerinin Çin sınırları içerisinde yaşam sürdükleri bölgelerde, yerinde inceleme yapmak, yetkililerden, ilgili kurum ve şahıslardan bilgi almak ve çözüm yollarını belirlemek maksadıyla, İslamofobi ve Irkçılık İnceleme Alt Komisyonu tarafından gerekli çalışmaların yapılmasını arz ve teklif ederim.”
Kaynak: Gazete Kritik/ habernida.com
BENZER HABERLER