logo

trugen jacn
14 Kasım 2019

BURSA’DA DOĞU TÜRKİSTAN CUMHURİYETLERİNİN YIL DÖNÜMLERİ BİR TOPLANTI İLE ANILDI

This image has an empty alt attribute; its file name is Dogu_Turkistan_Erdem_Ozdemir_2_1.jpg

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Bursa’da eğitim gören Uygur Türkü öğrenecilerin girişimi ve organizesinde “Sessiz Çığlık Doğu Türkistan” adı ile bir toplantı düzenlendi.Toplantı’da 12 Kasım 1933’te Kaşgar’da ve 12 Kasım 1944’de Gulca’da kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyetelerinin yıl dönümleri anılarak Doğu Türkistan sorunu bir kez daha gündeme getirildi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), BUÜ Türk Devletleri ve Akraba Topluluklar Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDAM) ile Bursa Teknik Üniversitesi destekleriyle Tayyare Kültür Merkezinde düzenlenen panelin moderatörlüğünü (TÜDAM) Müdürü Doç. Dr. Erdem Özdemir yaptı.

Doç. Özdemir, Uygur Özerk Bölgesi’nde zulme maruz kalan insanların şu anda Bursa’da, yanı başlarında olduğunu söyledi.

Üniversitede bu coğrafyadan 120 öğrencinin eğitim gördüğünü ve 90’dan fazlasının ailesiyle irtibat kuramadığını aktaran Özdemir, “Her gün onlarla olmak, onların dertlerini bir şekilde dinlemek ya da onlar dert anlatmaktan sıkıldığında gözlerinde bunları görebilmek, anlayan insanlar için bir çiledir. Ben bunu, bir gün zaferle sonuçlanacak bir sürecin sancılı günleri olarak görüyorum.” dedi.

Özdemir, bu davanın yalnız ve öksüz olduğunu vurgulayarak, “Bizler buna, Türkiye Türkleri olarak sonuna kadar sahip çıkmak zorundayız. Bu her şeyden önce insanlık davası, ondan sonra İslam davası ve Türklük davası. Bizim bunlardan bir an bile feragat etme şansımız yok.” ifadesini kullandı.

Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alimcan İnayet de İpekyolu’nun, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin acı ve ibret verici durumuna sebep olduğunu savundu.

Bugün Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşanan tüm sorunların temelinde işgal ve asimilasyon bulunduğunu vurgulayan İnayet, şöyle konuştu:

“Çin, işgal ettiği toprakları asimile ederek ve bu uğurda oradaki Müslüman Türklere akıl almaz işkenceler yaparak onları korkutmaya çalışıyor, yıldırmaya ve sindirmeye çalışıyor. Onların, milli kimliğinden vazgeçip Çin’in kimliğini benimsemesini istiyorlar, buna zorluyorlar. Bu topraklar Türk kültürü açısından çok önemlidir, Türk dünyasının kalkanıdır bu bölge. Eğer bu bölge elden giderse ne olacak? Türk dünyası savunmasız kalacaktır, dolayısıyla bu bölgeyi korumak her Türk’ün milli görevidir, vicdani görevidir.”

Türk-İslam medeniyetinin beşiği Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşananlara bigane kalamayacaklarını söyleyen AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten ise şunları kaydetti:

“Son yüzyılda ve bir önceki yüzyılda bütün İslam ve Türk dünyasının yaşadığı keşmekeşler, zulümler ve yıkımlar dolayısıyla ancak seslendirebildiğimiz, türkülerini söyleyebildiğimiz durumlar yaşıyoruz. Umutlu olmak lazım. Özellikle Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada küresel bir güç olması, küresel aktör olması dolayısıyla özelde Türk dünyasının daha genel anlamda da İslam dünyasının yeniden ayağa kalktığı bir yüzyıl olmasını temenni ediyoruz.”

BUÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Yüce de Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki zulmü görmezlikten gelmenin gafillik olduğunu ifade ederek, “Doğu Türkistan, bizim kaybedilmiş işgal altındaki topraklarımızdır. Onu kurtarmak her Türk için farz-ı ayndir. Dolayısıyla bu farzı yerine getirmezsek hem dünyada hem ahirette vebal altındayız. Gelecek nesillere söyleyecek bir şeyimiz olamaz.” ifadesini kullandı.

Programda konuşan ve bölgede yaşanan zulmü anlatan BUÜ Uygur Türkü Öğrencileri Başkanı Abdulkadir Abdulkerim de Uygur Özerk Bölgesi için destek beklediklerini ifade etti.

AA

Etiketler:
Share
911 Kez Görüntülendi.