Son Dakika
Veyis GÜNGÖR
Pazar günü öğleden sonra Amsterdam DAM Meydanında dayanışma ve özgürlük manifestosu düzenlendi. Yeni Zelanda’da geçtiğimiz yıl iki camiye düzenlenen terör lanetlendi. Şehitler anıldı. Saygı duruşu yapıldı. Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema ve Yeni Zelanda Büyükelçisi Lyndal Elizabeth başta olmak üzere çeşitli dini ve toplumsal kuruluş temsilcileri terörü lanetleyen konuşmalar yaptılar.
Konuşmacıların ortak mesajı, Cuma sabahı Yeni Zelanda’da meydana gelen insanlık dışı terörist saldırının, din, milliyet, dünya görüşü ayırt etmeden herkesi şoke ettiği ve bunun insanlığa yönelik bir saldırı olduğu yönündeydi. Kanlı terör saldırısı sonucu şehit olanlar, yaralılar, aileleri ile dayanışma içinde olduklarını belirten konuşmacılar, BARIŞA EVET-TETÖRE HAYIR ! dediler.
Uygur Manifestosu
DAM Meydanında teröre lanet gösterisi devam ederken, topluluğun biraz kenarında Uygur bayraklarının asılı olduğu seyyar bir tezgah gözüme çarptı. Masaya yaklaştım. Ön tarafta Doğu Türkistan’da Çin yönetimi tarafından kamplara kapatılmış Uygurların büyütülmüş fotoğrafları vardı. Hemen yanı başında Çin yönetimi tarafından tutuklanan ve artık kendilerinden haber alınamayanların portreleri yer alıyordu. Diğer tarafta ise, Çin’in içinde, Tibet ve Doğu Türkistan bölgelerini gösteren bir harita vardı.
Masada yer alan fotoğraflara, haritaya dikkatlice baktığımı gören Abdurehim Gheni, Essalemün Aleyküm abi? diyerek yanıma geldi. Aleyküm selam, dedikten sonra, kimsin, ne yapıyorsun? Demeye fırsat vermeden, anlatmaya başladı. Çin zulmünden kaçmayı başarmış ve Hollanda’ya iltica etmiş olan Abdurehim Gheni evli ve iki çocuk babası. Kimyager. Wageningen’de haftanın beş günü çalışıyor. Amsterdam’a 50 km uzaklıkta bir kasabada yaşıyor. Hafta sonları ise, Amterdam’ın en kalabalık meydanında insanlığa Doğu Türkistan davasını anlatmak için çalışıyor.
Abdurehim Gheni, dokuz aydır yağmur, rüzgar demeden her hafta sonu Amsterdam DAM Meydanında tezgah açıyor. Gelen, geçen, merak eden, dünyanın farklı ülkelerinden Amsterdam’a gelen insanlara Çin zulmü ve kamplardaki Uygur Türklerinin durumunu anlatıyor. Biz konuşurken bir çift yaklaştı ve Uygurlar kim? Nerede yaşarlar? Bu fotoğraflar nedir? Sorularını sordu. Abdurehim Gheni, aşkla, canla, başla Uygurlara yapılan insanlık dışı zulmü anlattı. 3 milyona yakın Uygur’un Çin hükümetince çeşitli bahanelerle sözde eğitim kamplarına alındıklarını gayet inandırıcı bir dille ifade etti.
Abdurehim Gheni, geride kalan dokuz ay süresince Çinliler tarafından saldırıya uğradığını söylüyor. Abdurehim, DAM Meydanında sadece Çin’i protesto etmekle kalmıyor, aynı zamanda Uluslarararası insan hakları kuruluşlarına Uygurlara reva görülen gayri insani tutumları iletmek için imza topluyor. Doğu Türkistan davasına bu şekilde hizmet ettiğini, bir fert olarak bunu yapabildiğini söyleyen Abdurehim, tek kişilik eylemine dayanabildiği sürece devam edeceğini açıklıyor.
Bir Uygur dünyaya meydan okuyor adeta.
Evet, biz Pazar günü öğleden sonra Amsterdam DAM Meydanına Yeni Zelanda’da yaşanan ve 50 din kardeşimizin şehit olduğu terör olaylarını lanetlemek için gitmiştik. Ama aynı Meydanda, yıllardır devam eden etnik soykırım ve devlet terörü protestosuna da şahitlik ettik. Terör terördür. Terörün her türlüsüne lanet olsun.
Sivas?ın Hingel?i
Aynı gün, akşam saatlerine yakın Amsterdam?ın Doğu bölgesinde geleneksel 3. Hingel etkinliğine katıldık. Hollanda Sivaslılar Platformu tarafından organize edilen etkinliğinde devletimizin temsilcisi, siyaset, girişimciler ve sivil toplum temsilcileri buluştular. Sivas?ın özel yemeği olan Hingel ikram edildi. Platform Başkan?ı İbrahim Çitil katılımcıların duygu ve düşüncelerini tek tek aldı. Birlik ve beraberliğe örnek teşkil eden etkinliğin diğer kurum ve kuruluşlara örnek teşkil etmesi temennisiyle…
BENZER HABERLER