UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Avustralya eski Başbakanı Scoot Morrison, Batı’nın Çin’e karşı” tavizkar teslimiyetçi ve sözde kibar” tutumunun 2.dünya savaşı öncesinde Faşist Lider Hitler ile imzalanan Münih Anlaşmasına birebir benzediğini ve Çin saldırganlığına in saldırganlığına verilen tavizler ile birebir örtüştüğünü açıkladı.
İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre Avustralya eski Başbakanı Scott Morrison, bu sözleri geçtiğimiz 17 Şubat’ta Tokyo’da yaptığı bir konuşmasında sarf ettiğini bildirdi.
Gazetenin haberinde eski Avustralya Başbakanı Scott Morrison’un Tokyo’daki konuşmasında günümüzde Batılı ülkelerin Çin’in saldırgan tutumuna karşı sergilediği sözde “kibarlığını” Hitler’in saldırganlığına karşı 2. Dünya Savaşı’ndaki “Münih Anlaşması” ile verilen teslimiyetçi ve tavizkar tutumla bir bir benzediğini belirterek : ” Batılı ülkeler ve diğerleri Çin’in dünya barışını tehdit eden ve şiddet içeren zorbalıklarına karşı durmalıdır. Batılı ülkeler Çin’in işlediği insanlık suçlarını teyit ve kayıt altına alarak kabul ederken, diğer yandan aynı Çin’le dost olmakla övünmelerini kabul etmek mümkün değildir. Avustralya’da iktidardaki Albany hükümeti Çinli yetkililerinin işledikleri suçlardan dolayı onları sorumlu tutmak ve gereğini yapmak için “Magnetisky insan hakları yasalarını” uygulamasını beklediğimi özellikle vurgulamak istiyorum.” dedi.
Çin’e Karşı Batı’nin Tavizkar Tutumu İlişkilerde En Temelsiz ve En Yersiz Bir Durum
Avustralya eski Başbakanı Morrison Tokyo’daki konuşmasını şu cümlelerle sonlandırdı : ” Günümüzde batının Çin saldırganlığına karşı tavizkar tutumunun eski İngiltere Başbakanı Chamberlain’in 1938’de Münih Anlaşmasını imzaladıktan sonra ülkesine dönerken ” Günümüzün Barışı İlan edilmiştir.” demişti. O anlaşmadan beri günümüzde Batı’nın Çin’e yönelik kalitesiz, tavizkar ve teslimiyetçi tutumu uluslararası ilişkilerdeki en yersiz ve temelsiz bir varsayım olduğu kanıtlanmıştır.” şeklinde konuştu.
Çin’in Bölgedeki Tutumu Hep Saldırgan
Batı’nın Çin’e karşı tavizkar ve teslimiyetçi tutumu ve insan hakları ihlallerine karşı kayıtsızlığı ve Çin ile ilişkilerin temeli olan stratejik görüşmelerden çekinmesi ve diğer olumsuz tutumları Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki mercan adalarında askeri üsler kurması ve pasifik bölgesindeki diğer saldırgan eylemlerine yol açmıştır. Çin’in insan hakları siciline ilişkin küresel kaygılar, ülkelerin Çin ile temel stratejik diyalogdan uzaklaşmasına yol açmıştır.
Çin, Uygur Bölgesinde İnsan Haklarını İhlal Ediyor
Avustralya eski Başbakanı Morrison Tokya’doki konuşmasında Çin yönetiminin işgalindeki Uygur bölgesinde yaşayan Çinli olmayan Müslüman Türkler meselesine atıfta bulundu ve şöyle konuştu : ” Çin yönetimi işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan ve Çinli olmayan Müslüman Uygurlara karşı insan haklarını ihlal ederek insanlık suçu işlemektedir. Avustralya’da iktidardaki Albany hükümeti özellikle Uygur bölgesinde insan haklarını ihlal eden ÇKP Yönetiminin sorumlularına karşı Magnetsky yasasını uygulamaya koymalı ve bu insanlık suçu İşgal yönetiminin sorumlu konumundaki yetkililerine yönelik yaptırımlar ve Çin yönetimine karşı yeni ambargo mekanizmalarını uygulamaya koymalıdır.” ifadeleri ile konuşmasını sonlandırdı.