Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
9 Eylül’de Almanya Federal Parlamentosu’nda yapılan ” ÇİN-AB DİALOGU- Avrupa Birliği ve Çin Halk Cumhuriyeti İlişkileri Tartışması” Toplantısında Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur,Kazak ve diğer Türk halklarına yönelik baskı ve etnik soykırım cinayetleri gündeme getirildiği bildirildi. Toplantıda Uygur Türkleri meselesinin AB.ülkerinin iktidar partilerinin liderleri tarafından gündeme getirilmesi dikkat çekici bulundu.
9 Eylül’de saat 18: 39’da başlayan ve bir saatten fazla süren toplantıya Alman Parlamentosu Başkan Yardımcısı Thomas Operman başkanlık etti. Konuşmaya davet edilen ilk Yeşil Parti liderlerinden biri olan Jürgen Trittin konuşmasında Çin’in yayılmacı politikalarını sert bir şekilde eleştirdi ve AB’nin Çin politikasını şiddetle kınadı.
Sözlerinde AB ve Almanya’nın Çin ideolojisine yakışır bir dış politika tesis edememesini “stratejik ortak”, “sistematik rakip”, “ekonomik rakip” olarak kınadı ve “Çin, adaletin olmadığı, özgürlüğün olmadığı bir dünya tarafından yönetiliyor. Ben asla kabul edemem. Çin, AB için stratejik bir ortak değil, Almanya için stratejik bir ortaktır. “Her şeyden önce Çin’in Uygur bölgesi ve Hong Kong’daki aşırı güç kullanımı ile devlet şiddetini sınırlamamız gerekiyor.”sözleri dikkatı çekti.
Avrupa Birliği ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki İlişki Tartışmaları” başlıklı toplantıya, iktidardaki Hıristiyan Demokratlar ve Hıristiyan Sosyalist Parti liderlerinden Dr. John David ve Dışişleri Bakanlığı Başbakanı AF (Almanya Seçimi) Partisi liderlerinden Dr. Roland Hartwig de katıldı. Liberal Demokratlar üyesi Annen ve Alman İnsan Hakları Komitesi Başkanı Guidi Jansen de birer konuşma yaptılar. Sözlerinde, Çin’in Uygurlara yönelik baskıcı politikalarına son vermek için etkili önlemler çağrısında bulundular.
Dışişleri Bakanlığı Başbakanı Nils Annen, “İnsan hakları sorunları, dış politikamızın merkezinde yer alıyor” dedi. Çin’i, Hong Kong ve Sincan’daki bu bölgelerdeki zulme bir son vermeye çağırıyoruz. 1 Eylül’de Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile yaptığı görüşmede, Dışişleri Bakanı Moss Hong Kong’da demokratik seçimler yapılmasını savundu ve Sincan’da Uygurlara yönelik baskıların AB üye devletlerini rahatsız edeceği konusunda uyardı.
Toplantıda en çok sesini duyuran milletvekili, Liberal Demokrat Parti üyesi ve Alman İnsan Hakları Komitesi Başkanı Bayan Guidi Jansen oldu. Konuşmasında, Alman parlamentosunun toplama kamplarında hapsedilen 1 milyondan fazla Uygur’un trajedisi için acil önlemler alaması çağrısında bulundu.
Alman milletvekilleri, Çin’i Uygurlar üzerindeki baskısına sessiz kalmamaları konusunda uyardılar.
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin 25 Ağustos’tan 1 Eylül’e kadar süren Avrupa ziyaretinden birkaç gün sonra, Alman Dışişleri Bakanlığı’nın yeni “Asya Politikasını”, “Almanya’nın Asya’daki ülkelerle özgürlük, demokrasi ve Almanya’daki değerler açısından yakın bağlarını” açıklamasıyla sona erdi.
Wang Yi’nin ziyareti sırasında, 15 yıldır devam eden ancak son bir veya iki yıldır kesintiye uğrayan ve bazı Alman parlamenterler ve insan hakları örgütleri tarafından “boşuna yapılan sonuçsuz toplantılar” olarak değerlendirilen “Alman-Çin hukuk diyaloğunun” devamı da yeniden canlandırıldı.
“Alman-Çin Hukuk Diyaloğu” 8 Eylül’de yapıldı. Diyaloğa Dışişleri Bakanı Haiko Mask adına Alman Parlamentosu İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komitesi Başkanı Bayan Barbel Koffler başkanlık etti. Diyaloğun başlamasından bir gün önce, 7 Eylül’de Uygurlar, Tibetliler, Hong Konglular ve diğer insan hakları kuruluşlarının temsilcileriyle Çin ile gündemde hangi belirli konuların olması gerektiğini tartışmak için onlarla bir dizi görüşmeler yaptılar. Görüşmelere DQ Başkanı Sayın Wave Jesus da katıldı. Bay Wave Jesus katılımcılara Çin’in toplama kampları politikası ve Doğu Türkistan’da devam eden katliamlar hakkında bilgi verdi.
Alman Parlamentosu İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komitesi Başkanı Barbel Kofler’in 9 Eylül’de yaptığı açıklamaya göre, “Alman-Çin hukuk diyaloğu” başarısız oldu. Çin halkının kontrolünde olan bir yönetim ile ancak bu sorunun çözüme kavuşabileceği özellikle belirtildi.
Bayan Kofler yaptığı açıklamada, “Çin ile bugünkü insan hakları diyaloğumuzda, hukukun üstünlüğü, vatandaşların siyasi hakları, azınlıkların hakları ve güncel gelişmeler üzerine görüş alışverişinde bulunduk” dedi. Bir süredir, Çin’deki kötüleşen insan hakları durumunu ve Çin’in uluslararası yükümlülüklerinden her gün bir az daha uzaklaşan mesafeyi izliyorum. Geçtiğimiz hafta yapılan Çin’in tutuklamalarına göre Hong Kong halkının insan ve siyasi haklarını kısıtlayan Ulusal Güvenlik Yasası uyarınca Çin’in tutuklanmasını tartıştık. Ayrıca, Çin’deki azınlıkların karşı karşıya olduğu gözetleme ve yıkımı, özellikle Uygurların içinde bulunduğu kötü durumu ve yeniden eğitim merkezlerinde bir milyondan fazla Uygur’un hapsedilmesini konuştuk. Ayrıca ifade ve toplanma özgürlüğünün ihlal edilme olasılığının yanı sıra insan hakları avukatlarının artan baskı ve tutuklamaları de gündeme geldi. “Çin’i tüm insan hakları ilkelerine ve uluslararası hukuka özellikle ağırlıklı bir şekilde saygı göstermeye çağırıyorum.”
Bayan Kofler yaptığı açıklamada, birçok önemli Alman bakanlığının temsilcilerinin de çevrimiçi görüşmelerde hazır bulunduğunu söyledi. “Çin tarafı belirli bir konuya, ana gündeme girmek istemediğini belirtti” dedi. Ama benimle sohbet eden Çinliler ne demek istediğimi açıkça anladılar. ” şeklinde konuştu.
DUK.Temsilcisi Kurban : Uygur Meselesi Almanya’da Daha Sıkı Gündeme Gelmeye Başladı
Münih merkezli Dünya Uygur Kurultayı’nın Gençlik Sorunarından sorumlu Üyesi ve Berlin Temsilcisi Gayyur Kurban son zamanlarda Alman hükümetinin Uygur meselesine farklı bir yaklaşım sergilemeye ve bu sorunu benimsemeye başlaması memnuniyet vericidir. Uygur sorunu çeşitli parlamento oturumlarında giderek daha fazla milletvekilinin Uygur meselesini gündeme getirmesi çok önemlidir.dedi.
“Avrupa Birliği ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki İlişki Tartışmaları” başlıklı toplantıya, iktidardaki Hıristiyan Demokratlar ve Hıristiyan Sosyalist Parti liderlerinden Dr. John David ve Dışişleri Bakanlığı Başbakanı AF (Almanya Seçimi) Partisi liderlerinden Dr. Roland Hartwig de katıldı. Liberal Demokratlar üyesi Annen ve Alman İnsan Hakları Komitesi Başkanı Guidi Jansen de birer konuşma yaptılar. Sözlerinde, Çin’in Uygurlara yönelik baskıcı politikalarına son vermek için etkili önlemler çağrısında bulundular.
Dışişleri Bakanlığı Başbakanı Nils Annen, “İnsan hakları sorunları, dış politikamızın merkezinde yer alıyor” dedi. Çin’i, Hong Kong ve Sincan’daki bu bölgelerdeki zulme bir son vermeye çağırıyoruz. 1 Eylül’de Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile yaptığı görüşmede, Dışişleri Bakanı Moss Hong Kong’da demokratik seçimler yapılmasını savundu ve Sincan’da Uygurlara yönelik baskıların AB üye devletlerini rahatsız edeceği konusunda uyardı.
Toplantıda en sesini duyuran milletvekili, Liberal Demokrat Parti üyesi ve Alman İnsan Hakları Komitesi Başkanı Bayan Guidi Jansen oldu. Konuşmasında, Alman parlamentosunun toplama kamplarında hapsedilen 1 milyondan fazla Uygur’un trajedisi
BENZER HABERLER