UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
ABD.merkezli Cornell Üniversitesi öğretim üyesi ve İsveçli Antropolog Prof.Dr. Magnus Fisckecio ” Çinli sömürgeciler işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurları yok etmek için Nazilerin yolunu izliyorlar.” açıklamasında bulunduğu bildirildi.
Prof. Dr. Magnus Fiskecio bu sözleri geçtiğimiz hafta katıldığı Avrupa Kültür Televizyonu (ARTE) Çin’in işgalindeki Uygur bölgesine daha fazla Çinli göçmen çekmek için Uygur bölgesine giden Çinli göçmenlerin çevrimiçi kampanyalarını anlatan ” ÇKP’nin Uygur Bölgesinde Çinli Kolonizasyonu İçin Propaganda Çalışmaları ” adlı bir belgeselde yaptığı konuşmasında dile getirdiği bildirildi. .
Prof.Dr. Magnus Fiskecio şunları söyledi: ” Ben uzun süre Çin’de bulundum. yayınladı. Çin yönetimi, ÇKP Kızıl Ordusunu Uygur bölgesini sömürmek ve etnik yapısını değiştirmek için kullanmaktadır. Çin yönetimi bunları yaparken, aynı zamanda etnik soykırım ve sömürgeleştirmeyi hızlandırmak için aşırı şiddet uygulamaktadır. Bunun için Uygurları toplu şekilde tutuklayarat bölge genelinde açtığı yüzlerce Çin tipii toplama kamplarına hapsetmektedir. Uygurların öz ana topraklarını, evlerini ve işlerini zorla gasbederek Çin ana karasından gelen etnik Çinli göçmenlere tahsis etmektedir. Uygur gençlerini merkezi Çin’deki endüstri bölgelerine zorla götürerek zorunlu köle/İşçi olarak çalıştırmakta ve onları sömürmektedir. Çin’in etnik Çinlileri Doğu Türkistan’a göç etmelerini sağlamak amacı ile yaptıkları propaganda Filminde , Çin hükümeti merkezi Çinde yaşayan etnik Çinlilerin Uygur bölgesine gelmelerini ve bölgeyi kolonileştirmeye teşvik ettiğini gösteriyor. Etnik Çinliler Uygur bölgesine gelip Uygurların zorla göç ettirilerek boşaltılmış ve terk edilmiş evlere yerleştiriyorlar. Bu etnik Çinli göçmenler Uygur bölgesine kendi başlarına gelmiyorlar. Çin yönetimi onları teşvik ve organize etti ve bir plan dahilinde bölgeye yerleşmelerini sağlıyor. Çin yönetimince Devlet kiralanan internet propaganda filmlerinde bölgeye göç ederek yerleşirlerse kendilerine büyük evler ve iyi maaşlı işler verileceğini ve kısa zamanda çok para kazanacaklarını söyleyerek Çinlileri memleketlerinden uzaklaştırıyorlar. Bu konuda şu ana kadar yayınlanan 500’e yakın videoya bakıldığında bunların çoğunlukla hükümet tarafından kiralanan propagandacılar olduğu açıkça görülecektir. Hükümet bu filmleri onları özendirmek için bir propaganda aracı olarak kullanıyor. Bu videodaları Komünist Çin, ÇKP ordusunu kullanarak bölgeyi sömürgeleştirme ve ve etnik soykırım bir ar önce tamamlamak için onlara aşırı baskı ve şiddet uygulamak için kullanmaktadır.
Doğu Türkistan’da etnik Uygur Soykırımın başladığı 2017 yılından bu yana, pek çok insan Çin’de ne olup bittiği konusunda yeterli bilgiye sahip değiller ve bu konudaki uygulama ve bağlantıları hâlâ anlayabilmiş değiller. Bazı insanlar Çin’deki bu toplama kamplarının “İslah ve Eğitim Kampları ” olduğunu duymuş olsalar da Çin’de tek bir sorun Şiddete dayalı terör sorunu olduğunu düşünüyorlar ve aralarındaki ilişkiyi bilmiyorlar. Çin tipi Toplama Kampı mahkumlarının çoğunun kötü koşullar nedeniyle öldüğünü düşünüyorum. Hayatta kalanlar zorla çalışmayı ancak, seçebiliyorlar. Günümüzde Uygur bölgesinde Kamplarda en az 3 milyon Uygur, Kazak ve başka Türklerin hapiste olduğu tahmin edilmektedir. Bunların bir çoğu ise bu kampların içinde kurulan devasa üretim merkezlerinde Köle/İşçi olarak zorla çalıştırılmaktadır. ” şeklinde konuştu.
Dr.Fiskecio : İşgalci Çin, Uygurların Taşınmazlarına Zorla El Koyarak Onları Çinlilere Satıyorlar
Cornell Ün.Öğretim üyesi Prof.Dr. Magnus Fiskecio kişisel sosyal medya hesabı twitter(X) üzerinden yaptığı açıklamasında şunları yazmıştı: “ Günümüzde ve bundan öncesi de Çin yönetimi Uygur Bundan önce Çinli sömürgecilerin Uygurların gayrimenkul varlıklarına nasıl el koyup internetten sattığını unutmamak gerekir. “Bu, Nazilerin sanat eseri çalması gibi.” Şöyle devam etti:
“Onların (Nazilerin) yaşadığı ev aynı zamanda polis tarafından Almanya’dan sürülen veya toplama kamplarına gönderilen Yahudilerin de eviydi. Bu evlerden sanat eserleri ve diğer eşyaları çalıp pazarda sattılar. Çinlilerin çaldığı Çin sitelerinde gördüğümüz şeyler tamamen aynı. Çünkü Uygurlar yakalanıp evleri boşaltıldıktan sonra neredeyse evlerine dönemezler. Daha sonra kaynaklarının Çin web sitelerinde satıldığını görebilirler. Şu ana kadar bununla ilgili 55 kayıtlı olay yaşandı, bu da muhtemelen gördüklerimizin binde biri.”
Bu belgesel aynı zamanda Uygur bölgesinde ordunun ortaya çıkışı ve gelişiminin tarihini ve anakara Çin’den gelen göçmen nüfusun istihdamı ve yeniden yerleştirilmesinde oynadığı belirleyici rolü de gösteriyor.