2022 yılında BAE.li Sözde Bir bilim adamı Dr.’nun başkanlığını yaptığı Körfez Ülkeleri başta bazı Müslüman Arap ülkelerine mensuplarından oluşan Sözde Müslümanlar Konseyi’nin Çin’in soykırım cinayetlerini destekleyen ve tarihe kara bir utanç belgesi olarak geçen ihanetinden sonra bu kez, sözde Arap Birliği Temsilcilerinden oluşan Bir Heyet tüm masrafları İşgalci Çin Yönetimince “Misafir” olarak Doğu Türkistan ziyaret ettirildi ve ziyaretten önce sinsice hazırlanmış Doğu Türkistan’daki “Çin Tiyatrosu” izlettirildi. Adalet, Hakkaniyet. Feraset,Akıl ve idraktan en önemlisi vicdan duygusundan yoksun bu Sözde Müslüman Arap Heyeti(!) yaptıkları açıklamalarında Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yürüttüğü baskı, zulüm ve etnik soykırım politikasına destek verdiklerini açıkladıkları bildirildi.
Çin’in resmi Yeni Çin(Xinhua)Ajansı başta ve çeşitli kaynakların bu gezi ile ilgili verdikleri habere göre “Çin-Arap İşbirliği Forumu”nun 18. zirve toplantısına katılmak için başkent Urumçi’ye getirilen “Arap Birliği” heyeti daha sonra Kaşgar’a götürüldü ve İşgalciların göz boyama ve aldatma amaçlı önceden düzenlenmiş yerler kendilerine ziyaret ettirildiği belirtildi.
30 Mayıs 2023’te Çin-Arap İşbirliği Forumu 18. Zirvesi’ne katılan Arap Birliği delegasyonundan 34 kişi Kaşgar’a getirildi ve Kaşgar’in sembolü tarihi Eyidgah Camisi başta turizm amacı ile tahrip edilmeyen eski Kaşgar Mahalleleri ile ve Konaşehir(Eskişehir İlçesindeki geleneksel el sanatları ve zanaat bölgeleri gezdirildi.
Arap Birliği Heyetinin Uygur Müslümanlardan Habersiz Boş Kafaları Çin Yalanları İle Dolduruldu
Arap Birliği Heyetinin ziyareti ile ilgili olarak “Sincan Gazetesi”nin internet sitesinde yer alan habere göre, Mısır ve Filistin temsilcileri, yeniden inşa edilen Kaşgar antik kentinin yeniden inşa edilmesinden çok mutlu olduklarını ve bölgede yaşayan, dine inanan veya inanmayan tüm etnik grupların mutlu bir şekilde yaşadıklarına tanık etmekten son derece mutlu olduklarını ifade ettikleri iddia edildi.
ÇKP’nin yalan ve propaganda organı olan gazete Arap Heyetinin “Sincan’daki gerçek durumu yerinde gördüklerini ve Uygur bölgesi konusunda “Batı medyasının Uygur bölgesiyle ilgili haberin gerçeği yansıtmadığını ve bu haberlerin Çin işgal yönetimini “itibarsızlaştırmayaYönelik” propagandalar olduğunu ifade ettiklerini öne sürdü.
ÇKP propaganda medyası ayrıca ” Geçmişi ilk Müslüman Türk devleti olan Karahanlı devleti zamanına ( bin yıl öncesine) kadar dayanan ve 15.yüzyılda bugünkü görünümünü kazanan Eyidgah Camisi imamlarının Arap heyetine caminin devamlı açık olduğunu ve cemaatin günde 5 vakit namazı burada kıldığını belirttiklerini ve ” Eyidgah Caminin fiziki şartlarının ÇKP. yönetimince (devlet eliyle) iyileştirildiğini” söyledikleri bilgisine de yer verdiğini bildirdi.
Arap Heyetine Gezdirilen Yerler
Çin İşgal yönetimi Arap Ülkeleri Heyetini Kaşgar’in , Eski Şehir İlçesi, Ogusak Kasabası, Ougsak Köyü’nü ziyaret ettirdi. Oğusak 150 yıldan beri Müzik aletleri yapımı ile öne çıkan bir geçmişe sahip olan bir bölge. Bu kasaba 2000 yılında Çin hükümeti tarafından “Çin’in Uygur Bölgesi Ulusal Enstrüman Kenti” olarak ilan edilmiş ve 2011 yılında da “Müzik aletleri Yapımında Örnek Bir Zanaat Köyü- ulusal düzeyde somut olmayan kültürel mirasın korunmasına Haiz Örnek Yer” olarak derecelendirilmiştir.
Arap Heyetinden Gerçek Durum Sinsice ve Ustaca Gizlendi
Medya ve iletişimin geliştiği günümüz şartlarında Doğu Türkistan konusunda bilgileri olmayan ve Müslüman Uygurların, Kazakların ve bölgede yaşayan diğer Müslüman Türkler hakkında Çin yalanlarına inanma yolunu seçen Arap Birliği Heyeti Kaşgar’da hiç bir Müslüman ile görüştürülmedi. Yıkılan camiler,Türbeler ve ÇKP’nin islam dini düşmanlığının sonucu olarak yasakladığı Medreseler ve Kur’an Kursları hiç gösterilmedi. Arap Heyeti de kendilerini ağırlayarak besleyen Çinli Yetkililere ” Doğu Türkistan’da gerçek durum Nedir ? Bizim Müslüman Halk İle görüşmemize izin verin ve bize engel olmayın !” sözlerini sormak akıllarına gelmedi veya Çin’den elde edecekleri çıkarları kesilecek korkusu ile buna cesaret edemediler.
Sudan Büyükelçisinin Heyezanları
ÇKP Medyasının haberine göre, Heyette yer alan Sudan’ın Çin büyükelçisi ziyaret sonrası Çin medyasına şunları söylediği bildirildi : ” Çin hükümetini her ulusun geleneksel kültürünü ve maddi olmayan kültürel olmayan mirasını koruma çabalarından ötürü kutluyorum. Çin yönetimi Uygurların kültürel mirasalarını korumak için büyük çabalar ve masraflar ortaya koymuştur.” dediğini önü sürdü. Sudan’in Büyükelçisi yabancı gazetecilerin ve uzmanların Çin’deki kültürel soykırımla ilgili haber ve yazılarını asla görmedi ve okumadı. Çin hükümetinin Uygur kültürünü yok ettiğini ve yerine etnik Çin kültürünü zorla dayattığından haberi yok. Çin yönetiminin kutsal camileri ve dini mekanların işlevini yasaklayarak, bazılarını müzelere ve turistik mekanlara dönüştürdüğünü ve giriş ücreti alarak para kazandıklarını bilmiyor veya bilmek istemiyor.
Sonuç itibari ile Çin’in Doğu Türkistan’a götürdüğü Arap ülkelerinin Temsilcileri parçalanak yok edilen aileleri, gözleri yaşlı Müslümanları Kaşgar’da yıkılan cami ve türbeleri, Çin Toplama Kampları ve Çin Zindanlarında ölümlerini bekleyen milyonlarca masum Müslüman Türk hakkında hiç bir bilgi sahibi olmadan beslenerek Ülkelerine geri yollandılar ve Onların Uygurlar hakkındaki yalan açıklamaları ile baskı, zulüm ve soykırım suçlarını şimdilik gizleme ve üstünü örtmeyi başarmış göründü.
Çin İşgalindeki Doğu Türkistan’da Gerçek Durum
1949 yılında Mao’nun önderliğinde kurulan ÇKP yönetimine bağlı Kızıl Çin Ordusu Stalin’in yardımı ile Doğu Türkistan’ı işgal etti ve bu ülkede yaşayan Türklere karşı insanlık dışı, acımasız baskı zulüm ve işkencelerle büyük bir kıyım başlattı. 1980-1990 yılları arasında ÇKP’nin bu baskıcı politikalarında biraz da olsa iyileşme görülse de bu ilkbahar havası 1990’da sona erdirildi.
Arap Birliği Heyetinen gözleri yalanlarla boyanarak hiç gösterilmeyen gerçek durum ise ana başlıkları ile şöyle ;
- ÇKP diktatöryasının günümüzdeki Temsilcisi Xi,2013’de Çin’in tarihi milli hedefi olan Batı Bölgesine taşma,yayılma ve Hegemonya Kurma” amacını gerçekleştirmek için ” Bir kuşak-Bir Yol ” projesini orta attı. Pekin’den başlayan bu yeni ipek yolu Kuşak Yol Projesinin ana rotası ve düğüm noktasının Doğu Türkistan olması Çin yönetimini Uygurlara karşı baskı ve zulüm politikalarına ek olarak yeni bir etnik Soykırım Politikası Uygulamaya başladı.
- 2017 yılından beri uygulamaya başladığı “Terörcüler ve Radikallarla Savaş” kampanyası ile Türkler toplu tutuklamalar ile ülke genelinde kurulan yüzlerce Toplama Kamplarına hapsedilmeye başlandı.
- Çin ülkedeki yüzlerce Çin tipi Toplama kamplarında bağımsız kaynakların tahminlerine göre 1-3 milyon arasında Müslüman Türk çok kötü şartlar altında hapiste tutulmaktadır
- Toplama kamplarındaki tutuklulara “Zorla Çince Öğretimi- Mao ve Şi Xijingping’in öğretileri ve sözleri- ÇKP Parti Tüzüğü” başta bir çok konular zarla ezberlemeye zorlanmakta,ezberleyemeyenler ise aç bırakılmak başta çeşitli fiziksel ve psikolojik baskı ve işkencelerle yok edilmektedir.
- Uygurların nesillerinin yok edilmesi amacı ile Uygur kadınları zorla kısırlaştırılmakta ve hamile kadınlar zorla kuürtajla bebekleri öldürülmektedir.
- Kampta tutulan Uygurlar kampların yanında inşa ediler devasa üretim tesislerinde batılı küresel Firmalar için köle/İşçi olarak çalıştırılmaktadır.
- Kamplarda tutulan Kadınlara karşı sistematik taciz ve saldırılar uygulanmaktadır.
- Etnik Çinli devlet Memuru erkekler “Kardeş Aile ” olmak adına Uygurların evlerinde yerleştirilmektedir.
- Toplumun temel kurumu olan Türk aile bireyleri bir birlerinden zorla dağıtılarak yok edilmektedir.Ortada kalan çocuklar ise, Çocuk Toplama Kamplarında birer etnik Çinliye dönüştürülmektedir.
- ÇKP İşgal yönetiminin bu insanlık dışı acımasız soykırım suçları BM.başta çeşitli insan hakları ve hukuk kuruluşların hazırladıkları raporlarla kanıtlanmıştır.