Son Dakika
Dünyanın önde gelen gazetelerinden ABD.merkezli The Wasihngton Post gazetesinde Çin tehlikesi ile ilgili çok dikkat çekici bir yorum yayınlandı. Tanınmış bir hukukçu de olan Chapman Üniversitesinde öğretim üyesi de olan Prof.Dr. Hugh Hewitt’in ” Amerikalılar ve uluslararası toplum Bizim Demokratik Değerlerimize karşı büyük tehdit oluşturan Çin’e Karşı Mutlaka Karşı Koymalıdır” başlıklı Analizinde ve Çin’in ekonomik, askeri ve siyası yükselişinin demokrasi değerleri için büyük tehdit oluşturduğu belirtildi. Çin’in günden güne artan baskı ve tehditlerine karşı ABD halkı ile diğer Batı ülkelerin ortak hareket etmesi uyarısında bulundu.
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Washington Post Gazetesinin tanınmış köşe yazarı, tarih ve siyaset üzerine 14 kitabı bulunan ,aynı zamanda Nixon Vakfı’nın başkanı ve Chapman Üniversitesi’nde hukuk profesörü olan Hugh Hewitt, “Amerikalılar demokrasimiz için en büyük tehdit Olan Çin’e Karşı Mutlaka Karşı Koymalı!” başlıklı makalesinde, günümüzde ABD’nin güvenliğini ve çıkarlarını tehdit eden bazı zorluklar olsa da en büyüğünün Çin olduğunu belirterek şunları belirtiyor :
“Bitmeyen kültürel ve politik tartışmalarda karşı tarafla uzlaşmak istemiyorsanız bile, en azından ülkenizin güvenliğine yönelik gerçek tehdidin Çin olduğunu görmeye çalışınız. Yoksa çok geç kalabilirsiniz. Çin’i durdurmak için yeterli olmadığını kabul etti. Sıradan insanları da bu büyük görevi çözmede yer almaya teşvik etti: “Sizin ve diğer insanların yapabileceği şeylerden biri Çin’in baskılarını sürdürmesi karşısında dikkatlı olmak ve karşı koymaktır. ABD. hükümet için Çin’e karşı ileride alınacak bazı zor kararlar olacaktır. ”
Amerika Halkı Çin Tehdidine Karşı Odaklanmalı
ABD. halkının Çin’e karşı odaklanmasının nedeni, Komünist Çin Başkan Xi Jinping liderliğindeki çok acımasız uygulamalarıdır. Günümüzde Çin Komünist rejiminin bilim, teknoloji, askeri ve ekonomik gücü bakımından eski Sovyetler Birliği ile kıyaslanamayacak kadar çok daha güçlü olmasıdır. Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri, soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği’nin yarattığı küresel Komünizm tehdidine karşı daima birlikte tetikte olmaya devam etmiştir. ABD ve Müttefiklerinin bu konudaki duyarlığı Sovyetler Birliği’nin küresel çaptaki bir çok ağır ve telafisi imkansız saldırılarından sonra yani 40 yıllık bir Soğuk Savaş yürütmesinden sonra ancak, dikkatimize gelmiştir.
ABD. ve Batı Çin’in Her Gün Artan Tehditlerini 25 yıl Görmezden Gelmiştir
ABD,Müttefikleri ve batı dünyası Son 25 yılda Çin’in büyüyen ve şiddetini günden güne arttırarak sürdürdüğü dünyaya meydan okumasını ve tehditlerini görmezden gelmiştir. Bu tehdit ve meydan okumalarına karşı uyarmaya yeni başladık. Çin’in Hong Kong’un bağımsızlığına yönelik baskılarını hiç görmedik. Çin’in Orwell’in 1984 kitabında ortaya koyduğu ve insanları temelsiz ve hukuksuz nedenlerle yok etme politikasına, ülkesinde yaşayan ve Çinli olmayan azınlıklara yönelik soykırımına, Tayvan’a yönelik sürekli tehditlerine ve dünyaya tehlikeyi haber vermeden Çinvirüsünü yayarak bulaştırması ve insanlığı tehdit etmesine bir göz atalım. Tıpkı ABD.eski Başkanı Richard M. Nixon’ın Başsavcısı John Mitchell’in dediği gibi : “Bir ülkenin ne söylediğine değil, ne yaptığına bakmak önemlidir.” sözünü bir kez daha hatırlayalım.
ABD’nin Rakipleri Arasında En Tehlikeli Olanı Çin’dir
ABD’nin hasımlarına ve Radikalızm yanlılarına (İran,Rusya ve Çin) karşı 20 yıllık savaşının ABD’yi ciddi şekilde hüsrana uğrattığını bir vakadır. Bunların içinde en tehlikeli olanı Çin’dir. Günümüzde Çin, Rusya ve İran ile bir ittifak içindedir. ABD’nin bu kanun tanımaz devletler ile mücadelesinde yorulduğu ve Çin ile uzun süreli yeni bir rekabet ve mücadeleye başlama konusunda isteksiz olduğu gerçeğini savunabiliriz. Ancak, bu süreçte ABD ve Müttefikleri bir yol ayırımındadır ve ülkemizin ve torunlarımızın geleceği için sevindirici bir şey asla değildir.Bizim bundan başka çıkış noktamız ve yolumuz maalesef bulunmamaktadır.
Siyasi Partiler Devletinizin Güvenliği için Çin Tehlikesine Karşı Birlikte Çalışmalı
Yazar, bunun için Amerika Birleşik Devletleri’ndeki iki siyasi partinin birbirleriyle yakın çalışması ve Çin’in bu olağanüstü tehdit ve tehlikesine karşı birleşmesi gerektiğini savunarak yazısı şöyle sürdürüyor : ” Çin tehdidiyle nasıl başa çıkılacağı konusunda da şu önerilerde bulunuyorum. Ulusal güvenlik sebebiyle ve Çin’in ABD’ye yönelik bu olağanüstü tehditleri karşısında siyasi Partiler birlikte ve yan yana çalışmalıdır. Bu konuda her 2 siyası Partinin da kararlı bir şekilde birbirini desteklemesini gerektiriyor. Tayvan’a yönelik stratejik belirsizliğimizin açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Savunma bütçemiz deniz, hava ve uzay sektörlerine kaydırılmalıdır. Birinci Soğuk Savaşı deneyimleyenlerin yanı sıra yeni nesil yazar ve aydınların görüşlerini de dinlemeliyiz. Sorumlu vatandaşlar iki büyük partiye liderlik etmelidir. Siyasi mücadelemizin asla bitmeyeceğini ummalıyız, çünkü bu özgürlüğümüzün temel sembolüdür. Ama mutlaka yeni bir bakış açısına çok acil ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum.
Devletinizin Güvenliği için Gerçek Tehdidin Çin Olduğu Konusunda Birleşiniz
Prof.Dr.Hugh makalesini şu çarpıcı cümleler ile sonlandırıyor : ” Siyasi Partiler ve Sosyal guruplar olarak sizler bitmez-tükenmez kültür-medeniyet ve güncel politik tartışmalarda bir birleriniz ile (karşı tarafla) uzlaşmak istemiyorsanız bile, en azından ülkenizin güvenliğine yönelik gerçek tehdidin Çin olduğu gerçeğini lütfen görmeye çalışınız. 2022 ve 2024 yıllarında yapılacak seçimlerde yukarıda ifade ettiğim fikirlerimi lütfen göz önünde bulundurunuz. Partilerimiz arasında görüş ve işbirliği sağlanamadığı takdirde Çin tehlikesi karşısında alacağımız terbirler konusunda çok geç kalmış olacağız.” cümleleri ile sonlandırdı.
Dr. Andrews Corr :Dr.Hugh’un Çin Tehdidi İle İlgili Teşhisi çok Doğru ve yerinde
ABD’li Çin İşleri Uzmanı bir araştırmacı olan Dr. Andrews Corr, Çin tehlike ve tehdidi konusunda Prof.Dr.Hugh makalesini şöyle değerlendirdi : ” Prof.Dr. Hugh Hewitt’in Çin tehlikesi ile ilgili teşhisinin çok doğru olduğuna inanıyorum. Onun bu makalesinin çok mükemmel olduğunu düşünüyorum. Dr.Hugh Çin’i durdurmanın veya yenmenin sayılarla mümkün olmadığı fikrini önemsiyorum. Çin tehlikesine karşı her iki Partinin(Cumhuriyetçiler ve Demokratlar) ortak görüş ve işbirliğinin şart olduğunu hissetmiştir. ABD’de devleti yöneten her iki siyasi Parti mensupları ve gönüllülerinin aralarındaki kültür,medeniyet ve siyasi görüşlerindeki farklılıkları bir yana bırakmalı ve bunun yerine Çin’in günden güne artan ve gittikçe güçlenen tehdidine yoğunlaşmalarını talep etmesi çok önemlidir.” şeklinde değerlendirdi.
BENZER HABERLER