logo

trugen jacn
17 Temmuz 2023

ALMANYA’NIN YENİ ÇİN STRATEJİSİ : ÇİN’E BAĞIMLILIKTAN KAÇINMA- RİSKLERİ AZALTMA”

Annalena-Baerbock-germaniye-Olaf-ScholzAlmanya Maliye Bakanı Christian Lindner, Almanya  

13 Temmuz Perşembe günü Alman hükümeti, Almanya’nın Çin’e yönelik politikalarını özetleyen bir “Yeni Çin Stratejisi”ni onayladı ve yayınladı. Alman hükümet kabinesini oluşturan üç partinin kabine üyeleri arasında aylarca süren görüşmeler sonucunda açıklanan bu yeni strateji, Almanya’nın Çin’e özel bir strateji açıkladığı ilk sefer.

Konuyla ilgili bir New York Times raporuna göre, strateji Çin’i “ortak, rakip ve sistemik bir düşman” olarak tanımlıyor ve ana fikri “tedarik zincirlerini artırmak, Çin mallarına bağımlılığı azaltmak ve riskleri azaltmak”.

Çin, Almanya’nın en önemli ticaret ortağı ve iki ülke arasındaki toplam ithalat ve ihracat değerinin 2022’de 300 milyar avroya veya 335 milyar ABD dolarına ulaşması bekleniyor.

Ancak 64 sayfalık yeni strateji, “Çin değişti ve bu değişim ve Çin’in siyasi kararları sonucunda Çin’e bakışımızı da değiştirmeliyiz” diyor.

Aynı zamanda şu ifadelere de yer veriyor: “Çin, iklim değişikliği, salgın müdahale ve sürdürülebilir kalkınma konularında çok önemli ortağımızdır. Ancak kendi çıkarları peşinde koşma konusunda son derece acımasızdır ve mevcut kurallara dayalı uluslararası düzeni çeşitli yollarla yeniden şekillendirmeye çalışmaktadır. “Eylemleri küresel güvenliği etkileyebilir.”

Önde gelen bir düşünce kuruluşu olan German Marshall Fund’ın Berlin merkezli kıdemli araştırmacısı Mareike Ohlberg, stratejik planın eylem planında bazı kusurları olduğunu, ancak genel olarak iyi bir başlangıç ​​olduğunu söyledi. Radyo istasyonumuza e-postayla gönderilen bir yanıtta şunları söyledi:

“Bu stratejinin riskten korunma, ekonomik ilişkiler ve AB ile uyumun sürdürülmesinde büyük rol oynayacağını düşünüyorum. Çin Halk Cumhuriyeti’nin mevcut iç baskıyı ve küresel otoriter politikaları yoğunlaştırma eğiliminden açıkça ve sert bir şekilde bahsetti. Stratejik planda bazı konular için özel önlemler yer almamış ve güvenlik sorunlarının çözümüne yönelik somut cevaplar verilmemiş olsa da, genel olarak bu stratejinin uygulamaya konması iyi bir şeydir.

Görünüşe göre yeni strateji kapsamında Almanya, ilaçları, elektrikli arabalarda kullanılan lityum pilleri ve çip yapmak için gerekli malzemeleri içeren “ulusal sektörlerde” Çin’e olan bağımlılığını daha da azaltacak. Stratejik plan ayrıca, Almanya’nın hassas teknolojilerini ve araştırma sonuçlarını korumak için Çin’e yapılan ihracat üzerindeki denetimlerin artırılmasını ve Alman şirketlerinin yatırımlarını kontrol etmeyi içeriyor.

Strateji şu şekildedir: “Kamu sektöründe AB, temel değerlerimizi desteklemeyen AB dışı ülkelerden gelen teknolojilere güvenmemelidir.”

Almanya Dışişleri Bakanı Annalina Beierbuch, stratejinin açıklanmasının ardından “Çin’den ayrılmak istemiyoruz ancak riski en aza indirmek istiyoruz” dedi. Buna, Avrupa ekonomisini güçlendirerek bağımlılığın azaltılması da dahildir.

Çin Dışişleri Bakanlığı 14 Temmuz Cuma günü yaptığı açıklamada Almanya’nın “Yeni Çin Stratejisi”ni kınadı. Yaptıkları açıklamada, Almanya’nın “riskten kaçınma” ve “bağımlılığı azaltma” politikalarını “aşırı korumacılık ve normal iş birliğinin siyasallaştırılması bahanesi” olarak kınadılar ve bunun Almanya için iyi olmadığını söylediler.

Alman Marshall Fonu’nda araştırmacı olan Mariaka Olberg, stratejinin açıklanmasının kasıtlı olarak Çin Başbakanı Li Qiang liderliğindeki bir Çin heyetinin geçen ay Almanya’ya yaptığı ziyaretin ardından yapıldığını söyledi. “Belgenin yayınlanması kasıtlı olarak Çin yönetim kurulunun ziyaretinden sonraya denk getirildi. Gördüğümüz ve beklediğimiz gibi Çin tarafı bu stratejiden son derece rahatsız. Bu stratejinin uygulanmasına bağlı olarak iki ülke ilişkilerini nasıl etkileyeceğini önümüzdeki günlerde görebiliriz.

“New York Times” gazetesi, eski Almanya Başbakanı Angela Merkel hükümetinin Çin ile her zaman yakın bir politika sürdürdüğünü ancak yeni hükümetin pozisyonunun öncekinden farklı olduğunu bildirdi. Koronavirüsün yayılmasının neden olduğu tedarik zinciri sorunları, özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya karşı saldırgan savaşını izleyen gaz krizi, Almanya ve Avrupa’ya Çin gibi ülkelere güvenmenin tehlikelerini gösterdi.

Almanya’nın ilk Çin stratejisinde, Almanya’nın Tayvan konusundaki duruşuna ve Uygurların karşı karşıya olduğu ciddi insan hakları sorunlarına da değinildiği ortaya çıktı. Almanya’nın Çin ile ilişkilerinde Tayvan’ın egemenliği ve Çin’deki Uygurlar da dahil olmak üzere azınlıkların insan haklarının önemli konular olduğu vurgulanıyor.

Uzmanlar, bu “yeni Çin stratejisinin” Almanya için büyük bir adım olduğu konusunda hemfikir. Bunun Avrupa Birliği ve üye ülkeleri için bir eylem modeli olmasını bekliyorlar.

Share
4693 Kez Görüntülendi.