Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ), Türk Ocakları Afyon Şubesi, AKÜ Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü, AKÜ Genç Hukukçular Kulübü ve AKÜ Edebiyat Topluluğu tarafından “Uluslararası Hukuk Bağlamında Doğu Türkistan ve Soykırım” başlıklı konferans düzenlendi.
Konferans, Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi ve aynı zamanda kendisi de Doğu Türkistanlı bir Uygur Türkü bilim insanı olan Prof. Dr. Erkin Emet tarafından verildi. Bağlamında Doğu Türkistan ve Soykırım” başlıklı konferans düzenlendi.
Konferans açış konuşması,İstiklal marşı ve şehitlerimize saygı duruşu ve dua edilmesinin ardından başladı.
Açılış konuşması, AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi ve Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Akın tarafından yapıldı. Prof. Dr, Akıncı selamlama konuşmasında Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik insan hakları ihlallerinin BM.başta 11 ülke ve diğer Uluslararası İnsan Hakları ve Hukuk kuruluşlarının raporları ile kanıtlandığını belirterek :” Doğu Türkistan’daki ve diğer mazlum coğrafyalarda yaşayanlarına yönelik soykırım uygulamalarına karşı uyanık olunması gerektiğini ve bu insanlık suçu olan soykırımlara karşı mücadele edilmelidir. İşlenen Soykırım ve insanlık suçlarının gündeme getirilmesi, dünyaya duyurulması unutturulmamasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Daha sonra kürsüye davet edilen Prof.Dr.Erkin Emet selamlama konuşmasından sonra “Uluslararası Hukuk Bağlamında Doğu Türkistan ve Soykırım” konulu konferansına başladı. Doğu Türkistan’in yakın tarihi, Çin işgali ve 2017’den beri bir devlet politikası olarak Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik insanlık ve etnik soykırım suçları konusunda bilgiler sundu. Ayrıca, Çin’in bu insanlık dışı uygulamalarının BM. insan hakları bildirgesi ve diğer uluslararası kural ve normlar açısından değerlendirmesi ve sonuçları hakkında bilgiler sundu. Ayrıca,Doğu Türkistan meselesinin Türkiye, Türk ve İslam dünyasındaki durumu ile BM. İnsan hakları yüksek Komiserliği başta ülkeler ve diğer uluslararası kuruluşların tutumu ve yaklaşımı hakkında açıklamalarda bulundu.
Türk Dünyasının doğu Türkistan Meselesine Yaklaşımı Üzüntü Verici
Prof. Dr. Emet konferansında Doğu Türkistan Türklerinin Türk kültür ve medeniyetindeki konumu ve yeri hakkında bilgiler vererek “Bugün Türk dünyasının Doğu Türkistan’daki etnik soykırım ve insanlık sorununa yaklaşımını ve tavrının yüz kızartıcı olduğunu üzülerek ifade etmek istiyorum. Bunun esas nedeni ve temel probleminin milli şuur eksikliği olduğunu düşünüyorum. Dini ve ve milli değerlerimize göre herhangi bir Müslüman’ın veya Türk’ün ayağına bir iğne battığı zaman onun Müslüman/Türk kardeşinin yüreği sızlamıyorsa bunun sebebinin dini ve milli şuur eksikliği ve duyarlılıktan yoksunluk ve aynı zamanda bizim kamil bir Müslüman /Türk olamadığımız ve bu insani ,milli ve dini hassasiyetimizin yeterli ölçüde henüz gelişmediğini pekala söyleyebiliriz, demektir. Millet olma şuuruna daha varamamış olmamız demektir. ” Şeklinde konuştu.
Çin’in İşgali ve Soykırım Uygulamaları Tam Bir İnsanlık Suçudur
Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkin Emet, Çin’in 1949’dan beri Doğu Türkistan’da uyguladığı baskı, zulüm ve soykırımın tam bir insanlık suçu olduğunu belirtti ve işgalin tarihi ve safhaları hakkında bilgiler verdi. Türk Milleti olarak Doğu Türkistan için yapılabilecekler ve Doğu Türkistan’ın hukuki statüsü hakkında bilgi veren Prof. Dr. Emet, “Doğu Türkistan Milli Hareketi ve özgürlük davası 1950’lı yılların başlarında Liderlerimiz merhum Mehmet Emin Buğra ve İsa Yusuf Alptekin tarafından Türkiye merkezli olarak başlatmıştır. Liderlerimiz ve onların yolunu takip edenler de 70 yıldır bu sorunu Türkiye’de anlatagelmekteyiz. Bu konuda son yıllarda batı dünyasında bazı önemli gelişmeler ve çalışmalar vardır. Bizler de Türkiye’de de bu meseleyi anlatmaya ve Milletimizin katkı ve desteğini talep etmeye devam ediyoruz. Gerek Doğu Türkistan’la gerekse Çin’le ilgili olsun, Türkiye’de çok fazla bilgi kirliliği var. Çinlilerin son yıllarda Türkiye’de algı operasyonları ve sınır ötesi baskıları çok artmıştır. Ayrıca, Türkiye’de çok etkili ve güçlü lobi faaliyetleri çalışmaları var. Çin yönetimi bu yollarla doğu Türkistan’da kendisinin sebep olduğu bu insanlık trajedisini başka yönlere çekerek yalanlarla kamu oyunun aldatarak ört pas etme çabası içindedir. Bu durumu özellikle bilgilerinize ve dikkatlerinize sunmak istiyorum.” şeklinde konuştu.
Çin, Türklere Karşı Soykırım Uygulamalarını Durdurmalı
Çin’in Doğu Türkistan Türklerine yönelik bu soykırım sorunu artık çözülmesi gereken bir mesele haline gelmiştir. Çin’in Doğu Türkistan’da ciddi bir soykırım uygulamaları olduğunu artık BM. raporları ile tüm dünya bilmektedir. Dünyada binlerce bizim gibi soykırıma uğrayan mazlum topluluklar var. Bunların içinde Doğu Türkistan sorununu hem Birleşmiş Milletlerde hem dünya ülkelerinde ikili ilişkilerde gündeme gelmesi, bu soykırımın artık çözülmesi gereken mesele olarak ortaya atılması da bir açıdan bizi sevindiriyor. Bu soykırım eskiden de vardı. Çin 2017’den beri bu etnik soykırımı bir resmi devlet politikası olarak uygulamaktadır. Doğu Türkistan’daki Türklerden Uygur Türkleri diye bahsediyoruz. Ama Doğu Türkistan’da yaşayan Türklerin çoğunluğu Uygur Türkleridir ama bunun yanında Kazak, Kırgiz, Özbek ve Tatar Türkleri de vardır. Kadim ve tarihi Türk yurdu yani. Doğu Türkistan kadim tarihten beri (İslamiyet öncesi tarihten günümüze kadar) Türk toprağı ve Türk Milletinin yaşadığı ana yurdu olmuştur. ” ifadelerini kullandı.
Her Doğu Türkistan Türkü’nün Hayat Hikayesi Acılar ve İstiraplarla Doludur
Prof.Dr.Erkin Emek sözlerine ” Muhacerette yaşayan her Uygur Türkünün Kendine özgü acı hikayeleri vardır” sözleri ile mevcut durumu özetleyerek sözlerini şöyle tamamladı : ” Doğu Türkistan’da her 10 yılda bir büyük katliamlar yapıldığını biliyoruz. Türk Milli şuurunun geliştirilmesi çok önemlidir. Çin’in baskı ve zulümleri arttıkça ülkede dini ve milli şuur o oranda artmaktadır. İşgalci Çin’i korkutan ve toptan gözaltı, Hitlervarı Toplama Kampları ve soykırım cinayetlerine başlamasına sebep olan da bu günden güne artan milli şuurdur. Dolayısıyla Uygurlar sürekli bir baskı altında olduğu için kendi kültürüne ve kimliğine daha çok sarılma ve sahiplenme refleksi çok daha gelişmiş ve artmış bulunmaktadır. Uygur Türkleri bugün ” dinimi veya dilimi kaybedersem bu dünyadan ebedi olarak yok olacağım.” şuurunun bilincindedir. Doğu Türkistan Türkleri günümüzde yediden yetmişe kadar baskı ve zulümden kaynaklanan bir yüksek dini ve milli duyarlılığa ulaşmıştır. Fakat bütün bunlara rağmen acı ve istiraplar çok katı ve çok büyüktür. Her Uygur’un kendine özgü acı ve istıraplarla dolu hikayeleri vardır.
Türkiye’mizde son yıllarda Doğu Türkistan meselesine karşı olumlu gelişmeler olduğundan mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim. Ama bu olumlu gelişmeler ve Milletimizin Üniversitelerimiz STK.larımızın bu ilgisi ve katkısının çok sonuç alınabilmesi bakımından daha çok ve daha yaygın olmasını diliyorum. Beni sabırla dinleğinizi için minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. ” ifadelerini kullanarak konuşmasını sonlandırdı.
Konferans bitiminde Fen-Edebiyat Fak.ÇTL.Bölüm Başkanı Prof.Dr. Cüneyit Akın tarafından Prof. Dr. Erkin Emet’e teşekkür plaketi takdim edildi. Prof.Dr.Emet te AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Akın’a kendi kitabını takdim etmesi ile konferans sona erdi.
Kaynak : https://www.medya03.com/haber/emet-bugun-turk-dunyasinin-problemi-milli-suur-eksikligi-35616
BENZER HABERLER