UYGUR YÖNETMEN ÖZTÜRK’TEN İLK FİLİM DENEMESİ : BEYAZ BALİNA

Türkiye’de yaşayan  Doğu Türkistanlı Uygur Türkü Belgesel yapımcı ve  Sinema Yönetmeni Abdurrahman Öztürk,ülkemizdeki ilk filim denemesini başarı ile tamamladı.Birlikte yaşayan iki çocuğun kitap okuma hevesini konu alın  ve çekimi tamamlanan  “Beyaz Balina” filmi yakında bütün Türkiye’de aynı anda vizyona girecek ve Türk sinemaseverlerle buluşacak. 

HİLAL UŞTUK 

Doğu Türkistanlı sinemacı Abdurrahman Öztürk, “Beyaz Balina, 2 çocuğun kitap okuma hevesini anlatıyor” dedi. Uzun metrajlı filmi Beyaz Balina’nın çekimlerini tamamlayan Öztürk, sinema geçmişi ve filmin yapım sürecine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.  Doğu Türkistan’da Aksu Sanat Okulu’ndaki eğitimin ardından sinema sektörüne girmek istediğini aktaran Öztürk, “Doğu Türkistan’da sinemacılık hiç gelişmedi. Şimdi de aynı. Uygurların yaptığı ve sinema salonlarında gösterilen bir film yok. Özel kanallar da yok. Sadece devlet televizyonu var” dedi. Abdurrahman Öztürk, uyuşturucu bağımlılığına ilişkin sosyal sorumluluk projesi olan “Hasretli Gözyaşı” isimli ilk uzun metraj filmini 2001’de çektiğini dile getirerek, şöyle konuştu: “Bizim yaptığımız filmler televizyonda yayınlanmıyor. Uygurca yayın yapan birkaç kanal var, bizim bölgeye özel. Orada da şahısların, şahsi şirketlerin yaptığı filmler yayınlanmıyor. Sadece iç yapımlar yayınlanıyor. Türk filmleri de çok dağıtılmıyor orada.” Türk vatandaşlığından önce vatansızdım Çin’de sinema sektöründekilerin, sektörde belirli bir yere gelmesinin hayalperestlik olduğunu kaydeden Öztürk, 2006’da Doğu Türkistan’dan ayrılıp Türkiye’ye geldiğini söyleyerek, “2011’de Türk vatandaşlığı aldıktan sonra içimde gerçekten mutluluk var. Ondan önce çok zorlandım. Çünkü vatansızdım. Pasaportum yoktu. 2006’dan 2010’a kadar Hollanda’da kaldım. 2009’da Doğu Türkistan’da bir katliam olmuştu. 2010’un ortasında Recep Tayip Erdoğan öncülüğünde Türkiye’de istisna bir yasa çıktı. Avrupa’dan Türkiye’ye dönerek o yasadan faydalandım” ifadelerini kullandı. Yönetmen Öztürk, 2003-2005 arasında “Kader”, “Ayrılık”, “Bahtsız Çocuk” dahil toplam 9 uzun metrajlı film çektiğini söyledi.  Beyaz Balina’nın Uygur Türkleriyle birebir alakası olmadığını kaydeden Öztürk, şunları aktardı: “Doğu Türkistan’da deniz yok, okyanus yok. Dünyanın denize en uzak bölgesi Doğu Türkistan. Biz deniz görerek ya da Beyaz Balina hikayesini okuyarak büyümedik. Film yapmayı hedefledikten sonra çevremde hikayeler aradım. Anadolu ile Doğu Türkistan arasında çok benzerlik var. Köy hayatı ve kültürler arasındaki benzerlikleri buraya uyarlasam nasıl olur diye düşündüm.” Beyaz Balina gerçek bir hikayeye dayanıyor Abdurrahman Öztürk, kendisine anlatılan gerçek bir yaşam hikayesinden yola çıktığını ifade ederek, “Bir çocuk, yoksul bir köyde kitap okumaya çalışıyor ama kitap yok. Olan kitapları, defterlere kopyalıyor. Bunu arkadaşlarıma anlattığımda arkadaşlarım güzel bir hikaye olduğunu söyleyip senaryo yapmamı önerdi. Hikayemdeki çocuk iki tane oldu. Kitap okuma heveslisi 2 kahramanımız için hangi kitap olması gerektiğini çok düşündük ve Beyaz Balina’ya karar verdik. Beyaz Balina, 2 çocuğun kitap okuma hevesini anlatıyor” dedi. Öztürk, hikayede yer alan zıt karakterli iki çocuğun dostluğuna dikkati çekerek, Anadolu’nun fakir bir köyünde zor şartlarda yaşayan çocukların hayal dünyasının genişliği ve gösterdikleri çabaları yansıtarak, Anadolu’daki çocukların kitap okuma isteğini artırmayı hedeflediğini kaydetti. “Altın Koza Film Festivali’nde şansımı deneyeceğim” Abdurrahman Öztürk, film için 2014’te Kültür ve Turizm Bakanlığı’na müracaat ettiğini 2015’in ilk ayında yönetmenlik desteği verildiğini söyledi. Mayıs ayında Çankırı Ilgaz’da çekime başladıklarını dile getiren, Öztürk, “Çekimler yaklaşık 4 hafta sürdü ve 55 kişi çalıştı. Filme Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 300 bin lira yardımda bulunuldu. Ancak yetmedi. Şirketlerden de mali yardım aldım. Filmin kurgusu bitti. Kültür ve Turizm Bakanlığına teslim ettim. Bu hafta Altın Koza Film Festivali’nde şansımı deneyeceğim” ifadelerini kullandı. Türkiye’de sinemaya yatırım az Türk tarihi ve Uygurlarla ilgili belgeseller çeken Öztürk, “Muhammed” filmiyle adından söz ettiren İranlı yönetmen Mecid Mecidi’yi çok sevdiğini dile getirdi. Öztürk, Mecidi’nin Cennetin Çocukları filmini, görme engelli çocuklarla 6 ay birlikte yaşadıktan sonra çektiğine işaret ederek şöyle devam etti: “Benim ekonomik olarak böyle bir imkanım yok. Türkiye’deki mantık çok yanlış. Türk Sinemasının gelişmesine engel olan durumlardan birisi, sinemaya yatırımın az olması. Özellikle de festival filmlerine nasılsa para gelmiyor, ne olacağı belli değil, düşüncesi var. Yalnızca Nuri Bilge Ceylan ve Reha Erdem gibi birkaç isim var. Bu isimler zaman ayırmış, son zamanlarda iyi para yatırmış ve Cannes’da ödül alabilecek duruma gelmişler.” İmkanı iyi olsa daha farklı bir çalışma yapabileceğini vurgulayan Öztürk, “Türkiye’deki yapımcı ve yönetmenlerin mantığı, hemen bitirmek ve paraya göre hareket etmek. Aslında çok normal çünkü paran bitince yarı yolda kalırsın. Bu haliyle de bence güzel bir film oldu şuan memnunum. Seyirciler de beğendi” dedi. MEB bu projeye sahip çıkmalı Altın Koza’dan sonra ulusal ve uluslararası festivallere katılmayı hedeflediğini dile getiren Öztürk, şunları kaydetti: “Para benim için önemli değil. Milli Eğitim Bakanlığı bu projeye sahip çıkmalı bence. Film gerçekten sosyal sorumluluk projesi olarak Türkiye’de öğrencilere ücretsiz seyrettirebilir. Filmin alt metninde çok önemli mesajlar var. Çocuklara kitap okuma sevgisini aşılayabilir. Çocuk hikayesi ama çocuk filmi değil herkesin izleyebileceği bir film.” Yönetmen Öztürk, bir sonraki projesinin Uygur halkını dünyaya tanıtmak olduğunu belirterek, projeye ilişkin şimdiye kadar yaklaşık 300 kişiyle röportaj yaptığını belirtti. Doğu Türkistan’da soyadı kanunu olmadığı için orada soyadı kullanmadığını söyleyen 34 yaşındaki genç yönetmen, Türkiye’de “Öztürk” ve “Uygur” soyadlarını kullandığını belirtti

Kaynak :  http://www.sondakika.com/haber/haber-beyaz-balina-7571330/