Son Dakika
Abdullah HAKİM
Çin’in Ankara Büyükelçiliği Çırağan Sarayı’nda düzenlediği sözde Kültür resepsiyonunda 42 sayfalık yalan ve düzmecelerle dolu bir broşör dağıtmıştır. Dağıttıkları bu broşürde Doğu Türkistan yerine zorla dayatmak istediği ” Xinjiang ” ‘ı Çin’in ayrılmaz parçası olduğunu iddia etmiştir. Broşördeki yazılar ve iddia edilenlerin tamamı baştan sonuna kadar hepsi gerçekleri inkar ve uydurma iddialardan ibarettir.
Türkiye’de böyle bir şey olabilirmi ?
Binlerce yıldır,egemen ve bağımsız Türkiye devletiminin marevi başkenti İstanbul’in göbeğinde Doğu Türkistan’da işgalci bir güç olan Çin’in Büyükelçisi bir resepsiyon tertip ediyor ve Uygur Türkleri üzerinden Türk Milletine hakaretler içeren böyle bir ÇKP propagandasını yapabiliyor ? İnsanın böyle bir olayın Türkiye’de olabiilmesine inanası gelmiyor.
Çin’in Yalanlarla dolu Uyduruk Broşöründeki iddialar şunlardır ;
1- Xinjiang Çince yeni kazanılan toprak anlamına gelen ve size zorla dayatılan bir sahte isimdir ve yeniden keşfedilen toprak anlamına gelmektedir. Doğu Türkistan Uygur, Kazak, Özbek, Kırgız Türkleri başta olmak üzere Binlerce yıldır Türklerin yaşadığı,üzerinde bağımsız devletlerini kurduğu ve onların anavatanı ve gerçek adı de Doğu Türkistan’dir Bu topraklarda yaşayan bu Türkler kültür medeniyetlerini geliştirerek özgün TÜrk kimliğini yaşayarak bugünlere kadar gelmektedir.
Orada yaşayanların Türk olmadıklarını saçmalamışlar.
Doğu Türkistan’da yaşayan Türk halkları yaratıldıklarından beri bugüne kadar hiçbir zaman Türklüğünden hiçbir şekilde taviz vermemişlerdir.
2, Uygurların Müslüman Olmadıkları İddiası : İslamiyet 1400 sene önce Peygamber (s.a.v.)’den sonra bütün dünyaya yayılmıştır. Uygurlar da İslamiyet’i ilk kabul edenlerden ve ilk Müslüman Türk devlerini kurmuştur. Türk milleti olarak İslam ile şereflenmiş bugüne kadar İslam ile yaşamak için Çinlilerle
çok mücadele etmiş ve hâlâ da devam etmektedir. Türkler 14 asır öncesinde dahi tek Tenrnın varlığına inanmış bir Millettir. Allah yeryüzünde yaşayan canlıların
içinde insanı en yüce varlık olarak Kur’an-ı Kerim’de buyurmuştur.
Biz Müslüman Uygur Türkleri olarak Müslüman ve Türk olarak yaratıldığımız için Yaradanımız Allah Taala’ya her zaman minnet duyar ve şekrederiz.Yaşamımızın anlamı de budur.
2-Çin’in uydurması ise Doğu Türkistan Çin’in ayrılmaz parçası. Biz soruyoruz: Neden 70 senedir Doğu Türkistan Çin’in
ayrılmaz parçası diye her zaman gündemde tutuyor?
Mesela neden kendi şehirlerini (Şangay ya da Hançu) bizim ayrılmaz parçamız demiyor. Bunlar Çin’in kendi toprakları olduğu için demesine gerek yok. Çünkü oralarda hiçbir ihtilaf yok.
Doğu Türkistan Çin’in parçası
söyleminin özünde kendine ait olmayan bir toprağı zorla işgal etme ardından meşrulaştırma çabası vardır. Eğer Doğu Türkistan gerçekten senin olmuş olsaydı sürekli olarak Doğu Türkistan benim
demene hiç gerek olmazdı. Neden bütün dünyaya Doğu Türkistan benim diyorsun? Çünkü kendin bile inanmıyorsun. Bir toplumun başka bir toplumun parçası olması için en azından ortak noktaları olması gerek.
1- Doğu Türkistan’da yaşayan
Türkler, Allah’ın yarattıkları insandır, Çinliler ise insanlığı
inkar etmekte kendilerini insan değil maymun soyundan geldiklerine ısrar etmekte. Bu hem devletin Kumun olarak devam etmektedir çünkü Doğu Türkistan’da yaşayan Türkler
insan oldukları için maymunların parçası olamaz. Çünkü bu söylem Çinlilerin kendi tezleri ile çürümüştür. Başka bir açıdan Çinliler Allah’ı inkar etmektedir. Türkler ise tamamen Müslüman’dır. Burada herhangi bir ortak noktamız yoktur. Dil olarak Çinlilerin dilleriyle Uygurların arasında tamamen zıt, anlaşılmaz derecede farklılık vardır, burada da ortak nokta yoktur.
Kültür açısından da baktığımız zaman yeme içme ve yaşam tarzımız tamamen farklı Çinliler yeryüzünde ne kadar pislik ne kadar haram ve iğrençlik varsa hepsini
yerler. Uygurlar ise Allah’ın helal kıldıkları helal temiz rızıklardan yerler burada da ortak noktamız yok.
Düşünce konusunda da Uygurlar insani, vicdani, imani ahlaki düşünce üzerinde yaşayan
bir topluluktur. Çinliler ise merhamet, sıla-i rahim, insani, ahlaki bakımdan uzak, hayvandan da daha beter hiç anlaşılmaz iğrençlik vahşice yaşam tarzını benimseyen maymun topluluklarıdır.
Biyolojik olarak da Çinlilerle hiç benzer tarafımız yoktur. Çinliler
tüysüz, erkeklerde sakal bıyık olmadan yaratılmışlardır. Bu yüzden
sürekli olarak Uygurların sakallarından kıskanırlar, sakal bırakmayı yasaklarlar bu bakımdan biz ne Çinlilere benziyoruz ne de Çinliler bizlere benziyor. Tek benzer yanımız Çinlilerin de başka insanlar gibi çift ayaklı olması. Komünist işgalci Çinlilerin Doğu Türkistan hakkında iddia edilen bütün uydurma iddiaları kendi yazdıkları tezleriyle çökmüştür. Çünkü Çinlilerin bütün yalan larnı yüzü Çarpan belge Çinseddi dir Çinliler
Türük lerden kendini korumak için Türüklerle çin Arasina duvar örmeye mejbur kalmiş lardir Doğu Türkistan türük toprak laridir heçbir şekil de tartişilir tarafi yoktir Şu andaki duruma bakacak olursak bütün hakikat, tarihi bilgiler ortada dururken Çin bütün ekonomik siyasi gücünü kullanarak dünyadaki bazı medya kuruluşları ve bazı siyasi akımdaki partimen mensuf lari satın almak suretiyle Doğu Türkistan’ın gerçeklerine bilerek inkar etmek ya da Çin’in yaptıkları işgal ve soykırımları görmezden gelerek Çin’in suçuna ortak olduklarını
görmekteyiz. Çin’in düzenledikleri düzenbaz
sahte ortama alkış tutmak, işgalci soytarı maymunlarla aynı karede boy gösteren insanların vicdanlarına sesleniyor ve Çin’in yaptıkları
cinayetlerine ortak olmaktan vazgeçmeye davet ediyoruz.
Çinlilerin bugünlerde Türkiye’nin başına açtığı virüs bedellerini 83 milyon Türk halkı canı ile ekonomik olarak da tarihin en ağır kaybını yaşarken Türk halkının gözüne sokarcasına gösterilerde bulunması en başta Türkiye Cumhuriyeti’ne hakarettir.
Çin’in şeytani planları son sürat devam etmektedir.
Türkiye’yi bekleyen büyük tehlikeler Çin’in işgal ettikleri Doğu Türkistan toprakları
ekonomik siyasi gücünü kullanarak Doğu Türkistan işgalini Türkiye Cumhuriyeti devletine meşru olarak kabullendirmişlerdir. Türkiye’de siyasi partilerin
Doğu Türkistan’ın işgalini meşrulaştıran söylemleri, Doğu Türkistan ismini kullanmaktan kaçınması, Çin’in kendine ait olmayan Doğu Türkistan’ı; Çin’in toprak bütünlüğüne saygı duyma söylemleri, tamamen gerçek dışı, tarihe, insan haklarına aykırı tutum davranışlardır.
Çin’in birinci aşama olarak Türkiye’ye Doğu Türkistan işgalini meşrulaştırması ve kabullendirmesi ikinci aşama olarak Türkiye’de bazı siyasi parti ve medya kuruluşlarını satın alarak Türkiye’yi işgal harekatına başlaması üçüncü aşama olarak Türkiye’de toprak satın alarak Türkiye’nin işgali için adım atmaları.
1949 yılında Doğu Türkistan’da Çin’in nüfus oranı %4’lerde iken şimdi % 50’nin üzerinde olduğunu görmekteyiz. Çin’den % 10 Çinli Türk vatandaşı
olursa 150 milyon Çinli demektir. Böylesi bir durum devam ederse belki on sene belki yirmi sene sonra Türkiye’nin gerçek sahipleri azınlık duruma düşecektir. Bu durum Doğu Türkistan’da olduğu gibi
Türk milletini asimile, izole, dışlama ya da Türkiye’yi ikinci
kazanılmış Çin eyaleti olarak ilan etmeyle sonlanabilir. Kanla alınan Müslüman Türk topraklarının kansız, sessiz sedasız Çin’in parçası olacağını varsaymaktayız. Aksini iddia eden de olabilir saygı duyarız. Allah Türk yurdunu maymunlara çiğnetmesin!
BENZER HABERLER