logo

trugen jacn
20 Mart 2014

UYGUR DEMOKRASİ KAHRAMANI ÖRKEŞ DEVLETİ: EŞİTLİK,ÇİN KOMÜNİST PARTİSİNİN HİÇ BİR ZAMAN VE HİÇ BİR ŞEKİLDE UYGURLARA VERMEK İSTEMEDİĞİ BİR DEĞERDİR.

orkeş

Hamit Göktürk
1989 yılında Çin’in başkenti Pekin’in Tianenmin meydanında öğrencilerin rejime karşı yürüttükleri demokrasi ve özgürlük hareketinin tek Müslüman ve Türk Lideri, Örkeş Devleti, eşitlik,Çin Komünist Partisinin hiçbir zaman Uygur Türklerine vermek istemediği bir değerdir. tesbitinde bulundu.
Örkeş Devleti Tayvan’ın Kanal 49 Tv.’da katıldığı bir söyleşide,Çin yönetiminin Müslüman Uygurlara karşı yürüttüğü Milli assimilasyon politikasını çok net ve sert bir şekilde eleştirdi. Günümüzde Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da yürütmekte olduğu yasadışı şiddet politikalarının dini inanç ve milli örf adet başta bütün sahalarda uygulandığını,Uygur halkının dini inancı ve tarihi gerçeklere göre yaşama arzusunun sürekli yasaklama ve engellemelerle yok edilmeye çalışıldığını belirtti. Doğu Türkistan’da Urumçi başta bütün şehirlerin bütün cadde ve sokaklarında ” Çağdaşlığı öğren, Tesettürünü at ve güzel yüzünü Aç !” afişlerna çokça rastlanır. Halbuki, insanların dini inançlarına saygı göstermenin kendisi,çağdaş bir medeniyet ve kültür’dür. Şimdi bu çağdaş kültür ve medeniyet akımına karşı kim aykırı davranıyor ? Gerçekte,cadde ve sokaklara asılan bu afişler ve sloganlar hemen her şeyi açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Örkeş devleti, ülkesindeki insanlık dışı baskı ve zulüm politikalarında de örnekler vererek konuşmasını şöyle sürdürdü : “ Önemli olan husus şu , Uygurlar ile etnik Çinliler arasındaki anlaşmazlık ve sürtüşmenin tek nedeni düşünce ve anlayış farkı değildir. Temel neden, ÇKP.’nın kendince icat ettiği “Çağdaş Kültür ve Medeniyet”’ı aşırı güç ve kaba kuvvet kullanarak Uygurlara zorla kabul ettirmeye çalışmasıdır. Örneğin,bir Uygur’un sakal bıyık bırakması ve bir Uygur hanımın tesettüre uygun giyinmesi,onların işsizliğe mahkum edilmesi veya sosyal baskılara maruz kalması ile sınırlı kalmıyor.Onların hapsedilmesine de yol açıyor.Bu küçük bir örnektir. ÇKP.’nın Doğu Türkistan’daki işgal idaresi onlarca yıldan beri Uygurlara karşı baskı ve zorbalık örnekleri ile dolu bir sömürge siyaseti yürütmektedir.Bölgeye kitle halinde Çinli göçmenler getirilerek yerleştirilmektedir. Doğu Türkistan’a yerleştirilen Çinli göçmenlerden şu sözleri sık sık duyabilirsiniz : “Biz Çinliler, siz Uygurlara bu kadar çok yardım ediyor ve şu kadar iyi ve olumlu işler yapıyoruz, siz hala bize karşı koyuyorsunuz !? Bu sözlere bizim açık ve net cevabımız şu ; biz Uygurlar, sizlerin bu çok çok büyük yardım ve iyiliklerinize muhtaç değiliz. Bizim gerçek manada ihtiyacımız adalet ve sizlerin sahip olduğunuz haklara sahip olmak ve eşit şartlarda yaşamaktır. Halbuki, adelet ve eşitlik,Çin Komünist Partisinin biz Uygurlara hiç bir zaman ve asla vermek istemediği bir değerdir.
Örkeş Devleti Konuşmasına Uygurların karşı karşıya bulunduğu siyasi ve ekonomik problemler noktasında örnekler vererek şöyle devam etti ; “ Biz Uygurlar, siyasi yönden çok ezildik ve dışlandık. Bunun sonucu olarak 2.sınıf Çin vatandaşları durumuna düşürüldük. Siyasi alandaki eşit ve adil olmayan, yanlı politikalar sonucunda ekonomimiz ve tüm zenginlik kaynaklarımız talan edildi. Çin Hükümetinin ülkemizden merkezi Çin’e götürdüğü ve naklettiği petrol,doğal gaz, çeşitli değerli renkli metallar,madenler ve sayılamayak derecede çok büyük zenginliklerimizin miktarı,bize yaptığı “Yardım ve İyiliklerden” kat kat fazladır. Ayrıca, bu “yardım ve İyilikler” Uygurlara değil, tümü, Çin’den kitle halinde göç ettirilip yerleştirilen, ülkemizi modern müstemlike yöntemleri ile sömüren Çinli göçmenlerin cebine konulmaktadır. Biz Müslüman Uygurların Millet olarak, 5 Temmuz 2009 katliamından sonra kolektif şekilde hissettiğimiz duygularımız ve etnik olarak yeniden şekillenen ruh halimiz, Ümitsizliktir. Gerçek bir ifade ile Uygurlar milli geleceklerini tasavvur edemiyorlar. İstikbalının hayalını kuramıyorlar.Çinlilerle bir arada ve ortak değerleri paylaşarak yaşamalarının mümkün olacağına inanmıyorlar.
O,sözlerini şöyle bitirdi; “Ben Örkeş Devleti olarak, zorbalığa ve meselelerin güç kullanılarak halledilmesine her zaman karşıyım.Her çeşit teröre daha da karşıyım.Bir Uygur Kardeşim bana şunu söyledi; “Örkeş Kardeşim,biliyorum,sen zorbalığa, kaba kuvvet kullanımına karşısın. Bu düşüncen çok doğru ve yerinde, kabul ediyorum. Ama.biz Uygurlara bundan daha iyi bir yöntem ve çıkış yolu var mi?”diye sorduğunda, bu soruya verebilecek bir cevap bulamadım.”şeklinde konuştu.

Orkeş Devleti Kimdir ?
Doğu Türkistanlı şair- yazar Nurmuhammed Devleti’nin oğludur. Öğrenimini-babasının görevli bulunduğu Pekin’de tamamladı. 1989’da Çin öğrencilerin başlattığı Demokrasi ve özgürlük hareketine katıldı.Kısa zamanda çalışmaları ile öne çıkarak Hareketin Lider kadrosu içinde yer aldı . zamanın Çin Başbakanı ile müzakere yürüten öğrenci Heyetinin üyeliğine seçildi. Görüşme esnasında sorduğu soru ve sarfettiği sözlerle öne çıktı ve çok popüler bir hale geldi. Çinli Öğrencilerin başlattığı Demokrasi ve Hürriyet Hareketinin tek Müslüman ve Uygur Lideridir. Demokrasi ve özgürlük isteği ile Pekin’in Tienanmin meydanında toplanarak oturma eylemi yapan öğrencilerin Çin Kurtuluş Ordusuna ait Tanklarla ezilerek öldürülüp dağıtılmasından sonra yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Diaspora’daki demokrasi yanlısı Çin Muhalefet Hareketinin Lider kadrosunda yer aldı. Örkeş Devleti, Doğu Türkistan ve Uygur meselesinin insan hakları temelinde, demokrasi, adalet ve eşitlik esasına göre yeniden şekillenecek yeni düzende ve kurulacak Federal Çin sisteminde ancak,çözüme kavuşabileceğine inanıyor ve çalışmalarını bu yönde sürdürmekte.
Örkeş Devleti’nın Ekim/1989’da Paris ‘te İHA.muhabirine yaptığı “ Biz Çin esaretine düştüğümüz 250 yıldan beri Uygur ve Türk Kimliğimizi, İslamiyet sayesinde koruyabildik.” Tarihi açıklaması  ile tarihe not düştü.
Örkeş Devleti 25 yıllık sürgün hayatı boyunca, her ne kadar çalışmalarını Çinli Demokrasi yanlıları ile birlikte yürütmeye çalışıyor olsa de hiçbir zaman kendi kimliğini ve davasını unutmadı. Bir Müslüman Uygur Türkü olarak her zaman Milletinin ve yurdu Doğu Türkistan’ın meseleleri ile yakından ilgilendi.O, her vesile ile yer aldığı bütün platformlarda  Uygur Türkleri davasını savunmayı sürdürmektedir.

Kaynak : rfa.org/ Uyghur 19.03.2014

Etiketler: »
Share
1894 Kez Görüntülendi.