Son Dakika
Hamit GÖKTÜRK(UYHAM)
Çin’de iktidarı kan ve gözyaşı dökerek katliamlar yaparak ele geçiren Mao Liderliğindeki ÇKP Kızıl Ordusu Sovyetlerin kanlı Diktatörü Stalin’in yardımı ile 1949 yılında Doğu TÜrkistan’ı da işgal etti. Çin’e hakim olan tüm iktidarların milli bir hedef olarak tarihten beri gerçekleştirmek istediği Batı Bölgesi Terorisi,(Çin’in Batısındaki Türk bölgelerini ele geçirme) ÇKP işgal yönetimince de ısrarla uygulanmaya başlandı. 71 yıllık işgal sürecinde bu milli hedeflerini hile mekir ve envaiçeşit Çin entrikaları kullanarak bu ülkenin Türk-İslam çehresini değiştirmek için çeşitli yöntemleri kullandı. ÇKP yönetimi, en son 2017 yılında bu ülkede yaşayan Türklere yönelik soykırım uygulamalarını yeni bir sürece toptan soykırım moduna taşıdı. Alman Nazi Lideri Hitler’in toplama kampları uygulamasından ilham ve örnek alan ÇKP’nin Pekin’deki diktatörü Xİ’TLER Doğu TÜrkistan genelinde kurduğu yüzlerce Çin tipi Nazi/Toplama kamplarında 1-3 milyon Uygur, Kazak,Kırgiz ve diğer Türkleri hukuksuz olarak Eğitim adı altında hapsetti. Her türlü baskı zulüm ve insanlık dışı cinayetlerin işlendiği bu Çin Nazi Kamplarının amacı Hitler’in Yahudi ulusuna yaptığı gibi Uygurları da toplu ölümlerle yok etmektir. Günümüzde Doğu Türkistan’da büyük ,vahşi ve acımasız bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Milyonlarca Türk ÇKP yönetiminin toptan soykırım tehdidi ve icraatları ile yok edilmek istenmektedir. Çin bu tarihi ve kadim Türk ata yurdunu tamamen etnik Han Çinlilerinin yaşadığı bir Çin toprağı yapmak istemektedir.
ÇKP İşgal yönetiminin Türklere yönelik bu insanlık dışı cinayetleri Çin’in bütün gizleme ve cinayetlerin üstünü örtme ve dünyadan kaçırma desiselerine rağmen dünyaya ifşa olmuştur.Vicdanlı insanlar, Duyarlı insan hakları örgütleri insan haklarını önceleyen ülkeler ve kuruluşlar açıklamalar,ve bir biri ardı sıra ortaya koyduğu tepki ve yaptırımlan ile Çin yönetiminden bu kampların kapatılması ve tutukluların serbest bırakıılmasını talep eden çağrılar yapmaktadır. Dünyanın önde gelen haber Ajansları ve medya organları Doğu Türkistan’daki bu acımasız ve vahşet derecesindeki ÇKP cinayetleri ile ilgili haberler ve yorumlar yayınlayarak Doğu TÜrkistan’daki insani krizin uluslar arası bir mesele haline gelmesini sağlamışlardır .Doğu Türkistan meselesi günümüzde BM.lerde bir insanlık sorunu olarak müzareke edilmekte ve gündeme gettirilmektedir.
Türkiye’deki Doğu Türkistan meselesi son zamanlarda insani olmayan gerekçeler ileri sürülerek adeta görmemezlik ve duymamazlık moduna düşürülmüştür. İnsan hakları, demokrasi, söz ve ifade özgürlüğünün yasalarla güvence altında olduğu ülkemizde Doğu Türkistan meselesinin yeterince gündeme getirebildiği söylenemez. Ancak, Aziz Türk Milleti tarihten beri olduğu gibi günümüzde de Doğu Türkistanlı Soydaşlarını asla unutmamıştır. Vicdanlı ve duyarlı Türk aydınlarımız Çin’in bu cinayetlerine tepki göstermekte ve gündeme getirmeye çalışmektedır.
Doğu Türkistan meselesinin uluslararası bir sorun haline gelmesi ile birlikte, dünyanın diğer bir çok batılı ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de Uygur dili, tarihi, edebiyatı, sözlü edebiyat, güncel siyasi durum ve insan hakları ihlalleri üzerine araştırmalar ve incelemeler günden güne artarak devam etmektedir.
Duyarlı bir İnsan Vicdanlı bir Müslüman Türk olan Şenel Soytürk Hocamız bu konuda bir kitap yazarak Doğu Türkistan davasına olan çok değerli ve önemli katkısını ortaya ortaya koymuştur.
Karabük ili, Safranbolu ilçesindeki bir lisede Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olan Sayın Şenel Soytürk Uygurların şu anki durumu hakkında çeşitli araştırmalar yapmış ve topladığı bilgi ve belgelerle bu Trajediyi kitaplaştırarak Türk halkının bilgisine sunmaya karar vermiştir.
” Secdedeki Dua : Doğu Türkistan ” adı ile kaleme aldığı bu kitap Ankara’da yayımlanmıştır.
Sayın Eğitimci yazar Şenel Soyturk’ün ” Secdedeki Dua : Doğu Türkistan ” Kıtabı adı ile kaleme aldığı bu kitabını bir süre önce Ankara’da yayımlanmıştır. Kitabı ekteki resimler ile birlikte 250 sayfadan oluşmaktadır. Kitap Türk tarihinin kadın Hükümdar ve kahramanlarından Tomaris Hatun ile başlamaktadır. Yazar kitabın girişinde kendisinin Türk dünyası ve Doğu Türkistan ile ilgili fikir ve düşüncelerini çok anlamlı cümlelerle ifade etmiştir. Ayrıca,Çin’in Türk dünyasını nüfus,ekonomik güç ve demorafik asimilasyon yolu ile sömürgeleştirerek ele geçirme projesi olan Çin Rüyası “Bir Kuşak-Bir Yol” emperyalist planı hakkında da dikkat çekici bilgiler vermiştir.
Kitabın sonraki bölümünde ise,Çin işgalinden sonraki dönemlerde ülkelerinden ayrılan ve çeşitli tarihlerde Türkiye’ye gelip yerleşen bir kısım Uygur Türkü aktivist,bilim insanı ve aydınlarından 16 kişinin figürlerine yer vermiştir. Büyük çoğunluğu Türkiye’de yaşayan bu Doğu Türkistanlı Uygur Aktivist ve Aydınlar kendi hayat hikayeleri ile birlikte Doğu Türkistan davasına olan katkıları ve düşüncelerini de dile getirmişlerdir.
Yazar, kitabı hazırlarken Doğu Türkistanlılar ile bire bir sohbetler ve röportaj yapmış, sorular sormuş ve cevaplarını de kitapta onların anlatımı ile yer vermiştir.
Sayın yazar Kitap yazma fikrinin ortaya çıkışına ilişkin olarak şunları belirtmektedir ; “Bu kitabı yazma fikri bana 4-5 yıl önce geldi. 5 yıl önce bir Doğu Türkistanlı kardeş ülkemize gelerek Karabük’e yerleşti. Onunla tanıştıktan sonra Doğu Türkistan’daki gerçek durumu ile Çin’in Türklere yönelik baskı, zulüm ve akıl almaz soykırım cinayetlerini ilk ağızdan öğrenmeye başladım. Başlangıçta Doğu Türkistan’ı tanıyorduk ama Çin’in bu insanlık dışı acımasız cinayetlerini duyunca Doğu Türkistan için bir şey yapamadığımız için pişman olduk ve nedamet duyduk. Doğu Türkistan’daki mevcut vahim durumu öğrendikten sonra bu davaya bir parça de olsa katkı sunmak amacı ile böyle bir kitap yazmaya karar verdim. Bu kitabı yıllarca süren araştırmalardan sonra yazdım. “
“Önce kitabı neden yazdığımı anlattım. Daha sonra Doğu Türkistan tarihi hakkında bilgi verdikten sonra, Doğu Türkistan davasına katkıda bulunan ve iz bırakan 16 kişinin hayat hikayelerini,çalışmalarını ve deneyimlerini anlattım. Araştırmalarım sonucunda kutsal Doğu Türkistan davasının Türkiye’de temellerini atan ve vefatlarına kadar bu davanın bayraktarlığını yapan Mehmet Emin Buğra, İsa Yusuf Alptekin’ı ve mücadelesini bir kez daha ayrıntıları ile tanıdım. Merhumlardan sonra bu davanın mirasını Doğu Türkistan Vakfını yeniden ihya ederek faaliyete geçiren ve 25 yıl gibi uzun bir süre üstlenen ve bu mücadelenın bayrağını şerefle taşıyan merhum General Muhammed Reza Bekin’in hayatı ve katkılarıyla ilgili yayınlanmış makaleler ve kitapları okudum. Ancak bu dava adamlarının mücadelelerini tam ve ayrıntılı olarak ortaya konulmadığını düşünüyorum. ” şeklinde ifade ediyor.
Türk-İslam Dünyasına Doğu Türkistan Çağrısında da bulunmuştur
Sayın yazar Secdedeki Dua : Doğu Türkistan adını verdiği kitabında Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur,Kazak ve diğer Türk halkları hakkında de değerli bilgiler veriyor.Ayrıca, Doğu Türkistan Türkleri ile din,soy ve ortak tarih birlikteliği olan Türk cumhuriyetlerini ve Müslüman ülkelerine çağrıda bulunuyor onların da Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm ve insanlık dışı uygulamalara karşı tepki göstermelirini ve Doğu Türkistanlı Kardeş ve dindaş ve soydaşlarına destek olmaya çağırıyor.
Sayın yazar kitabını yazarken vicdan ile onuru harmanlamış ve duygu ile realiteyi sentezleyerek çok dikkat çeken çarpıcı cümleler ile Doğu Türkistan gerçeğini dile getirmiştir.
Biz de Eğitimci-Yazar Sayın Şenel Soytürk Hocamıza bu kitabı yazarak davamıza büyük katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz.Allah kendisinden razı olsun.
BENZER HABERLER