Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Doğu Türkistan’da iken Milliyetçi ve Bölücü ve Radikal dinci olduğu iftirası ile yıllarca Çin zindanlarında hapiste tutulan envaiçeşit Çin işkencelerinin izlerini hala vucudunda taşıyan Doğu Türkistanlı Cemaat erbabı ve aktivist Abdulkadır Yapaçan’ın gözaltında bulundurma cezasının uzatıldığı açıklandı.
Özgür Asya radyosunun bildirdiğine göre Abdulkadir Yapçan’ınson son Duruşması 08 Eylul 2020 tarihinde İstanbul- Çağlayan Adliyesi Ceza Mahkemesince yapıldı. Mahkeme Yapçan’ın gözaltı süresini uzuttı ve bir sonraki mahkemesinin 11 Mart 2021’de yapılmasına hükmetti.
Av. İbrahim Ergin : Çin Yapçan Hakkında Yeni Suç Dosyası Gönderdi
2001 yılından beri Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlı cemaat erbabı ve aktivist Abdulkadır Yapçan’ın Avukatı Av.İbrahim Ergin Yapçan’ın 19 yıldır Türkiye’de yaşadığını ayrıca, 2016-2019 yılları arasında tutuklu kaldığını,Çin’e veya memleketi Doğu Türkistan’a hiç gitmediğinibuna rağmen Çin’in kendisinin peşini bırakamadığını en son olarak da Çin yönetiminin aleyhinde 68 sayfalık bir yeni suç dosyasını Türkiye teslim ettiğini belirterek şöyle konuştu ; ” Çin’in son suç dosyası Çin’in Türkiye’ye ilettiği 3. suç dosyasıdır.Yapçan 19 yıldır Türkiye’de yaşıyor.Ama Çin hükümeti kendisinin ana yurdu Doğu Türkistan’da değil, 19 yıldan beri Türkiye’de yaşamasına rağmen hala suçlamalarını sürdürüyor. İftıralarla dolu ve hiç bir kanıta dayanmayan hayalı suç dosyaları tanzim ederek Türkiye’de de kendisini mahkum ettirmek ve cezalandırmak istiyor. Çin’in Mahkemeye ilettiği suç dosyası tamamen hukuki temelden yoksun hayalı iddialardır.
Çin’in İlettiği Suç Dosyası Mahkumiyeti İçin Yeterli Değildir
Çin’in ilettiği suç dosyasını incelediğini belirten Av.Ergin kendisine yöneltilen suçlamaların gerçeklerden ve kanıtlardan yoksun olduğunu belirtetti ve şunları ifade etti ; ” 8 Eylül 2020’de İstanbul Çağlayan’daki 4.Ağır Ceza MahkemesindeYapçan’ın son duruşması yapıldı. Savunmamda Mahkeme Heyetine Çin’in suçlamalarını incelediğimi Çin’in bu suç dosyasındaki iddialarının ve suçlamalarının kendisini mahkum etmek için yeterli olmadığını ifade ettim.Ayrıca, Türk hukukuna göre Abduqadir Yapcan’ın suçsuz olduğunu söyleyerek cezasının derhal kaldırılmasını talep ettim. Ancak Mahkeme yine de gözaltı süresini tekrar uzatmaya hükmetti. Mahkemenin bu kararına göre Yapcan, İstanbul’un Küçükçekmece ilçesi sınırlarından dışarıya çıkamayacak ve söz ve ifade özgürlüğü de kısıtlanacak.Buna göre Yapçan medya’ya her hangi bir görüş ve konuşma yapamayacak.
Av.İbrahim Ergin, Türk mahkemesinin Gözaltı Kararı Yasalara Uygur değil
Abdulkadır Yapçan’ın Avukatı İbrahim Ergin Türk Yargısının yapçan’a verdiği ve uzattığı gözaltı cezasının yasalara uygur olmadığını belirterek şunları söyledi ; ” Mahkememiz.Abduqadir Yapcan’a verilen “gözaltı” cezasını yasaya uygun olarak aslında bozması gerekir. Ancak,Mahkeme Çin’in Yapçan hakkında sunduğu 68 sayfalık suçlamasını incelemek için gözaltı süresini 3 ay daha uzatmış bulunuyor. Yapçan’ın son mahkemesi Mart 2021’de yapılacaktır.Türk Yargısının Çin’in suç dosyaları ile yargıladığı Yapçan hakkında en adil hükmü vereceğiniümit ediyorum.
Türkkiye ve Türk Yargısının Yapçan’ı Çin’ni talebi doğrultusunda Çin’e iade eetmesi mümkün değildir.Çünkü bu Konuda daha önce Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği kararlar var.Bizim binlerce yıllık Türk devlet geleneğimizde düşammınından kaçanı ona geri vermek gibi bir zillet asla yoktur.Bundan sonra da olacağını asla düşünlüyorm.”şeklinde konuştu.
Abdulkadir Yapçan Kimdir ?
Abdulkadir Yapçan Doğu Türkistan’in Kaşgar vilayetine bağlı Yapçan Kasabasında dünyaya gelmiştir. 1980’lı yıllarda Kargalık’ta açılan Din bilgini ve Eğitimci Abdulhekim Mahdum’un Medresesinde din öğrenimi görmüştür. 05 Nisan 1990’de Kaşgar’ın Aktu İlçesi Barın Kasabında Çin işgali karşı başlatılan Barın Ayaklanmasından sonra Kargalık’teki bu medrese kapatılmış ve binlerce Medrese Talebesi tutuklanarak hapsedilmiştir.Abdulkadır Yapçan da tutuklanmış ve uzun süreli hapis cezasına mahkum edilmiştir. Tahliyesinden sonra Pakistan’a daha sonra 2001 yılında Türkiye’ye gelerek yerleşmiştir.Yurt dışına çıktığından beri Çin hiç bir zaman peşini bırakmamış ve yaşadığı Türkiye’de de kendisi aleyhine yalan ve hayali suç dosyaları tanzim ederek cezalandırmak için çabalamıştır.
İlk kez Haziran 2003’te 10 yaşındaki kızı ve eşi ile birlikte gözaltına alınmış ancak yetkililere müracaat edilerek serbest kalması sağlanmıştır.
2008 yılında Pekin Olimpiyatları öncesinde tekrar göaltına alınmış ve olimpiyat oyunlarının sona ermesine kadar Yozgat İlinde mecburi ikamete tabi tutulmuştur.
Kendisi sürekli Polis takibinde tutulmuş ve aralıklarla gözaltına alınarak sogulanmış ve serbest bırakılmıştır.
2016 yılının 31 Ağustos tarihinde tekrar tutuklanmış ve Mart 2019 tarihine kadar 32 ay süre ile Trakya bölgesinde bulunan Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bağlı Geri Gönderme Merkezlerinde tutuklu kalmıştır.Tutukluluk süresince bir kaç kez ciddi rahatsızlıklar geçirmiş ve tedavi ettirilmiştir.
Yapçan Ben Suçsuzum,Türk Vatandaşı Olmak İstiyorum
Abudlkadır Yapçan yargılandığı Mahkemelerde sürekli olarak kendisinin suçsuz olduğunu 19 yıldır Türkiye’de yaşadığını ve hukuka aykırı hareket etmediğini ve hiç bir suç işlemediği belirtmiş ve Türk Vatandaşı olmak talebini tekrarlamıştır. 19 yıldır Türkiye’de yaşamasına rağmen Çin tarafından sürekli olarak “silahlı bir örgütü kurmak ve Teröristlik yapmak” ile suçlandığını şimdiye kadan 10 kez hakim karşısına çıkarıldığını ifade ediyor. Yapçan ayrıca ifadelerinde Çin’in iddia ettiği suçların hiç birini işlemediğini bunun Çin’in iftıralarından ibaret olduğunu de açıklıyor. Ülkesi Doğu Türkistan’in Çin Komünist yönetimi tarafından işgal edildiğini asıl suçlunun işgalci Komünist Çin olduğunu belirterek ; ” Doğu Türkistan Türklerinin mücadelesi meşru bir hak aramı mücadelesidir.Ben Uygur Türklerinin hak ve hukuku ve çiğnenen insan haklarını savunduğum için sebepsiz yere Çin’in suçlamaları ile tutuklanıyorum.ifade ve seyahat özgürlüğüm kısıtlanıyor. Bu suçlamaların tamamı Çin’in iftira dolu yalanlarıdır.Devletimizin Türkiye’ye sığınan diğer mazlumlara tanıdığı hakkı bana tanımasını ve Türk Vatandaşı yapmasını talep ediyorum.” şeklinde konuştu.
BENZER HABERLER