ÇİN’İN HAN FAŞİZMİNE DAYALI ZULÜM VE SOYKIRIM UYGULAMALARI DAYANILACAK GİBİ DEĞİL !

Bir süre önce yurt dışına çıkmayı başaran ve Hollanda’ya sığınan Doğu Türkistanlı Kalbinur Sıddık’un anlattıkları Doğu Türkistan’daki durumun günden güne daha kötüye doğru gittiğini ve dehşet verici olduğunu gösteriyor. Faransız Lıberation dergisine konuşan Kalbinur Sıddık Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’daki cinayetlerinin Çin faşizmi ile Han Nazizmi içerikli olduğunu belirterek ; ” Çin’in yaptıkları baskı.zulüm. etnik aşağılama ve ırkı soykırım cinayetleri hayal ve tasavvur edilebilecek ve dayanılanacak gibi değil. ” sözleri ile dikkatı çekti.

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Kalbinur Sıddık Doğu Türkistan’da yaşayan bir Özbek Türkü ailenin kızı olup,ailesi Özbekistanlı olduğu için pasaport alarak yurt dışına çıkabilen nadir insanlardan biri.Geçtiğimiz aylarda Hollanda’ya sığınmacı olarak yerleşmiş.Ancak, ülkesinden ayrılmadan önce Çin işgal yetkilileri kendisinden yurt dışında Doğu Türkistan’da olup bitenlerden asla bahsetmemesini özellikle medyaya konuşmaması yolunda kendisinden taahhütname dahi imzalatmış.Ancak,Kalbinur Sıddık kardeşlerine reva görülen baskı.zulüm ve işkenceleri dünya medyasına açıklamaktan her vicdanlı bir insan gibi kaçınmamıştır.Fransızca yayınlanan Libration dergisine verdiği raportajinda gördükleri ve bildiklerini anlatmış.Bu raportajindan kısa bölümler halinde aşağıda sunuyoruz :

Çin işgal Polisi : Sen Özbek Olduğun İçin Çıkışına İzin var.Eşin Uygur Olduğu için ona Yasak

Kalbinur Sıddık gerekli işlemleri eşi ile birlikte tamamlayarak Polis’e başvuru yaptıkarını,ancak Yetkililerin Sen Özbek Milletinden olduğun için çıkışına zin veriyoruz.Ancak,eşin Uygur olduğu için ona yasak dediğini bu nedenle eşini bırakarak yurt dışına çıkmak zorunda kaldığını anlatıyor. Çin yönetiminin Uygurları etnik olarak nasıl ayırımcılığa tabi tuttuklarının bariz bir örneği olduğunu anlatan Kalbinur Sıddık, anlattığım bu tek olay Uygurların durumunun hayal ve tasavvur edilebilenden daha ağır olduğunu, etnik olarak aşağılandıklarını ve hakaretlere maruz kaldıklarını belirtiyor.Bu olay Uygur Türklere yapılanların Çin Şövenizmi veHan ırkçılığına dayalı bir uygulama olduğunu belirtiyor.

Toplama Kampındaki Tutuklulara Ders Vermeye Zorlandım

Çin işgal yönetiminin kendisini Toplama Kamplarındaki tutuklulara ders vermek için zorla gönderdiklerini belirten Kalbinur Sıddık Kamplarda bir mahalle hatta kentin insanların topluca hapsedildiklerini anlatıyor ve yaşam şartlarını ise çok kötü, dayanılmaz ve Kabul edilemez olarak niteliyor.Ders vermeye giderken yakın bir komşusu ile karşılaştığını bu sırada bir Kazak asıllı Çin Polisinin kendilerine ” Kazaklar neden burada ? Onlar neden Kamplarda tutuluyor ? Kazakların burada ne işleri var ? şeklinde tepkisini ortaya koyduğunu anlatıyor.

Çin İşgal yönetimi Çinli Göçmenleri Uygurlara yönelik Etnik Kin ve Nefrete Sürekli Körükleniyor

Kalbinur Sıddık Doğu Türkistan’da her türlü imkan ve fırsatın etnik Çinli göçmenere tanındığını,Uygurlar başta diğer Müslüman azınlıkların ise etnik kökeninden dolayı dışlandııkları ifade ediyor.Bu farklı uygulamanın etnik Han Çinlisi göçmenler arasında Uygur düşmanlığı meydana getirdiğini,Çinlilerin Uygurlar başta Çinli olmayan diğer azınlık haklara kin ve nefret ile baktığını belirterek tanık olduğu bir olayı anlatıyor ; Urumçi’de Uygurların çoğunlukta oturdukları Döngkörük (Yüksek Köprü) semtinden toplu taşıma otobüsü ile geçiyordum.Yanımda yolculuk yapan etnik Çinlilerden birisi yüksek sesle diğer bir Han Çinlisine şöyle konuştuğuna tanık oldum ,Han Çinlisi Göçmen pencereden dışarıdaki Uygurları gösterek şöyle dedi ; Burada daha Uygurlar geziyor mu ? Hani Uygurların hepsi tutuklanarak Kampa atılmadılar mi ? Bunlar hala burada niye geziyorlar ? şeklinde sözleri ile bu ülkenin esas sahipleri olan Uygur ve diğerleri Müslüman Türklere duyduğu etnik kin ve düşmanlığı ortaya koydu. Bu da Çin Komünist işgal yönetiminin bölgeyi devamlı elinde tutabilmek ve Uygurları toptan soykırım ile yok edebilmek için etnik Han Çinlisi göçmenleri nasıl tahrik ederek düşmanlık aşıladıklarının bir sonucu olduğunu belirtiyor.