logo

trugen jacn
18 Ekim 2014

GUANTAMANO’DA ESİR TUTULAN UYGURLARIN HAYATI FİLME AKTARILDI.

guantanamo-uyghur-roshan-abbas.jpg

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi (UYHAM)

11 Eylul saldırılarından sonra Pakistan ve Afganistan’da iken,bu ülkeler tarafından  para ödülü karşılığı ABD.ne teslim eden 22  Doğu Türkistanlı Müslüman Uygur’un hayatı  beyaz perdeye aktarıldı.

90 dakika  süreli olarak yapılan , Kanadalı   yapımcı  Patricia Hanriquez tarafından ”Guantanamo’daki Uygurlar :  Cahaletin  Esirleri “  adı ile  çekilen film, Montreal Film Festivalı’nda  gösterime girdi ve  seyircinin büyük ilgi ve beğenisi ile karşılandı.

Şili asıllı rejisör  Patricia Henriquez,1970’lı yıllarda ülkesindeki askeri rejimin baskılarından kaçarak Kanada’ya iltica etmiş bir yönetmendır.Kendisi de bir   baskı ve zulüm mağduru olar rejisör’ün  kendisi ile aynı kaderi paylaşan ve belki daha fazla baskı,zulüm ve etnik ayrımcılığa maruz kalan Müslüman Uygur Türklerinin hayatını beyaz perde’ye aktarması dikkatı çekici bulunuyor.

Film,Guantamano’da ölüm kamplarında yıllarca  suçsuz yere esir tutulan    Uygur lar ile bire bir yapılan görüşmeler ve onların hayat hikayelerinden yola çıkılarak  yapılmış olup,  belgesel yönünün öne çıkması  filmin önemini arttırmakta.

Filimin çekilmesi esnasında Rejisor Hanriquez’e yardımcı olan ABD.’da yaşayan Uygur aydını ve   aktivisti Ruşen Abbas Hanım,Hür asya radyosuna bu belgesel  filmi  şöyle değerlendirdı , ” Bu film,Guantanamo’daki Uygurlar hakkında şimdiye kadar yapılan belgeseller içinde en önemli ve başarılı olarak gördüğüm  bir eserdir. Rejisör P.Henriquez’in de Uygurlar ile  aynı  takdiri paylaşan,   zulüm ve baskı yüzünden ülkesini terk eden bir kişi olduğu için, suçsuz yere yıllarca esir hayatı yaşayan  Müslüman Uygurların  acılarını kalbinin derinliklerinde hissetmiş olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle bu belgeseli yapmış olduğunu tahmin ediyorum. ” Şeklinde konuştu.

Ruşen Abbas,ayrıca Belgesel’ın  Guantanamo Esir Kampı’nda yıllarca  esir tutulan ve suçsuzlukları sonradan anlaşılan  2006’de   Arnavutluk’a yerleştirilen Ebubekir Kasım, daha sonraki yıllarda Bermuda’ya  gönderilen Abdulhalil ile  Paulo’ya yollanan  Ahmet olmak üzere 3 Uygur mülteci’nin anıları ve anlatımları   ile  Guntanamo’da  yıllarca zor şartlar altında  esir  tutulan günahsız Uygurların  hayatını aydınlatmaya çalışıtığını de açıkladı.

Filim’de yine Guantanamo’da esin tutulan masum Müslüman Uygurların sorunu ile  yıllarca ilgilenen ve bunların hayatına yakından tanıklık eden,bunlara    çeşitli yollarla  yardımcı  olmaya çalışan Ruşen Abbas başta onların  Avukatlarının ve bunlara tercüman olarak görevlendirilen tanıkların   hatıratları ile açıklamaları  de yer almakta.

Belgesel’de 22  Müslüman Uygur Türkü’nün    tutuklanması,Guantanamo’ye nakli  ve  bunların suçsuzluğunun  anlaşılmasından sonrası yıllarca süren tartışmalar ile bunların Üçüncü bir ülke’ye yerleştirilmesi safhalarına  dair bütün ayrıntılar  “Anlamsızlıklar ve  Yersiz Hatalar” temelinde   aydınlatılıyor.

   Filmin şimdiden önümüzdeki aylarda  yapılacak Amsterdam Film Festivalına aday gösöterildiği bildirildi.

Filmin Guantanamo’da esir hayatı yaşayan Uygurların hayat hikayeleri temelinde Doğu Türkistan’daki Çin baskı zulmünün ve etnik ayrımcılık ve Çin soykırımının bir kez daha  sanat camiasının gündemine gelmesini ve Uygur Türkleri probleminin uluslar arası toplumun dikkatini çekmesine vesile olması bekleniyor.

«گۋەنتانامودىكى ئۇيغۇرلار: بىمەنىلىك تۇتقۇنلىرى» ناملىق ھۆججەتلىك فىلىمنىڭ ئېلان تاختىسى

Kaynak  :  rfa.org.uighurca/Haklara/kutlan 17.10.2014

Guantanamo açlık kampı

GUANTANAMO’DA ESİR TUTULAN  MÜSLÜMAN UYGURLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER

11 Eylul  2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin İkiz Kulelerine yolcu uçaklarının çarptırılarak yapılan ve binlerce  masum insanın ölümü ile sonuçlanan terör saldırılarından sonra ABD.öncülüğünde batılı ülkelerce  global düzeyde Terörle Savaş  başlatıldı. Taliban rejimi tarafından organize edildiği iddiası ile  bu terör saldırılarının kaynağı olarak gösterilen Afganistan’a  Aralık ayında büyük bir hava bombardımanı ve ardından da  genel bir saldırı yapıldı. Bu esnada  Doğu Türkistan’da özellikle 1990 Barın ve l997 Gulca ayaklanmalarının ardından İşgalcilerin   baskı, zulüm ve takibkinden kaçan  yüzlerce  Uygur siyasi mülteci Afganistan’da  sığınmacı olarak bulunmakta idi. Taliban’a bağlı kamplarda kalan bir kısım Uygurlar Taliban Savaşçısı savı ile  ABD.İşgal Güçlerince tutuklandı.Bir kısmı ise, zamanın Kuzey İttifakı Önderlerinin yanlış tutumları nedeniyle teröristlikle suçlanarak,  bunlar tarafından ABD.güçlerine teslim edildi.

Ayrıca,öğrenim,ticaret ve diğer gayeler ile  Pakistan’da bulunan veya siyasi sığınmacı olarak Kardeş bildikleri bu ülke’ye sığınan Müslüman Uygurlar Pakistan’daki  bazı  karanlık güçlerce Pakistan  yönetiminin göz yumması ile birkaç  bin Dolar karşılığında ABD.güçlerine teslim edildi.

Taliban Rejiminin desteği ile  Vatanlarını kurtarmak gayesi ile Örgütlenen Doğu Türkistanlı Mücahitlerin Lideri Hasan Mahdum 2002 yılında Pakistan’ın Veziristan bölgesinde ABD.bombardımanı  sonucu bir kısım arkadaşları ile birlikte şehit  edildi.

Suudi Arabistan’da yaşayan bir Doğu Türkistanlı ailenin  orada doğan Ahmet Türkistanı adındaki bir oğlu  ile Afganistan ve Pakistan’da yakalanan toplam 22 Doğu Türkistanlı Uygur Müslüman  akıl almaz zulüm ve işkencelerle  Küba’nın Guantanamo Askeri Esir kampı’na getirilerek hapsedildiler. Daha soraki yıllarda,   Uygur diasporası başta olmak üzere Uluslar arası İnsan Hakları örgütleri  ve bir kısım ABD.lı Parlamenterlerin girişimleri ve  yapılan soruşturmalar sonucu esir tutulan bu Uygurların suçsuz olduğu  belirtilerek  serbest kalmaları sağlandı. ABD.Yönetimi  bu Müslüman Uygurların “ Yanlış   Zamanda,yanlış yerlerde  Bulundukları” için esir alındıklarını açıklayarak  yaptıklarını tevil etmeye çalıştılar.

22 Uygur  Tutuklunun durumu Çin ile ABD.arasında  uzun süre sorun oluşturmaya devam etti.Çin,bunların kendilerine teslimini istedi.Ancak,AB.yönetimi   bizzat zamanın ABD.Dış İşleri bakanı Emekli Generel Collin Poweel’in ağzından bunlar suçsuzluklarının kanıtlandığını ,Çin’in baskı ve zulmünden ülkelerinden kaçmak zorunda kaldıklarını,Çin’e iade edilirlerse hayatlarının tehlikeye gireceğini belirterek  Çin’in iade talebini  reddetti.

22  suçsuz Müslüman Uygur  Türkü’nün  üçüncü bir ülkenin kabul etmeleri uzun süre gündemde kaldı ve yıllarca tartışılmaya devam etti.Türkiye başta,Türkistan Cumhuriyetleri ve diğer hiçbir İslam ülkesi bu mazlum ve mağdur  Uygurları   ülkelerine kabule yanaşmadı.En sonunda ABD.yönetimi bunları ABD.’ne yerleşmelerine izin vereceklerini açıkladılar.ABD.’de yaşayan Doğu Türkistanlılar bunların kalacakları evleri hazırlayıp döşediler ve büyük bir coşku ile karşılama töreni hazırlıklarına giriştiler. Ancak,bazı Yahudi asıllı Kongre  üyelerinin  anlaşılmaz bir nedenle  ABD.yönetimi nezdinde yapatıkları  girişimler ve baskılar  sonucu Hükümet bu kararından vazgeçtiğini açıkladı.Bu durum diospora Uygurları ile  uluslar arası toplum’da büyük bir hayal kırıklığı ve üzüntü’ye yol açtı.

ABD.yönetimi uzun uğraşılar sonucunda 2006’da 4 Kişiyi Arnavutluk’a geciçi mülteci  olarak  kabul ettirmeyi başardı. Suudi Arabistan doğumlu olan Ahmet Türkistanı’yi ise,Suudi Arabistan kabul etti. Kalan  17 kişi zaman içerisinde Bermuda,Pasifik’teki küçük bir ada devleti olar Paulo ve son kalanlar ise Güney Amerika Ülkesi  ElSalvadır’a yerleştildiler.

Yıllaraca suçsuz yere Guantanamo esir kampında ağır şartlarda tutulan bu Müslüman Uygur Türkleri  uzun süre Çin ile ABD.arasında  tartışma ve çekişme konusu oldu. Bu kardeşlerimizin bunca çektikileri Doğu Türkistan meselesinin dünyanını gündemine  gelmesine yol açtı. Uygur Türkleri davasının  uluslar arası düzeyde  tanınmasını sağladı.

         Uygur Haber ve Araştırma Merkezi olarak  bu mazlum ve mağdur Uygur Türkü Kardeşelerimize   bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor,kendilerine  bulundukları ülkelerde sağlık,esenlik ve huzur dolu bir hayat diliyoruz. 

Etiketler: » » » »
Share
3110 Kez Görüntülendi.