Son Dakika
Çin, Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistan Türklerinin ülkelerindeki aile ve yakınları ile iletişim kurmalarını 4 yıldır engelliyor.Bunların içinde en mağdur ve zor durumda olanların başında ise öğrenciler geliyor. Öğrencilere ailelerinin maddi olarak yardık etmesi terör suçu olarak tanımlanarak en ağır cezalara çarptırılıyor. Bu yüzden öğrencilerin bir çoğu psikolojik sorunlar ile boğuşuyorlar. Çin işgal yönetiminin günden güne yoğun bir şekilde artan baskı ve ceza uygulamaları yüzünden ülkelerindeki ailelerinden haber alamayan ve sıkıntı içinde olan Doğu Türkistanlı Uygur Türkleri, basın ve sosyal medya aracılığıyla seslerini dünyaya duyurmak için çabalıyorlar.Qırım Haber Ajansı(QHA)’nin Uygur Türkü öğrenci Ahmet Abdulhamit ile yaptığı raportajini aşağıda yayınlıyoruz.(UYHAM)
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Türkiye’ye üniversite eğitimi almak amacıyla gelen Ahmet Abdülhamit (Aıhamaıtıjıang Abulemıtı) 2017 yılından itibaren İstanbul’da ikamet ediyor. Türkiye’ye gelme amacı üniversite eğitim almak olan Ahmet Abdülhamit, Çin’in sistematik baskı ve asimilasyon uygulamalarının en etkili parçası olan toplama kamplarına alınan ailesiyle iletişim kuramadığı için eğitimine devam edemiyor.
Türkiye’ye geldiği için ailesi toplama kampları ile cezalandırılan ve uzun süredir ailesinden haber alamayan Abdülhamit, neler yaşadığını Kırım Haber Ajansının sorularını yanıtlayarak aktardı.
QHA: Ailenizle ilk iletişiminizin kesilmesinden sonra neler oldu? Neler yaşandı? Doğu Türkistan’daki bir yakınınız ile birebir iletişim kurabildiniz mi? Hiç haber aldınız mı?
Ailemle ilk ilişkim kesildikten sonra ailemden hiç haber alamadım ve yakınlarımla hiç iletişim kuramadım, 2019 Eylül’de çok zor eriştiğim haberde ailemden toplam 4 kişinin toplama kampına götürülmüş olduğunu öğrendim. Babam ve abim toplam kampında 4 ay civarında tutuklu kaldıktan sonra bırakılmış ama annem ve eniştemi ise 2 sene kampta tutuklu kaldıktan sonra 2019 yılında annemi 14 senelik, eniştemi 19 senelik hapis cezasına çarptırmışlar. Abim, babam ve eniştemin kampa götürüldüğü zamanlarda kız kardeşlerim çok zor günler geçirmiş.
QHA: Türkiye’ye eğitim amacıyla veya sadece seyahate gelmiş olan Uygurları bir bahaneyle kamplara alan Çin’in bu uygulamasından dolayı ne tür müracaatlarda bulundunuz? Ne tür dönüşler aldınız?
Benimle aynı durumda olan birkaç arkadaşımla beraber Türkiye Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Komisyonu ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu, İçişleri Bakanlığı ve Avrupa Konseyine durumumuzla ilgili dilekçeler verdik ama henüz hiçbir cevap almadık.
Ankara’nın Çin Büyükelçiliğine mail attım ve telefon görüşmesi yaptım ama hiçbir bir açıklama yapılmadı.
QHA: Ailenizin m
QHA: Ailenizin meslekleri ne idi?
Annem ev hanımı, babam tüccar, eniştem de serbest meslek.
QHA: Çin ailenizi toplama kamplarına alırken neyi gerekçe göstermiş olabilir?
Çin, ailemi kampa götürürken hiçbir gerekçe göstermemiş. Çin, Uygurları kampa götürmek istediği zaman haber vermeden direkt evden zorla alıyor, eğer yakınları neden götürüldüğü hakkında bilgi almak isterse onların başına da benzer akıbetler geliyor.
QHA: Uygur Türkleri Türkiye’ye eğitime gelme kararı verdiğinde Çin buna müdahale ediyor mu?
Uygurlar Türkiye’ye eğitime gelebilir. Ancak 2014 yılından önce Türkiye’ye yada başka ülkelere gitmek çok zordu çünkü sadece belirli insanlar gidebilirlerdi. 2014’ten sonra Çin Uygurların yurt dışına çıkmasını ve pasaport işlemlerini çok kolaylaştırdı. 2014 öncesi pasaport almak da çok zordu.
QHA: Çin ve Doğu Türkistanlılar Türkiye’yi nasıl tanıyor, biliyor?
Doğu Türkistanlılar Türkiye’yi çok seviyor. Ben küçükken annem ve akrabalarım Türkiye hakkında çok şeyler anlatırdı. Hatta Urumçi’de bir çok Türk arkadaşların dükkanları vardı, hatta biz ailece Türk dizileri izlerdik. Ama Çin okullarda ve haberlerde bizlerin Türk soyuna ait olmadığımızı, yani bizim ayrı bir millet olduğumuzu ve tarihte Uygurların Türklerle (özellikle Türkiye Türkleri) hiçbir alakamızın olmadığını söylerdi. O yüzden çok sayıdaki tarih yazan yada tarihi anlatan kişileri hapse attılar veya işkence yaparak öldürdüler.
Tarihe bakılırsa Çin’in Türklere ne kadar zarar verdiği ve şu anda da nasıl bir düşmanlık yaptığı görülebilir.
QHA: Doğu Türkistanlılar Türkiye’den ne bekliyor?
Memlekette zulüm gören sadece benim ailem değil, binlerce aile var, binlerce Uygur öldürülüyor.
Uygurlar Türkiye’den şunu bekliyor; son zamanlarda özellikle 2016’dan itibaren Çin’in başlattığı soykırıma açık ve net şekilde dur demesini ve orada öldürülen ve hapse atılan soydaşları Uygurlara sahip çıkmasını bekliyor.
Annem:
Adı-Soyadı : Hacergül Nur
Çince yazılışı : 艾加尔古丽。努尔 (AIJIAERGULI NUER)
Kimlik numarası : 652401196302152842
Doğum Tarihi: 15.02.1963
Kadın, evli ve 5 çocuk annesi
Adres: XINJIANG WEIWUER ZITAIQU YININGSHI BAYANDAIZHEN XINCUN LIUZU YIHAO
2017 yılında toplama kampına götürülmüş ve iki sene tutuklu kalmış, 2019 yılına gelindiğinde 14 senelik hapis cezasına çarptırılmış annemin hiçbir suçu yoktur.
Ben 2017 yılından itibaren annem hakkında hiç bilgi alamadım.
Eniştem:
Ad-Soyadı: İlyas Tuersun
Çince yazılışı: 伊力亚斯。吐尔逊 (YILIYASI TUERXUN)
Kimlik Numarası: 654101199107061776
Doğum Tarihi: 06.07.1991
Erkek, evli, 3 çocuk babası
2017 yılında toplama kampına götürülmüş ve 2019 yılında 19 senelik hapis cezasına çarptırılmış, eniştemin hiçbir suçu yoktur.
Adres: XINJIANG YININGSHI
BENZER HABERLER