AV.KELEŞTİMUR: ÇİN’İN KARŞISINDA OLMAK YETMİYOR, MAZLUMLARIN YANINDA OLMALIYIZ!

Ankara Barosu Üyesi Ve Hukuk ve Fikir Platformu Başkanı Avukat Faruk Keleştimur, “Doğu Türkistan; bizim için soykırımcı ÇKP’nin ülkemizdeki uzantılarının iddia ettikleri gibi ne Atlantik ötesi, ne da müfteri ÇKP. uzantıları gibi diplomatik bir koz, ne de Mao’cu mahfiller gibi ‘inkarcılık’ aracıdır. Türk-İslam âleminin kanayan yarası olan Doğu Türkistan bizim Ecdadımızdır, soyumuzdur, tarihimizdir ve köklerimizdir . Firavun’un karşısında yer almak yetmiyor, ayrıca Musa’nın da yanında yer almak lazım.Biz Çin’in soykırım cinayetlerinin karşısında yer alırken, onun mağdur ettiği Türk Kardeş ve soydaşlarımızın de yanında yer alıyoruz. Dolayısıyla biz bir Firavun’un karşısında yer alırken,onlar gibi başka bir Firavun’un eteğinde asla olmayacağız. Bizim Yerimiz Doğu Türkistanlı mağdur ve mazlum Kardeşlerimizin yanıdır. ” dedi.

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Türkiye’deki farklı barolara kayıtlı 100 avukat, Hukuk ve Fikir Platformu çatısı altında bir araya gelerek Doğu Türkistan’da yaşanan zulmü Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’ne taşımak için harekete geçti. Konuya ilişkin Akit’e konuşan Hukuk ve Fikir Platformu Başkanı Avukat Faruk Keleştimur, hazırladıkları şikayet dilekçesini önümüzdeki günlerde BM’ye göndereceklerini söyledi.

Mao’cu Mahfiller

Keleştimur şu bilgileri verdi: “Doğu Türkistan; bizim için ne Atlantik ötesi ve uzantıları gibi diplomatik bir koz, ne de Mao’cu mahfiller gibi ‘inkarcılık’ aracıdır. Türk-İslam âleminin kanayan yarası olan Doğu Türkistan bizim için Kaşgarlı Mahmud, Yusuf Has Hacip, Mehmet Emin Buğra,İsa Yusuf Alptekin ve Osman Batur’dur, Ecdadımızdır, soyumuzdur, tarihimizdir ve köklerimizdir. Doğu Türkistan davasındaki uluslararası mücadeleyi, dünyaya yalnızca Türk-İslam perspektifiyle bakan vatan evlatları olarak hak, hukuk ve adalet ekseninde sonuna kadar sürdüreceğiz inşallah!”

Firavun’a karşı durmak

BM’nin topladıkları delilleri görmezden gelemeyeceğini vurgulayan Faruk Keleştimur, sözlerine şöyle devam etti: “Aynı şekilde uluslararası hukuk perspektifiyle bu sorunu çözmeye yönelik mekanizmaları harekete geçirmek istiyoruz. Firavun’un karşısında yer almak yetmiyor, ayrıca Musa’nın da yanında yer almak lazım. Dolayısıyla bir Firavun’un karşısında olurken, başka bir Firavun’un eteğinde olmamak lazım!”