AKTİVİST ASİYE UYGUR : ÇİN,DOĞU TÜRKİSTAN’DA İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLEMEKTEDİR !

Asiye Abdulvahap Uygur Hollanda’da yaşayan önemli bir Uygur aydını ve insan hakları aktivisti olarak tanınmaktadır. O,kasım 2019’da nasıl elde ettiğini açıklamadığı ÇKP Merekezi Komitesi Üst liderliğine ait 124 sayfalık çok gizli bir belgeyi kamu oyu ile paylaşmıştı.Karakaş Belgeleri olarak tanımlanan bu ÇKP gizli belgeleri ÇKP yönetiminin Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik soykırım cinayetlerinin icrası ve bu cinayetlerin nasıl yerine getirileceği hakkında çok önemli ve gizli konuşma ve talimatları içermektedir.Çin Dışişileri Bakanlığı bu belgeleri inkar edememiş ancak,açıklanan bu belgeleri ” Yüzde Yüz Saf Yalan ” sözleri ile yalanlamak zorunda kalmıştır. Almanya merkezli Qantara.de Haber Sitesi muhabiri Allen-Ebrahimian bu belgeler ve kendisinin ülkesindeki insan hakları ihlalleri ile ilgili yaptığı çalışmaları ile ilgili bir raportaj yapmış olup, Türkçe çevirisini aşağıda bilgilerinize sunuyorz(UYHAM)

Eski gazeteci Asiye Abdulaheb, Sincan'ın başkenti Urumçi'de doğdu. 2009 yılında Hollanda'ya kaçtı ve Çin hükümetinden saklanıyor (fotoğraf: Asiye Abdulaheb) (fotoğraf: Asiye Abdulaheb)

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Kasım 2019’da Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) tarafından Karakaş Belgeleri adı ile yayınlanan “ÇKP Gizli Belgelerinde” Çin’de Doğu Türkistan Eğitim Merkezleri adı ile kurdukları yüzlerce Çin tipi Toplama kamplarında milyonlarca Müslüman Uygur,Kazak ve diğer Müslüman Türk soylu hukuksuz olarak tutuldukları ve bu kampların varlığını kanıtlıyordu. Dış dünyanın neler olup bittiğine dair anlayışında gerçekten bir farklılık yaratan şey, her iki bağımsız araştırmacı olan Shawn Zhang ve Adrian Zenz’in, olası toplama kamplarının yerlerini belirlemek için Sincan’daki uydu görüntülerine bakmaya başlamasıydı. Bu olay 2018’in ortalarındaydı.Dr. Zenz, şok edici bir tahmin ortaya koydu.” Çin’in bu toplama kampları en az bir milyona kadar insan içerebilir(kapasitesi) . Daha sonra bu sayıyı 1.5 milyona yükseltti. Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu ( ICIJ ) tarafından elde edilen belgeler 2017 yılında, toplama kampları faaliyete geçtiğinde ÇKP yönetiminin bömgedeki bu kamplar ile ilgili selgelerdi. Toplama kampları için başlangıçta sadece söylentiler ve görgü tanığı raporları vardı . Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) göre, zamanımızın en korkunç insan hakları ihlallerinden biri, bu ihlallar Çin gizli belgelerinin ifşa edilerek yayınlanmasından sonra kesin olarak kanıtlanmış bulunuyor. Bu nedenlerle dünyanın Doğu Türkistan’daki Çin tipi bu Toplama kampları öğrenmesi bu kadar uzun sürdü. Kasım 2019’da Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından yayınlanan Çin gizli belgeleri Çin hükümeti tarafından bölgede yaşayan azınlık Müslümanlara yönelik olarak işlenen iğrenç suçların resmi onayını sağlayan ilk belgelerdi.

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) baş muhabiri Bethany Allen-Ebrahimian, ÇKP’ üsü yönetiminin gizli konuşma ve talimatlarını içeren ve Karakaş Belgeleri/Yazışmaları olarak anılan bu gizli belgeleri kendileri ile payalaşan Uygur Aktivist Asiye Uygur ile yaptığı bu raportajinde sonra bu belgeleri şu sözler ile yorumluyor : “Çin Komünist Partisinin kendi sözleriyle – kitlesel stajyerlik/ eğitim ve etnik bir grubun/atnek Çienli olmayan Uygur,Kazak ve diğer Türklerin yeniden eğitimi için yapılan” yüksek güvenlikli tesislerin “nasıl çalıştırılacağı ve tutuklulara nasıl davranılacağı konusunda kesin talimatları vardır.” şeklinde ifade ediyor.

Allen-Ebrahimian: Bu kamplara ait bi gizli belgeleri ilk kez ne zaman buldunuz? Tüm bu Çin gizli belgeleri sorunu nasıl ortaya çıktı?

Asiye Uygur : ÇKP gizli belgelerinin Doğu Türkistan’daki Toplama kampların varlığını kanıtlayan tek kanıt değildir. Kampların varlığını sadece bu belgelerden yola çıkarak doğuru olduğunu ve bunu söylemenin adil olmadığı yolundaki iddialardan emin değilim. Kamplar konusunda zaten kapsamlı belge ve bilgiler var. kapsamlı kanıtlar vardı. Özgür Asya radyosunun (RFA) yayınları Araştırmacı Shawn Zhang ve bu kampların varlığını ilk kez ortaya koyan Dr. Adrian Zenz tarafından yapılan değerlendirmelere ek olarak , birkaç batı kaynaklı haber kuruluşlarının tesbitleri ve en önemlisi bölgedeki bir mahalle halkının toptan ve bir anda ortadan “kayboluşları” hakkında rapor lar bulunmaktadır. Bazı medya kuruluşları kamp mağdurlarının hikayelerini toplamak için gazetecileri Sincan’a gönderebilmişti.

Ve en önemlisi, Çin yönetimince kamplara hapsedilen ve daha sonra serbest bırakılan ve yurt dışına kaçan çok cesur insanlar hikayelerini anlatmaya başladı. Bütün bunlar Kamplar konusunda zaten kapsamlı belge ve bilgiler var. Bütün bunlar Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu Çin gizli belgelerini yayınladığı zaman bir anda gündeme oturmlasını sağlamıştır. Çin gizli belgelerinin katkısı, dünyanın bu insanlığa karşı bin suç niteliği taşıyan bu ihlal sahpleri “faillerinin” ilk kez bu suçlarına ait belgeleri ilk kez görmesiydi. Çin Komünist Partisi’nin kendi sözleriyle, kitlesel stajyerlik/mesleki eğitim ve etnik bir grubun toptan eğitim yolu ile dönüştürlmesi uygulamalarına ait bu “yüksek güvenlikli tesislerin” nasıl çalıştırılacağına dair talimatları bulunmaktadır. Çin gizli belgelerinin yayınlanmasından iki ay sonra Şubat 2020’de – – Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi onları ” yüzde yüz saf yalan ” olarak nitelendirdi . Peki, burada gerçeği ve yalanı kim söylüyor?

Allen-Ebrahimian: Bunlar Çin Komünist Partisinin kendi belgeleri. Onları dikkatlice doğruladık ve artık bu evraklar herkesin okuyabileceği gizli belgelerdir. Bu belgelerin kendileri için konuşmasına izin vereceğim. Bu arada: hiçbir hükümet dünyaya şu anda kültürel soykırımı sürdürdüklerini kabul etmeyecek! New York Times, 16 Kasım’da bu Çin gizli belgelerini yayınlayarak Çin’e karşı büyük bir bomba atmıştır. ÇKP’nın bu gizli Belgelerini ICIJ’ye sızdıran sizdiniz. Bu belgelere nasıl ulaştınız ve nasıl edindiniz?

Asiye Uygur : Bu konuda çok büyük ve çok acı bir şekilde hayal kırıklığına uğradım: Ben ülkemdeki hayatım boyunca Uygurların Çin yönetimi tarafından ne ölçüde dışlandıklarına defalarca şahit oldum. Bana göre Çin hükümeti insanlığa karşı suç işlemiştir. 21. yüzyılda bütün bir halk ‘toplama kampında’ tutuluyorlar. Dünya bu soykırıma çok basitçe bakıyor .Hiç kimse Çin’in Uygurlara yönelik bu soykırım cinayetlerine karşı hiç bir şey yapmıyor.ÇKP gizli belgeleri bana Hollanda’da yaşayan bir Uygur aileiletmiştir. Uygur Çift bana daha sonra Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun yayınladığı 24 sayfalık bu gizli belgeleri verdi.Buna ek olarak, aynı yıl yayınlanan “Karakaş Listesini de teslim etti.

Allen-Ebrahimian: ÇKP’nın bu gizli belgeler New York Times’ın yayınlanmasından sadece dört hafta sonra siz kendinizi bu bilgileri elde ederek ifşa eden ve bu belgelerin kaynağı olan kişi olarak açıkladınız. Neden bu açıklamayı zamanında yapmadınız veya bu zamanı nasıl seçtiniz ?

Asiye Uygur : Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu ICIJ ile işbirliğimiz çok sayıda sansasyonel olay yarattı. Eylül 2019’da eski eşim ile “Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Güvenlik Bakanlığı” ile temasa geçti ve Urumçi’de yaşayan arkadaşlarını de devreye sokarak onu onların aracılığı ile Dubai’ye gitmesini ikna etti. . Dubai’ye vardığında, bakanlık personeli bir USB belleğini eski eşime teslim etti ve kendileri ile işbirliği yapmasını istedi. Ona “sadece USB stick’i dizüstü bilgisayara takması” talimatı verildi – eski kocamın yaptığı şey buydu. USB bellek, ben ve Hollanda’da yaşayan diğer Uygurlar hakkında çok miktarda bilgi içeriyordu.

Açıkça söylemek gerekirse, Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı eski kocama onlar için casus olarak çalışma fırsatı sundu. Eski kocam Dubai’ye döndüğünde bana her şeyi anlattı. Aynı gün polise gitmeye ve Hollanda yetkilileriyle temas kurmaya karar verdik. Bunun koşulu kimliğimin gizli kalmasıydı.

Ancak şu anda Çin hükümeti gizli belgelerin bana ait olduğunu ve bunların ifşa edilmesini önlemeye kararlı olduğunu zaten öğrenmişti! Bunu bilerek, artık kendimi kimliğimi saklamak zorunda bırakmadım.

Urumçi’de doğdun ve büyüdün. Ötekileştirme ve ayrımcılık sizi kişisel olarak nasıl etkiledi ve dünyanın Çin’deki Uygurların durumu hakkında bir kez daha unutmamasını sağlamak için neler yapılması gerekiyor?

Abdulaheb: Urumçi şehrinde doğdum ve büyüdüm . Çocukluğum boyunca Uygurların toplum tarafından ne ölçüde dışlandığına defalarca şahit oldum. Kanımca Çin hükümeti insanlığa karşı suç işlemiştir. Ancak bu suçlar hükümet tarafından karşılandı. Bütün bir halk 21. yüzyılda bir “toplama kampında” yer alıyor. Dünya basitçe bakıyor – ama hiç kimse herhangi bir işlem yapmıyor. Ben bundan acı bir şekilde hayal kırıklığına uğradım!

Hapsedilen Uygurlar ne kendi hayatlarını kurtarabilir ne de işlenen suçlar için kovuşturma arayamazlar. “Wuhan-Virüsü” dünyadan gizli tutuldu – ve aynı şey milyonlarca bastırılmış Uygurda da oluyor. Bu saf zehir. Umarım dünyanın bu dersini Çin hükümetinin yalanlarından öğrenir. Toplumlar olarak artık bir devletin işlediği suçlardan sessiz kalamayız. Çünkü 1945’ten sonra uluslararası bir insan hakları kurumu kuruldu – hepimiz Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin farkındayız.

Şu anda bir kriz durumundayız – ve bu kriz ortak değerlerimizi de etkiliyor. Umarım dünyanın sonunda not alır ve Uygur halkını desteklemek için harekete geçeceğini umuyorum. Teşekkür ederim!

Sven Lilienstroem tarafından yapılan röportajlar

© Demokrasinin Yüzleri 2020

2017’de Demokrasi Yüzleri girişiminin kuruluşundan bu yana, 600.000’den fazla insan – “Demokrasi İşareti” sloganına sadık – 80’den fazla önde gelen bir demokratik sivil toplumun temel değerlerini koruma ve güçlendirmeye yönelik gönüllü taahhüdü imzaladı. siyaset, iş dünyası ve şöhret dünyasından rakamlar.

[Editoryal not: Objektif raporlama demokratik bir toplum için temel gereksinimdir. Bunu aklımızda tutarak, Almanya Federal Cumhuriyeti Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliğinden, suçlamalar konusundaki tutumunu yorumlamasını istedik. Onlar şöyle yorumladılar: Herhangi bir sorunuz varsa, burada Sincan hakkında bazı gerçekleri size sunmaktan mutluluk duyarız .]