logo

trugen jacn

UMUTSUZLUK, DİASPORADA YAŞAYAN UYGUR TÜRKLERİNİN HAYATLARINI KARARTIYOR

Hollanda merkezli Küresel Mağdurların Sesi (Stichting Global Voices Kingsfordweg 151 1043GR Amsterdam Holland)adlı bir İnsan Hakları Örgütü geçtiğimiz yıllarda bulunduğu Mısır’dan Türkiye’ye sığınan ve halen Bursa Uludağ Üniversitesi’nde öğrenim gören UYgur Türkü Elşat Abdulahat ile yaptığı bir raportaji kurumsal internet Sitesi “Global Voice”‘te yayınlanmıştır. Doğu Türkistan’da yaşayan ailesinin zarar görmemesi için İlşat Abdulahat’ın gerçek kimliği gizli tutulmuştur. Kendisi aynı zamanda güzel ve anlamla karikatörler çizdiği anlaşılan Abdulahat ile yaplan raportaji aşağıda bilgilerinize sunuyoruz.

Çin hükümetini kırmızı bir ejderha ve geleneksel Orta Asya şapkası ve bağımsız Doğu Türkistan hareketini geleneksel bir Uygur doppası ve Gökbayrağı simgeleyen mavi bir gömlek giyen bir adam olarak tualıne yansıtan Erşat Abdulahat’in çizdiği anlamlı bir Karikatör (İzni ile kullanılmıştır.)

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

2017’den başlayarak , Çin’in Uygur bölgesinde yaşayan etnik Müslüman Uygur,Kazak,Kırgiz ve diğer Müslüman Türkler Çin yönetimince hiç bir ayırım yapılmadan ve gözetilmeden ülke genelinde kurulan yüzlerce Çin tipi toplama kamplarına kollektif bir şekilde hapsedilmeye başlandı.  Bu ırksal ve dini profil oluşturma politikası, ülkelerinden bir şekilde yurt dışına çıkabilmeyi başaran ve çoğunlukla Mısır, Türkiye ve Malezya gibi diğer Müslüman ülkelerde sürgünde yaşamak zorunda kalan genç Uygurları yönlendirildi .

Çin yönetimince sayıları 11 milyon olarak açıklanan Müslüman Uygurlar Çin’in Şinjiang adını verdiği uzak Kuzey batı eyaletinde yaşaıyorlar. Uygurlar Çin lideri Xi Jinping’ın rakiplerini ortadar kaldırarak tek başına 2012 yılında iktidara gelmesinden sonra pekin tarafından sistematik baskı,zulüm ve asimilasyon uygulamalarına maruz kaldılar. Pekin tarafından politik olarak sürekli bir hedef olan bir Müslüman Türk ulusundan Uygurlar dini ve etnik kimliklerinden dolayı  “Anavatan’dan Kopmak İsteyen Ayrılıkçılar olarak tanımlandılar.En küçük ve basit bir söz veya kimlik belirtme eylemi Aşırılıkçı-Bölücü_Terörist ” olarak suçlanmalarına sebep oluyor. Hükümet söylemleri ve medya da dahil olmak üzere, Uygurlar din, hareket özgürlüğü ve aynı zamanda kendi dillerini öğrenme,kullanma ve geliştirme ve ilerletme gibi en temel insan haklarından yoksun bırakıldılar .

Uygurlara yönelik baskı zulüm farklı biçimlere dönüştürüldü. En basit ve normal hukuk kurullarına göre basit bir kabahat sayılabilecek söylemleri için verilen cezalar en az 10 yıl gibi ağır hapis cezası ile başlamakta ve hatta ve daha fazla yıl ağır hapis ve diğer cezalarla da cezalandırılabilmektedir.

Çeşitli kaynakların raporlama ve ifadelerine göre günümüzde bölgede en az 1-3 milyon arasında Uygur,Kazak ve diğer Müslüman Türk azınlıklar hapiste tutulmaktadır.  Toplama kamplarının gizliliği göz önüne alındığında, Çin’in ‘mesleki eğitim merkezleri olarak sunum yapmakta ısrar ettiği  bu Çin tipi toplama kampları için kesin sayılara ulaşmak zordur. Ancak  yüzlerce ve  muhtemelen binlerce kişinin oradayken öldüğüne inanılmaktadır. Bu konu ile ilgili daha çok ve ayrıntılı bilgi  Çin Toplama Kamplarının Uygur Kurbanları adlı Veritabanında mevcuttur. 

Global Voices, Uygur bölgesinin güney batı bölgesinde ve Taklamakan çölünün batı kıyısında yer alan Hoten kenti doğumlu 22 yaşındaki Erşat Abdulahat ile röportaj yaptı. Erşat şimdi Türkiye’de bir mülteci olarak yaşamakta olup, babası ve ağabeyi Çin yönetimince sırasıyla 18 ve 10 yıllık hapse mahkum edilmiş olup,halen cezalarını kendi ülkesindeki Çin zindanlarında çekmektedirler.  

Erşat Abdulahat, ülkesine ve ailesinin yanına geri dönemiyor. Çünkü,onun yaşadığı ülke Türkiye, Pekin’in ziyaret edilmesi yasak olan ve “hassas” kabul edilen 26 ülkenin yer aldığı listenin içinde.  Bu da onun yurtdışına seyahat edebilecek, iş yapabileceği veya çalışabileceği kadar şanslı olan herhangi bir Uygur’un   sorgulanacağı anlamına geliyor.  Bu listedeki ülkelerin birine seyahat eden her hangi bir Uygur Çin’e  döndüğünde derhal sorgulanıyor ve sık sık taciz edilerek hapsedilibiliyor veya Toplama kamplarına atılabiliyor.

Erşat Abdulahat ile yapılan bu raportaj telefonla gerçekleştirilmiş ve özetlenerek düzenlenmıştır. 

Global Voices (GV): Neden Mısır’a seyahat etmeye karar verdiniz? 

Erşat Abdulahat (EA):  Sadece dinim İslam hakkında daha fazla bilgi edinmek istedim. Planım öğrenimimi tamamladıktan sonra ülkeme yanı eve dönmekti. 2015’te eğitim için Mısır’a gittiğimde, yurt dışına çıkış ve öğrenim yapma konusu kesinlikle yasadışı bir şey değildi.  Babam Abdulahat Cuma Mısır’a gelirken bana Mısır’a kadar eşlik etti ve daha sonra araba parçaları satan başarılı bir iş yürüttüğü memlekeimiz Hotan’a döndü. Abim Ebubekir Abdulahat de aile işinde çalışıyordu. Şubat 2016’da Ağabeyim Ebubekir, beni ziyaret etmek için Mısır’a geldi ve 2 hafta kalarak geri döndü.   

GV: Sizi Ziyarat Edenlere Sonra ne oldu? 

EA:   Babam ve Ağabeyim Her ikisi de 2017’nin başında tutuklandı , ancak bu tutuklamanın nedeni hakkında hiçbir bilgi almadık, bu konuda sadece benim kendi tahminim var.Şöyle ki; onları tutuklamalarının tek nedeni, babamın beni Mısır’a öğrenim yapmam için göndermısıdır ve bu yüzden cezalandırılmıştır. Ağabeyim Ebubekir de beni ziyaret etmek üzere Mısır’a gitmiş olmasıdır. Ayrıca, Çinli yetkililer son yıllarda birçok varlıklı ve başarılı Uygur’u  tutukladı ve bütün varlıklarına el koydu. Babam da bunlardan biri. Ailemin bildiği tek şey, her ikisinin de  bölgesinin başkenti Ürümqi’deki  bir hapishanede tutulduğudur . Onların sağlık durumları veya ne ile suçlandıkları hakkında hiçbir bilgimiz yok ve özellikle Ağabeyim hakkında çok endişeliyim çünkü tutuklanmasından sadece bir ay önce böbrek ameliyatı geçirmişti. di.

GV: Hoten’deki Ailenizle Nasıl iletişim halindesiniz? 

EA:  İletişimimiz Şimdi tamamen kesik durumdadır.  Akrabalarım  beni Wechat hesaplarından [Çin’deki ana sosyal medya uygulaması] sildiler ve mevcut durumda da onlarla iletişime geçmeye çalışırsam Çin’in onlara bu yüzden bir tür misilleme yapacaklarımdan endişe duyuyorum. Haziran 2017’de, beni ziyaret eden annem ve kız kardeşimle birlikte Mısır’dan Türkiye’ye geldim ve İstanbul’a yerleştim. Şu anda iletişim kurabildiğim Annem ve Kızkardeşim.

GV: Türkiye’deki yeni yaşamınızla nasıl başa çıkıyorsunuz? 

EA:   Türkiye’de Üniversitede sosyoloji okuyorum ama çok zorlanıyorum.  Türkiye’deki birçok Uygur öğrenci de benim gibi benzer zorluklarla karşı karşıya: ebeveynlerimizden ayrıldığımız ve onlarla iletişim kuramadığımız için derinden etkileniyoruz. Kabus içinde yaşıyoruz. Sürekli endişeliyiz ve umutsuzluk hissediyoruz. Böyle bir durumda öğrenimimize ve çalışmalarımıza odaklanmak gerçekten zor. 

Bana göre gelecek biz Uygurlar için çok karanlık görünüyor ve normal bir hayat sürmemizin artık mümkün olmadığı anlaşılıyor.

Uygur Öğrenci Erşat, kendisinin ve ülkesinde yaşayan Ailesinin Ramazan kutlamalarını yukarıdaki karikatörle ifade etmek istemiştir.

GV: Uygur davası için Bir Aktivist olmaya nasıl karar verdiniz? 

EA: Babamın ve erkek kardeşimin tutuklanmalarını öğrendikten sonra ilk şok ve umutsuzluğun ardından ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece gerçekte olanların doğru olmadığını umuyordum. Onlardan haber alamadığıma iki yıl geçtikten sonra, onlar için bir video çekerek durumu ifade etmek ve duyurmak istedim.  Ama Annem beni durdurdu. Çünkü,bunu yaparsam Çin’de tutsak olan Babam ve Ağabeyimin durumlarının daha da kötüleşeceğinden korkuyordu. Ancak 2020’de hala haklarında hiç bir bilgiye ulaşamadık ve hiç bir haber alamaıyorduk. Durum olumlu yönde değişmediği için Annem bu video’yu yapmama izin vermeyi kabul etti. Ondan sonra ben bazı videolar çekerek yayınlamaya başladım. Ayrıca Doğu Türkistan sorununa daha çok dikkat çekmek için başka bir yol olarak karikatür çizmeye de başladım.

https://youtu.be/56JEGA6Qs8M

İşte  Erşat’ir Trajik Hikayesi . O,Çin’in hapsettiği babası,ağabeyi ve diğer Toplama kampları ve Çin Hapishanelerindeki bütün Uygurların,Kazakların ve tüm tutukluların bir an önce serbest bırakılmasını umuyor ve burdan çok büyük memnuniyet duyacağını YouTube üzerinden yayınladığı görüntülü mesaj ile ifade ediyor.

Kaynak : https://globalvoices.org/2020/04/30/a-feeling-of-hopelessness-interview-with-a-uyghur-refugee-in-turkey/?fbclid=

Etiketler: » » » » » » » » » » »
Share
1337 Kez Görüntülendi.