Son Dakika
Prof Dr Mustafa ÇETİNER
Çin, Wuhan’da ortaya çıkan Virüse karşı, Psikolojik savaşı kazandı…
Wuhan’da, Kovit olmayan kimse kalmadı…
Milyonlarca Tanı Kiti kullandı ve test edebildiği kadar insanı kontrolden geçirdi…
Tedavi edebildiklerini etti, etmediklerini gömdü…
Sürecin 2’nci ayında, bu virüsun yayılmasına karşı hiç bir şey yapamayacağını anladı ve strateji değiştirdi…
Eğer hergün, Dünya Kamuoyuna kovitli olanların ve ölenlerin sayısını servis ederse, ülke 6 aya varmaz çökecek ve dünyadaki mevcut tüm üstünlüklerini kaybedecekti…
Bunun, kendisini bitiren büyük bir hata olduğunu farketti…
Yeni stratejisi şuydu; “Bizde virüs kalmadı, salgın bitti, ölüm yok…”
Bu sonuca gelmesi, 2 ay boyunca yaptığı milyonlarca test ve oluşurduğu olağanüstü istatistiksel veriler nedeniyle oldu…
Şunu öğrendi; “Virüsün bizi bitirmesi imkansız; ama, verdiği panik – endişe ve korkunun bitireceği kesin...”
Peki ne oldu? Çin’de virüs yok mu oldu aniden? Virüs salgını, ne oldu da bıçak gibi kesildi?
Hayır yok olmadı ve böyle birşey söz konusu dahi olamaz; salgın tüm hızıyla devam ediyor. Wuhan az çok Kurtarılmış Bölge olsa da Çin’in diğer bölgelerinde kaldığı yerden yürümeye devam ediyor ve 65-70 yaş üstü nüfusu etkiliyor…
Ancak Çin, her gün, “Virus şu kadar daha kişiye bulaştı ve şu kadar daha yaşlı öldü” diye haber servis etmiyor. Sadece Dünyaya değil, öncelikle kendi halkına servis etmiyor.
Bu süreç içinde sağlık sistemini de reforme etti. Tedavi edecek bir ilaç bulamadı ama, yoğun bakım süresini 11 günden 3-4 güne kadar indirecek ilaçlar da üreterek ve ölümü kaçınılmaz olanların fişini çekerek hastane yükünü olağanüstü azalttı…
Oluşturduğu psikolojik strateji ile şimdi Dünyaya şöyle diyor; “Virüs bizde değil siz de var ve virüsü şu an bize siz bulaştırıyorsunuz! Size yardım etmeye hazırız ve tek çareniz de biziz!..”
Hong Kong’ta medya, Çin’in Dünyayı nasıl kandırdığını ve psikolojik üstünlüğü nasıl ele geçirdiğini ortaya koymak için, bir elektrik dağıtım şirketinin son aylarda 14 milyon abonenin hizmet alımının kapandığını ve bu ani abone kapanışı nedeniyle 14 milyon kişiye ne olduğunu soruyor.
Çin Devleti için bu haberlerin bir önemi yok! Çünkü Dünya, kendisinin yaptığı Resmi beyanı kaâle almak zorunda…
Çin 14 milyon kişi öldü demedikçe, kim ne derse desin hikâye.
Bu stratejiyi İngiltere ve ardından Hollanda çözdü ve aynı stretejiyi uygulamak istediler; ama, yapamadılar.
Yapamazdılar; Çünkü AB, kendi halklarına karşı Demokrat olmak zorunda ve kendisini kapatamazdı. Kapatabilmesi için, Çin kadar despot bir dikta rejime sahip olmalıydılar.
Yani, kendi halklarının cıyaklaması karşısında geri adım attılar; Çin’de ise, kimsenin cıyaklama hakkı yok!
Peki Şu Anda Çin’de Neler Oluyor ?
Olan şu;
== Çin, son 3 ay içinde kaybettiği tüm ekonomik üstünlüğünü geri alıyor…
== Çin, kendisini vuran virüsü fırsata cevirdi; Dünyaya ilaç – kit – uzmanlık – danışma hizmeti ve bilgi satıyor… Hem de nasıl satıyor!
Öyle bir satıyor ki; 3 ayda kaybettiği parayı da kazanıyor.
== Çin bunu önümüzdeki aylar içinde fazlasıyla geri alabilir ve dahası üretime ara veren veya duraksayan tüm fabrikalar tam kapasite çalışmaya başladı; nede olsa yaşadıkları doğal bir afet veya yıkım değildi…
Virüs yapacağını yine yapıyor, yoğun bakımlarda hastalar yine var, yaşlılar yine ölüyor ve fakat Çin’de şu an, hiç kimseye “şu kadar virüs tanısı kondu ve şu kadar ihtiyar öldü” haberi verilmiyor…
Dolayısıyla hayat, kaldığı yerden hızla akmaya devam ediyor…
Çin’de virüs değil ama virüs maskesi takmış çok pis bir Psikolojik Korku Salgını vardı ve bu korku psikolojisinin ülkeyi bitireceğini çok net anladılar…
Şimdi Avrupa’ya, “Virüsün Merkezi sizsiniz!” diyorlar…
İtalya’da Corona’dan ölenlerin yaş ortalaması ne biliyor musunuz? / 79.5
Ama, İtalya için çok ilginç bir veri daha var; Ortalama yaşam süresi verisi.
Erkekler 81 – Kadınlar 85
Yani Corona’dan bu sene ölmeseler idi onümüzdeki senelerde bir çoğunun cenaze merasimleri olacaktı…
Dünya Toplumlarında ve Piyasalarında, Corona maskesi takmış çok pis bir “Psikolojik Korku Salgını” var. Virüs üretim mi – değil mi? bilemem; ama, şu an virüs maskesi takılmış bir korku üretiliyor. Öyle ki; bu korkuya kendi devletimiz de kapıldı ve bize de bulaştırdı..
Rahatsızlığından dolayı hastaneye giden bir Ablamıza şüphe üzerine Kovit Testi yapılmış ve fakat ablamız, sonuç beklenirken kaçıp – bir tahtanın arkasına saklanmış! Hastaneye kendisi gittiği halde, kimbilir ne kadar büyük bir endişe ve kaygı hissetti..
Korku Kültürü oluşturulmasına sebep oluyoruz. Sıradan zamanlarda sanki ülkede yoğun bakımda hiç ölüm olmuyormuş da, şimdi tüm yoğun bakımda ölümler bu virüs yüzünden oluyormuş gibi bir algı oluşturuluyor..
Eğer bir yetkili, günde ortalama 500 cenaze çıkan Hastanelerdeki ölüm sayılarını her gece halka beyan etseydi, Türkiye’deki yürüyüş yollarının üstünde sağlıklı insanlarımız değil, korkudan mezarlık faresine dönmüş Zombiler gezerdi…
Koronayak yapılıyoruz!
Her gece, Sağlık Bakanının ölüm bilgilerini beyan etmesini bekliyoruz…
Topluma bu hususta rehberlik yapacak birileri de yok; Haber Ajanslarının pislik vicdanlarına teslim oluyoruz..
Bir tuhaflık var mücadelede; bir yanı ile ciddi görünürken, diğer yanı ile lakayt.
Kovit gelip – geçer de; Koronaya delip – geçecek bizi…
Korkuya teslim olmak yok; korkuya teslim olmak, Corona’dan ölmekten yüzbin kez daha korkunç bir ölümdür…
Etiketler: Çevre Sağlık » Çin » Dünya » Genel » Görüş Yorum » kÖŞE YAZARLARI » Makale AnalizBENZER HABERLER