Son Dakika
Mehmet DOBOĞLU
Kahramanmaraşlı 70 sivil toplum örgütünün desteği ile Doğu Türkistan için 18 Ocak’ta büyük yürüyüş yapılacak inşallah! Yazımın başında bunu öncelikle belirteyim. Yürüyüş öncesi İnsan Vakfı’nın ev sahipliğinde yapılanan toplantıya yol arkadaşım İbrahim Gülsu kardeşimle birlikte gittik. Salon tamamen dolunca biraz şaşırdım! Çünkü daha önce pek bir arada görmediğim sivil toplum örgütü temsilcileri oradaydı. Bu Maraşlının hassas konularda bir araya gelişinin de işareti olarak değerlendirildi. Sonra konuşmalar başladı. Gördük ki, Maraşlı Doğu Türkistanlıları çok seviyor. Haklılar da, özümüz bir, sözümüz bir, kanımız bir… Kahramanmaraş Kültür ve Turizm Platformu Başkanı Ahmet Kolutek’in açılış konuşmasında, Doğu Türkistan’a sahip çıkmak olduklarını vurgularken, toplantıya katılanlar da bu konuda tek tek düşünce ve önerilerini sıraladılar. Gece dua ile kapatıldı. Görülen o ki, Kahramanmaraş en büyük yürüyüşünü gerçekleştirecek, inşallah bizde orada olacağız, sizleri de bekliyoruz.
DOĞU TÜRKİSTAN
Hak ile Batıl’ın mücadelesinin en net örneğini biz Doğu Türkistan’da görüyoruz. Nitekim, Batı Türkistan’da sorun yok, çünkü o bölge insanı İslami duruşlarını bozdular, bunu ben demiyorum o bölgenin insanları diyor. Nitekim aynı yurtta eğitim gören Doğu Türkistanlı bir genç aynen şunları anlattı. “Çin Devleti, bölge üzerindeki hakimiyetini kuvvetlendirmeye karşı en büyük engel olarak halkın İslami kimliğini görüyor. Halkı İslam’dan vazgeçirmek için her türlü yıldırma ve baskı yönteminin kullanıldığı Çin’de, komünist diktatör Mao’nun 1966-1976 yılları arasındaki Kültür Devrimi esnasında en acı dönem yaşanmıştı. Camiler yıkılmış, toplu ibadet yasaklanmıştı; Kuran kursları kapatılmış ve bölgeye yerleştirilen Çinliler Müslümanları taciz etmek için her yolu denemişlerdi. Dini ilimlerin öğrenilmesi ve dini bilgilere sahip öncü kişilerin halkı eğitmeleri de tamamen yasaklanmıştı.
ŞU ANDA ZALİMLİKLERİ ARTMIŞ DURUMDA
Günümüzde, Müslüman halka uygulanan sindirme ve baskı yöntemlerinden biri de eğitim alanında kendini gösteriyor. Bölge üniversitelerde eğitim Çince görülüyor ve bu üniversitelerde eğitim imkanı olanı Müslüman oranı %20’lere zar zor ulaşıyor. Otuz yılda, dört kez alfabelerinin değiştirilmiş olması da, yine Müslüman halka yapılan bir asimilasyon uygulaması. Çin zulmü altında ezilen Doğu Türkistan’daki Uygurlar, yaşam mücadelesini ise vermeye devam ediyor. Ediyor ama gençler kamplara çekilmiş. Gelinlerin çocukları olmuyor, yüzde bire düşmüş çocuk yapımı. Peki biz ABD veya Çin ile kötü olmamak için bu konuya susacak mıyız? Tepki verilmesin mi? İşte bu sorunun cevabını yine Maraşlı kendisi verecek ve büyük yürüyüş için her türlü hazırlığı yapmış durumdalar. Bakınız, dünyü sessiz bu duruma ama biz sessiz kalmama kararı almış durumdayız. Şimdi 18 Ocak’ta yapılacak yürüyüşle ilgili de kısa bilgi aktarayım. Müftülük meydanında saat 13.30’da yürüyüş başlayacak ve Özel İdare Binası önümde ise basın açıklamaması yapılacak. Bütün sivil toplun örgütleri en geniş katılımı sağlamak için yoğun çalışma yapılacak. Böylece Kahramanmaraşlı’nın ayak sesleri ve tepkisi sesi Çin’den duyulacak. Bunun için biz edelere çok iş düşüyor. Nasıl olsa, kalabalık olacakmış diye gitmemezlik yapmamalıyız. Bu işi başarmak durumundayız. Neden mi? Kıyas-ı Nefs yapalım isterseniz. Yani kendimizi Doğu Türkistanlı olara düşünelim. Çünkü onlar kendilerini Çanakkale Savaşında bizim yerimize koymuşlar ve Başkan Kolutek’in anlattığı bir hikayede onlar Hacca gitmek yerine, Çanakkale Savaşında şehit olmayı yeğlemişler. Bu çok önemli bir görevdir, Rabbimizin rızasıda bu yönde olacaktır, yani bir yönü ile bu Abdal Halil Ağa’nın ifadesi ile din bahsidir.
Son olarak diyoruz ki, Al bayraktan, Gök bayrağa selam olsun.
Kalın sağlıcakla.
KAYNAK : https://www.marasbugun.com/dogu-turkistan-icin-yuruyecegiz-makale,63616.html
Etiketler: Çin » Din » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » insan hakları » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » Siyaset » SoykırımBENZER HABERLER