logo

trugen jacn

ÇİN’İN TARİHİNDE BASKI ZULÜM VE SOYKIRIMIN YANINDA YAMYAMLIK DA VARDIR !

Hamit GÖKTÜRK (UYHAM)

Çin ulusu ,uzak doğuda kendisini dünyadan adeta soyutlamış izole bir halde yaşayan bir ulus olarak bilinir.Tarihte en fazla ve belki de yegane temas kurduğu Millet önceleri doğuda oturan komşuları (Orhon Yaylaları) daha sonraları ise batı’da Doğu Türkistan üzerinden tüm Türkistan coğrafyasında yaşayan Türk Milleti olmuştur. Çin ulusunun bilincinde Milletler ve onların ayrı ayrı adları yoktur.Onlara göre dünya’da yaşayan 2 türlü halk vardır ; Çinliler ve diğerleri yanı Barbarlar,Çinlilerin anlayışına göre Çinliler dünyanın merkezi kabul edilen Cunghua’da diğerlerinden(Barbarlardan) daha farklı bir şekilde daha uygar ve daha iyi şartlarda yaşar. Onların Çinlilerle birlikte yaşamaya asla hakları yoktur.Çünkü onlar Çinlilere göre barbardırlar.Yanı vahşi yaratıklardır.

Çin ulusuna göre Farklılıklar= düşmandır.

Çin ulusunun bu bilincinden teşekkül eden dünya görüşü devlet yönetimlerine de yansımıştır.Bu nedenle diğer uluslar ya Çinliler gibi olacak ve yaşayacak ya da çeşitli yöntemlerle yok edileceklerdir.

Bugün Çin Halk Cumhuriyeti olarak tanımlanan ÇKP Diktatörlüğünün hakim olduğu Çin’de resmi açıklamalara göre 56 Millet vardır.Bu 56 Millet’ten dini ve milli kimliğini koruyabilen Müslüman inancına sahip Doğu Türkistan Türkleri ile Budizime inanan Tibetlilerdir. Bu dinin dinsel lideri Dalay Lama Tibet’in başkenti Lasa’da oturur ve aynı zamanda bu kent Budizmin de merkezi konumundadır. Bu 2 Millet (Türkler ile Tibetliler) + Çin ulusundan başka diğer 53 Millet tarih içinde Çin yönetimlerince çeşitli yöntemler kullanılarak yok edilmişlerdir. Çin’e yaklaşık 257 yıl hakim olan ve bu devasa ülkeyi yöneten , Mençing Hanedanlığını kuran (1644-1911 arası) Mançurlar bile bugün önce dillerini sonra ise kimliklerini tamamen yitirmişlerdir.Yahudilerin asimile olduğu ülkelerin en başında Çin gelmektedir. Diğeri ise Hindistan’dır.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yazı

YAMYAMLIK ÇİNLİLERİR TARİHİNDE SIK RASTLANAN VAHŞİ BİR İLLETTİR VE HALEN DE SÜRMEKTEDİR.

Yukarıdaki resimde görülen kişinin adı Lu Şün’dür. Kendisi 20. yüzyıl Çin edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda Çinli yazar, şair, eleştirmen ve çevirmendir. Kenedisine doğumunda verilen isim Zhou Zhangshou olsa da daha sonra Zhou Shuren adını kullanmaya başlamış ve yazılarında da Lu Sin takma adını kullanmıştır. Doğum tarihi: 25 Eylül 1881, Shaoxing/Çin Ölüm tarihi ve yeri ise 19 Ekim 1936, Şanghay’dır.Toplam 55 yıl yaşamıştır. Çince yazılışı 鲁讯=Lu Xun=Luşün.
Çin Komünist Partisine üye olmamış ama komünistler gibi hiç bir dine inanmayan bir ateisttir. Onun eserleri hala Çin’de baştacıdır. Çin Komünist Yönetimin gözünde de büyük bir şair- yazar ve ünlü bir Çinli entellektüeldir.

Resmin altında yer alan Çince ve Uygur Türkçesine çevrilen satırlar onun ünlü bir eserinden alınmıştır.Tercümesi ise şöyledir ;

” Çin’de yaşayan her bir kişi başkalarını yemek ister.Fakat buna karşılık başkalarının veya yemek istediği karşısındakinin da kendisini yiyeceğinden endişe eder ve korku içinde yaşar. Bu nedenle onlar(Çinliler) sürekli bir birine şüphe ile bakar karşılıklı olarak bir birlerine asla güvenmezler. Çin’in son 2 bin yıllık tarihine bakarsak ,sadece ” ADAM YEMEK ” denilen 2 sözü ancak görebiliriz. Şimdi kendileri başkaları tarafından yenilip (yemek yerine yenilenler) yok olanlar daha önce başkalarını yiyenlerdir. Şimdi insan yiyen bu yamyamları ise, ileride başkaları yiyerek yok ederler.”

İlgili resim

Bugün Çin’de dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul edilen ve 2 bin 500 yıl öncesi yapıldığı belirtilen Çin seddinin yapılmasında çalışan Çinli işçiler ölen arkadaşlarının ölülerini yiyerek bu sed’in inşasında çalışmışlardır. Bir kaç yüz yıl süren bu Çin Seddinin yapımında onlarca milyon insan çalıştırıldığı ve en az bir milyon Çinlinin bu yapım aşamasında çeşetli sebeplerle hayatlarını kaybettikleri bildirilmektedir.

Yukarıdaki sözleri ifade eden Çinli şair ve yazar Lü Şün,Çin’de normal her hangi bir kişi değildir.Bugünkü ÇKP diktatörlüğünün yönetiminin de çok önemsediği ve değer verdiği kitaplarının resmi ideolojilerinin baştacı edildiği bir düşünür ve entelektüeldir.Bu sebeple onun yazıp çizdikleri de önem arzetmektedir.

Doğu Türkistan'a getirilen Çinli göçmen resimileri ile ilgili görsel sonucu

Yarkent’e Göç Ettirilen Çinli Göçmenler Bir Uygur Çocuğu de Öldürerek Yemişti.

Ben Memleketim Doğu Türkistan’ın Yarkent şehrinde 1960 yılında kentin tek yatılı orta Okulunun 1.sınıfına yapılan sınavı kazanarak kayıt olmuştum. Hafta sonraları Hazeripir(Halt Haztipir olarak söyler) bölgesinde bulunan Okulumuzdan eve ailemizin yanına gitmemize izin verirlerdi. Bırakılmamızdan önce Okul bize Pazar günün de istihkakını verirdi. Bu da 1,5 günlük olarak 5 tane küçük tava ekmeği idi. O yıllarda Çin yönetimi Çinli göçmenleri askeri kamyonlara doldurarak Doğu Türkistan’a zorla iskan etmek üzere getirmekte idi. Bu Çinlilerin giyim kuşamından büyük çoğunluğunun uzak bölgelerden gelen köylülür olduğu anlaşılıyordu. Bizim torbamızdaki ekmekleri gören bu Çinli göçmenler bazıları para parası olmayanlar ise üzerilerindeki gömlekleri çıkarıp bize uzatıyor ve elimizdeki ekmekleri vermemiz için Çince bir şeyler söylüyorlar ve bize adeta yalvarıyorlardı. Bunların bu kötü durumuna bakıp çok acıyordum ama ekmekleri de asla vermiyordum. Çünkü,onlara ekmeği verirsem ben ne yiyecektim ki ? Bu günlerde Civar Gungşe’de(Çince bir idari birim adı) bu Çinli göçmenlerin yolda elinde ekmek ile giden bir Uygur çocuğu ekmek ile birlikte kaçırdıkları ve daha sonra çocuğu parçalayarak yedikleri söylentisi yayıldı. Çinlilerin işledikleri bu yamyamlık cinayeti de Çocuğu kaybolan ailesinin şikayeti üzerine tesbit edilmişti ve doğrulanmıştı.Merhum Annem bana bu konuda bir çok tembihlerde bulundu ve elimdeki ekmeği açıktan götürmemem gerektiğini sıkı sıkıya tembihledi. Çinli göçmnelerden uzak durmamı onları gördüğümde yolumu değiştirmem gibi ve diğer bir çok nasihatlarda da bulunmuştu. Zaten kısa bir süre sonra biz Afganistan’a doğru yola çıktık.

Çinliler Afrika’da İnsanları Kaçırarak Yedikleri Habere Basına Yansımıştı

Bundan yaklaşık 3 yıl önce Çinlilerin çalıştırdığı Afrika’daki bir madende çalışan bir kaç Afrikalı işçi aniden ortadan kayboluyor.Sıkı aramalan sonucunda bu Afrikalı işçilerin birlikte çalıştığı Çinli iş arkadaşları tarafından ormanın içlerine götürülerek öldürüldükleri ve yedikleri anlaşılıyor. Bu haber sosyal medya’da bir haylı paylaşılmıştı o zamanlar.

Çinli yazar Lu Şün’ün yukarıdaki resim ve sözlerine sosyal medya’da rastlayınca Çin Ulusunun olmayan tuvalet kültürü, beslenmedeki tuhaf,sıra dışı ve iğrenç adetleri ile başkalarına asla hayat hakkı tanımayan hayat felsefesi hakkında de örnekleri ile bir fikir yürütmek istedik. Elbette ki Çinliler de bizim gibi iki ayak ve elli Allah’ın yarattığı mahluklardır. Ancak, sıra dışı düşünce ve hareket tarzı bizim için büyük bir tehlikedir.Doğu Türkistan’ın günümüzdeki acıklı ve kötü durumu ile özellikle Kazakistan kırgizistan ve Tacikistan’daki Çin’in sermaye ve etnik Çin nüfusunu kullanarak yayılma ve işgal planı günümüzde büyük bir tehlike olarak Türkistan Cumhuriyetlerini tehdit ettiği bir vakiadır. Bu tehlikenin farkına erken varan Rusya ise Sibirya’ya yerleşen 20 milyon cvarındaki etnik Çinli yerleşimcileri nasıl bu topraklardan göndereceğini kara kara düşünmektedir.

Afrikada Çinli işçilerin resimleri ile ilgili görsel sonucu

Vatandaşlık yasasında 250 bin dolar yatırım yapanın Türk Vatandaşlığı kazanacağı iddiaları ise Çinliler açısından ülkemiz için büyük bir tehdit olduğu açıktır.

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
381 Kez Görüntülendi.