Son Dakika
DİRİLİŞ POSTASI gazetesi Muhabiri Sayın Yunus Kök Uyghurnet.Org Yayın yönetmeni Hamit Göktürk ile Doğu Türkistan’ın güncel durumu hakkında yaptığı söyleşi Gazetenin 19.12.2019(Perşembe) günkü sayısında ” Doğu Türkistan’daki Müslümanlar’ın insanlık dramı ” başlığı ile yayınlanmıştır. Diriliş Postası gazetesine ve bu söyleşiyi gerçekleştiren Yunus Kök Beğ’e teşekkür eder, yazıyı aşağıda bilgilerinize sunuyoruz. (UYHAM)
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)
Doğu Türkistan’da Yaşayan Müslüman Türklerin İnsanlık Dramı
Diriliş Postası Muhabiri Yunus Kök/Mülakat
Türklerin Ata yurdu Doğu Türkistan’da Müslümanlar’a yönelik Çin zulmü devam ediyor. Müslüman Türk soydaşlarımızı tüm çabalara rağmen asimile edemeyen Çin, akla vicdana sığmayacak işkenceler yapıyor. 2018 yılında Çin Lideri Xi Jinping tarafından yayınlanan yönergeyle Müslümanlar ibadetlerini yaparken Çinli liderlerin isimlerini anmak zorunda bırakıldı.
Doğu Türkistan’dan coğrafi ve kültürel olarak bahsedebilir misiniz?
Büyük Türkistan’ın bir parçası olan Doğu Türkistan, Türkistan coğrafyasının doğusunda ve Çin’in batısında ve Asya kıtasının tam ortasında yer almaktadır. Güneyinde Pakistan, Hindistan, Keşmir ile Tibet, güneybatı ve batıda ise Afganistan, Kazakistan ve Kırgızistan, kuzey bölümünde Sibirya ve doğu ve kuzeydoğuda ise Çin ve Moğolistan bulunmaktadır. Doğu Türkistan coğrafi olarak 2 bölgeden oluşur.Tanrı dağlarının kuzeyindeki Cungarya ve güneyindeki Tarım havzası bulunur. Tanrı Dağları ülkeyi doğu batı yönünden ikiye ayırır. Karanlık, Karakurum, Tarbagatay ve Altay sıradağları ile çevrilidir. Teklaman çölü ülkenin en geniş ve büyük çölüdür.Şehirler bu çölün çevrisinde yer alan Nehiirlerin etrafında kurulmuştur. Doğu Türkistan’in toplam yüz ölçümü 1,8 milyon Km2.dır. Doğu Türkistan, 1949 yılından bu yana Çin Halk Cumhuriyeti’nin siyasi ve iktisadi kontrolü ve istilası altında bulunmaktadır.Doğu Türkistan, Türk kültür ve medeniyeti için tarihi ve çok önemli bir yere sahiptir.İlk yerleşik hayata geçen Uygur Türkleri Türk kültür ve medeniyetinin örf adet ve gelenek göreneklerimizin teşekkülünde çok önemlidir. Türkçenin ilk sözlüğü Divanu Lugat_it Türk ile ilk siyasetname ,hukuk ve felsefi eseri olan Kutadgubilik bu ülkede yazılmıştır.Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Has Hacip ebedi uykularını Kaşgar’da sürdürmektedirler. İlk Müslüman Türk devleti Karahanlıların merkezi bugünkü Kaşgar şehri idi. Bu konuda bir çok örnekler sıralayabiliriz.
Doğu Türkistan’ın Demografik Yapısı
Doğu Türkistan’da bugün 22 milyon civarı insan yaşamaktadır. Demografik olarak Uygurlar, Kazaklar,Kırgizlar ve diğer Türk boyları yaşamaktadırlar. Çinliler ise Doğu Türkistan’a asimilasyon amacı ile zorla getirilmiş olup, bu demografik yapıya dahil edilmesi söz konusu değildir. Bölgede en son açıklanan rakamlara göre toplam 162 element keşfedilmiştir. Bu da toplam Çin’de mevcut elementlerin % 80’nı oluşturur. Çin’in toplam petrol rezervinin yüzde 30’u, doğal gaz rezervinin de yüzde 34’ünün Doğu Türkistan’da bulunduğunu göz önüne alırsak, meselenin önemini daha iyi anlamış oluruz.
Çin’in Soykırım ve Asimilasyon Uygulamaları Ve Amacı
Çin’in günümüzde işgali altındaki Doğu Türkistan’daki uygulamaları bu ülkenin tarihi sahip ve sakinleri olan Müslüman Türkleri toptan soykırımla yok etmek ve bu tarihi Türk topraklarını sadece Han Çinlisi göçmenlerin yaşadığı bir Çin Toprağı yapmaktır. Aile bireylerinin tamamı kamplarda olan çocuklar Çin’in kurduğu ana okullarında asimilasyona uğratılıyor. Buradan yetiştirilen çocuklar Çinlilere evlat olarak veriliyor. Çin daha önce kampların varlığını inkar etmiştir. Fakat Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları Yüksek Konseyi bu kamplardan kaçmayı başaran 58 kişinin ifadelerine dayanarak hazırladığı raporda Çin’in bu kamplarda insan haklarına aykırı olarak davranış ve tutumlarda bulunduğunu tespit etmiştir. Bugün Çin’in uyguladığı politika tamamen soykırım ve asimilasyon üzerinedir. Bunlarla yetinmeyen Çin Aralık 2018’de çıkardığı yasayla yüce dinimiz İslam’ı Çinlileştirme politikası uygulamaya başlamıştır. Çin bu İnsanlık dışı yönergeyle Müslümanlar ibadetlerini yaparken Çinli liderlerin isimlerini anmak zorunda bırakıldı. Buradaki amaç İslam’ı tahrip etmektir.
Ayrıca,Çin Müslüman Türkleri kültürel soykırımın yanında ekonomik soykırıma da tabi tutmaktadır. Türkler ekonomik hayattan tamamen tecrit edilerek dışlanmıştır. İslami finansal sistemin kullanılmasını yasaklıyor. Camileri, özel İslami örgütleri, dernekleri, ana okulları ve okul sonrası her türlü kültürel ve sosyal etkinlikleri ve programlar düzenlemeyi de engelliyor.
Bütün bu soykırım uygulamalarının temel sebebinin başında Çin’in sömürgeci ve emperyalist emellerinin parlak söylemlerle makyajlandığı Çin yayılmacılığının yüzlerce yılılık rüyası olan ” Bir Kuşak-Bir Yol ” projesinin önünde Doğu Türkistan Türklerini engel ve tehdit olarak görmesi yatmaktadır. ÇKP yönetimi Çin devletinin küresel çaptaki çıkarı ve tarihi emelleri için bu topraklarda yaşayan Müslüman Türkleri toptan yok etmek istiyor.
Doğu Türkistan’da Türkçe Yasaktır
Çin işgal yönetimi 2002 yılında çıkardığı bir yasa ile Türkçenin Doğu Türkistan’da konuşulan Uygur,Kazak,Kırgiz,Özbek ve diğer lehçelerini “Çift Dilli Eğitim = Koş Tillik Maarif ” aldatmacası ile yasaklamıştır. Türklerin öğrenim gördüğü ve Türkçe eğitim veren Okullar kapatılarak Çin Okulları ile birleştirilmiştir. Günümüzde ise sözde özerk bölge yasasında resmi dil olmasına rağmen Türkçe tamamen yasaklanmış durumdadır.
Doğu Türkistan’da Müslüman soydaşlarımız ne gibi işkencelere maruz kalıyorlar?
Doğu Türkistan’da şu an insanlık tarihinin en ağır bir Çin asimilasyonu etnik soykırımı yaşanıyor. İşgalci Komünist Çin, Doğu Türkistan’ın dünya ile tüm iletişim kanallarını kesmiş ve ülkeyi bir açık hava hapishanesi durumuna dönüştürmüştür. 2017 ‘den itibaren eğitim merkezi adıyla Çin tipi Toplama(Nazi) kampları kuruldu. Çin Hitler’in Yahudiler’e ve Çingeneler’e yaptığı zulmün fazlasını Uygurlar’a ve Kazaklar’a ve diğer Müslüman Türklere yapmaktadır. Alman bilim adamı ve insan hakları savunucusu Doktor Adrian Zenz’in tespitlerine göre, Doğu Türkistan’da 1.200 toplama kampında yaklaşık 1-3 milyon civarında Müslüman Türk etnik temizliğe tabi tutulmaktadır.Bunları ana başlıklar halinde şöyle sıralayabiliriz ;
Bunların bizim davamıza muhalefet etmeleri yeni değil. Ben 1979 yılında Aydınlık isimli gazetenin Çin’in propagandası yaptığını ve Çin emperyalizminin Türklere yönelik baskıı ve zulümlerinin üstünü örtmeye yönelik yayınlar yaptığını biliyorum. Günümüzde ise bu Çin sevicilik ve Çin zulmünü savunmaya yönelik yayınları misli ile artmıştır. Aynı çizgisini bugün de devam ettiriyor. Türkiye’de bilinen bir Gurubun belli ve istikrarlı bir düşünce sistemi bulunmamaktadır. Ancak, hiç değişmeyen bir tarafgirliği var ki o da tamamen körü körüne yapılan Çin seviciliğidir. Bunu ibretle izliyoruz. Ne yazık ki Müslüman Türk’e düşmanlık yapan birçok kesimle iş birliği yapabiliyorlar. Çin Komünist Partisi zaman zaman masraflarını da karşılayarak bu gurubun Medya’daki militanlarını alıp Doğu Türkistan’daki kamplara götürüyor. Onlar Çin istihbaratı elemanları ile birlikte buraları geziyorlar. Bunlar vicdanlarını kendi kişisel çıkarlarına sattıkları için Türkiye’ye döndüklerinde yalan yanlış gerçekle ilgisi olmayan yazılar yazıyorlar.
Kaynak : miillidusunce.com 19.12.2019
Etiketler: Çin » Din » Dünya » Eğitim » Ekonomi » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » insan hakları » Röportajlar » Siyaset » SoykırımBENZER HABERLER