TÜRKİYE’DEN GEÇEN KOMÜNİST ÇİN’İN “BİR KUŞAK- BİR YOL” TAŞMA VE SÖMÜRGE TRENİ

Turgay TÜFEKÇİOĞLU ( turgayt@zeytursan.com.

Temmuz 2019 da Çin’in Xi’an kentinden çıkan ve Kazakistan, Hazar Denizi, Azerbaycan ve Gürcistan’ın ardından 6 Temmuz 2019 Türkiye’ye gelen tren, Çekya’nın başkenti Prag’a gitti.
Yolculuğunu 18 günde tamamlayacak bu ilk trenin ardından yapılacak iyileştirmelerle süre 13-14 güne kadar inecek. İki kıta, 10 ülke, iki denizi aşarak toplamda 11 bin 500 kilometreye yakın yol kat edecek tren, 42 tıra eşdeğer miktarda elektronik ürün taşıyor. 850 METRE UZUNLUĞUNDA olan tren 76 metreküp yükleme hacmine sahip 42 konteyner yüklü vagondan oluşmuş.

2013 de Bir Kuşak Bir Yol Projesi Çin Devlet Başkanı Şi Cin-ping tarafından 65 ülkeyi kapsayacağı ve 21 Trilyon dolara mal olacağı açıklanmıştı. İtalya’nın katılımı ile ülke sayısı 66 oldu.
Demiryolu ve denizyolu ile 1,3 milyar nüfuslu Çin’in üretilen mallarının Avrupa pazarına taşınması amaçlanan bu projenin en büyük üstünlüğü denizyolunda geçen sürenin yarı zamanında tüketim merkezlerine ulaştırılacağı gerçeği.
Hatta Çinliler proje bittiğinde müşterilere 24 saatte mal teslimini mümkün hale getireceğini iddia ediyor.

Türkiye bu projenin neresinde?
Türkiye 80 milyon çoğu genç nüfusuyla, toplam 1 Trilyon dolara yaklaşmış iç dış toplam borcu ile ve milyarlarca dolarlık üretim yatırıma şiddetle ihtiyacı var.

Bugün dünyada ABD, Rusya ve Çin emperyalist devletler devamlı olarak en çok büyümek isterler. Bunun da bir tane yolu var; diğer devletleri sömürmek.

1945 sonrası bugüne kadar geçen zamanda ABD bu sömürüyü sürdürmektedir. Rusya 600 sene boyunca Osmanlı’dan toprak alarak büyüdü. İşgali altındaki Türklere uyguladığı politikalarla ve bugün de Kırım’ı işgal eden, Suriye’den aldığı üslerle sıcak denize inen, Rusya en yakından tanıdığımız Emperyalist Ülkedir.

Çin’in emperyalist yapısını ve niyetini Bilge Kağan’dan sonra bin yıllık bir aradan sonra 1949 Doğu Türkistan işgali ile hatırladık. Şimdi ise Çin’in ‘’Bir Kuşak Bir Yol projesi’’ ile milli ekonomimizin tamamen bitirilme tehlikesi ile yüz yüze geldik.
Çin ile yapılan ticari anlaşma ile konşimentonun ulaşacağı ülkeye kadar Türkiye’nin demiryollarını, karayollarını ve deniz limanlarını kullanmasında bir ücret ödemesi söz konusu bile değil. Bu demektir ki Çin’de üretilen mallar Avrupa’ya Türkiye’nin sırtı üzerinden el sallayarak geçip gidecektir. Türkiye-Çin Karayolu Taşımacılık Anlaşması, 13 Mayıs 2017 tarihinde Pekin’de imzalandı. 10’uncu maddesine göre kabotaj hakkından vaz geçilmiştir. Çinli firmaların mallarını taşıyan araçlardan hiçbir vergi alınmayacağı karara bağlanmıştır.
Bir sınırımızdan (liman dahil) giren Çin mallarını taşıyan kamyon veya tren 5 kuruş para bırakmadan öteki kapıdan çıkacaktır.

2018’de Çin’e ihracatımız 2.9 milyar dolar, ithalatımız ise 20.7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Çin’e karşı dış ticaret açığımız her yıl hızla büyümektedir.
Bugün 1.3 milyar Çinlinin ucuz işçilikle ürettiği malları ile hangi Türk firması rekabet edebilecek? Dünyanın en pahalı elektrik, petrol ve doğal gazını kullanan Türk sanayisi pahalı üretim girdileri ile dış pazarda rekabet edemez. Bu proje ile Çin malları yurt içi pazarını dolduracağından yurt içinde dahi yerli sanayi mücadele edemez.

Gırtlağına kadar borç içindeki Türkiye yerli sanayisini Çin mallarına karşı kim nasıl koruyacak?

Türkiye’deki ağırlıkla Lojistik ve Pazarlama konularındaki Çin Yatırımı 2019 da 2,8 Milyar Dolara ulaştı, 2021 için 6 Milyar Dolar olacağı söyleniyor ama şu anda bile 8.000 Çinli Türkiye’de çalışıyor. Çin her yatırımında % 70 Çin malı kullanmayı şart koştuğu için buda bir başka olumsuzluk yaratacaktır.

Türkiye ekonomisinden çok daha büyük olan ABD bile bugün Çin’e karşı 1,3 Trilyon Dolar borçlu iken bu yalın gerçekler karşısında neleri tehlikeye attığımızın farkında mıyız? Ankara Tren garında Çin trenini kimler, niye karşılatıp alkışlıyorlar.

Sri Lanka 2010 yılında Hambantota Limanı’nın inşası için Çin’den 1,5 milyar dolar kredi (borç) aldı. Sonunda borç ödenemedi. Liman 99 yıllığına Çin’in eline geçti.

Çin, Pakistan’ın Gwadar şehri üzerinden okyanusa ulaşmak için bu ülkeye çok ciddi alt yapı yatırımları yaptırdı. Sonunda, Çinli ‘’Overseas Port Holding Şirketi’’ 2013’te Gwadar Limanı’nın işletmesini 43 yıllığına satın aldı. Pakistan Türkiye ticaret hacmi son yıllarda bırakın artmasını azalmakta neden acaba?

Cibuti, Çin’den aldığı devlet destekli kredileri geri ödemede güçlükleri başlayınca Çin, dünya ticaretinin %20’sinin geçtiği Babü’l-Mendeb boğazına yakın yurt dışındaki ilk askeri üssünü elde etmiş oldu.

Çin, planlı bir şekilde proje hedefindeki ülkeleri verdiği kredilerle ulaşım yatırımına teşvik ediyor. Ülkelerin ödemekte zorlanacağı faiz ve koşulları kabul ettiriyor, Sonunda yaptırdığı limanlara el koyuyor.
Toprakları Türkiye’nin iki katından fazla olan ama nüfusu 25 milyon olan Kazakistan’da şimdiden 300.000 Çinli var, on bine yakını Kazak kızları ile evlendi. Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan Çin sermayesinin etkisi altında.
Çin’in Uygur Türklerine Doğu Türkistan’da yaptığı yarınlarda Türk Dünyasına yapacaklarının işaretidir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu konuda Çinli General Liu Yazhou’nun 2015 de yayınladığı ‘’Batı Bölge Teorisi Makalesini ‘’ okumak yeterlidir.

Çin Türkiye’de İstanbul Ambarlı’da Kumport limanını aldı ve şimdi de İzmir’de Çandarlı limanını almak istiyor. Yarınlarda T.D.D.Y. nı ve daha birçok limanımızı alınca ve artık çok geç olduktan sonra mı olayın farkına varacağız?
Bu nasıl olacak Çin nasıl satın alacak derseniz. Kanal İstanbul’un maliyetinin 65 Milyar Dolar olacağı söyleniyor. Türk ekonomisine hiçbir getirisi olmayacağı bilinen bu proje ayrıca Montrö antlaşmasının tartışılmaya açılması ile içine çekileceğimiz deniz yolları kargaşası bizi Tüm Dünya ile kavgalı hale getirecektir.

Gelelim Kanal İstanbul’un finansmanına; Batı’ya gırtlağına kadar borçlu olan Türkiye’ye bu para Çin tarafından verileceğini tahmin edebiliriz. Bu borcunu Türkiye Çine nasıl öder işte o noktada Çin ilerde tüm ulaşım ağlarımızı almak isteyecektir!

Önümüzdeki günlerdeki olası gelişmeler üzerine bu konuda daha çok söyleyeceklerimiz olacaktır. Ama Türk Milliyetçisinin her zaman için bir tek doğrusu vardır oda şudur : ‘’NE ABD NE RUSYA NE ÇİN HERŞEY MİLLİYETÇİ TÜRKİYE İÇİN’’