ÇİN’İN YÜK TRENİNİN GEÇİŞİNİN SEVİNCİ İLE COŞKUSUNU NİÇİN VE NEDEN KUTLUYORUZ ?

Ferhat Kurban Tanrıdağlı'nın Profil Fotoğrafı, Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor ve iç mekan

Dr.Ferhat Kurban TANRIDAĞLI ( Dervişin fikri Köşe Yazısı )

Çin’den başlayıp Avrupaya giden Çin’in yük Treni 06.11. 2019 tarihinde Ankara’da törenle karşılandı ve ardından coşkuyla uğurlandı.
07.11. 2019 tarihinde ise, İstanbul boğazı tüp geçişini yanı Marmaray’ı kullanarak Avrupa’ya geçip gitti.

Sahi biz Çin’in bu treni ülkemizden geçerken niçin kutlama yapıyoruz ve ve neyin coşkusunu yaşıyoruz ?

Bu soruların cevabını bulmak için bu olaya ilişkin çeşitli boyutlarda değerlendirmek lazım:
1. Maddi Boyutu:
1) Bu tren Çin mallarının Avrupa’ya ulaşımını yaklaşık bir aylık bir zamandan 12 güne kadar indiriyor. Merkezi Çin’de yük trenlerine yüklenen Çin malları dolu Konteynerler bu yoldaki Avrupalı ithalatçı sipariş siparişinde Çin yerlerde 12 kez kapıyı teslimi olarak ulaştırıyor.
Bu demek oluyor ki, Avrupa Ülkeleri bugüne kadar sırf taşıma konusunda düşünülüyor, Çin’den mal getirme aşamasında uzun bulduğu için Türkiye’den satın alıyor ürünleri bundan sonra direk Çin’den satın alacaklardır.
Bu yüzden Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatı ağır darbe alacaktır.
Bu sadece Tren Türkiye’den transit geçerken olacaklar.
2) Bu yüklenen Türkiye’ye Çin ürünü malları indirmeye başladığı zaman, türkçelerin üretim maliyetlerini ciddiye alıyor, bu yüzden daha ileriye devam edecek ve devam edeceğiz yerli Türk üretimini tamamlayacak biter ve sonunda Türk sanayisi bitecektir. Çin’e tam bağımlı hale gelecektir.
2. Siyasi Boyutu:
Pekin’den yola çıkan Çin’in bu yük Trenin tam kafasının yanında “BİR KUŞAK-BİR YOL TRENİ” cümlesi yer olmuştur. Bundan sonra da anlaşılacağı gibi bu proje ile Çinistan Türkistan toprakları üzerinden Orta Doğu’ya, Balkanlara ve bu coğrafya iken Avrupa ‘ya bağlayacak ve entegre ediliyor. Çin yönetimi bu parlak ve şatafatlı “Bir Kuşak-Bir Yol” sloganı ile bu trenin geçişi yaklaşıyor önce ticari bağlarla bir birine bağlayacak, daha sonra yapacak edeceği bu Çin ekonomik oteli ikinci aşamada ise, gerçek politika’ya gelecekti. Avrasya’ya ekonomik ve siyasi yönden hakim olacak. Bu “Bir Kuşak-Bir Yol” tanımlaması ile aslında Çin’in dünyaya egemen olmak ve hükmetmek amaçlı “Çin Rüyası”
3. Manevi Boyutu.
Çin yönetimi “Çin Rüyası” emperyal gizli emelinin kazasız, belasız ve çaktırmadan hazırlanma yolunda en büyük engel olarak DOĞU TÜRKİSTAN’I ve buradaki çevreyi Uygur, Kazak, Kırgiz, Özbek ve Tatarlar ben hiç bir Müslüman Türk’ün yaşamadığı, Ezan’ın susturduğu, Türk- İslam medeniyetine ait tüm izleyicilerin tahrip olduğu ve silinerek yok olanların olduğu yerlerden türkçe Han Çinlisinde yaşadığı katıksız ve yalın bir Çin’in toplandıdığı yerde … soykırımı gerçekleştirebiliyor.

İsa Yusuf Alptekin Resimleri ile ilgili görsel sonucu

Doğu Türkistan Türklerinden İbret Alınız LÜTFEN !
Doğu Türkistan Türkleri yıllar süren daha önceki Çin yönetimlerinin baskı ve zulmü ve Sovyet Rusya’nın saldırı ve katliamlarından bizar olmuş ve ardı arkası kesilmeyen savaşlardan ve karışıklıklardan nefesi kesilmişti. Yalta Konferansında Batılı Liderlerin ihanet derecesindeki duyarsızlığı Türk düşmanı kanlı Diktatör Stalin’in baskı ve dayatması ile Doğu Türkistan Çin’e bırakıldı ve Çin Kızıl Ordusu bağımsız Doğu Türkistan Cumhuriyetimizi yıkarak 1949’da ülkemizi işgal etti. Kimsiz.kimsesiz ve çaresiz kalan Doğu Türkistan Türkleri Kanlı Komünist Diktatör Mao’nun daha önceki yıllarındaki vaatlarına inanmanın ve Çin komünist Partisinin “İnsanlığa ve Sizlere Mutluluk getireceğiz” yalan ve sahte vaatlarına kanmalarının bedelini topraklarını Çin’e kaptırarak ödemiştir.

Bugün Türkiye’ye “Bir Kuşak-Bir Yol” projemizdeki Çin Treni Ankara’da bakanların ve devletlerin büyüklüğü bizzat katılması ve parlak övgülerle karşılandı ve uğurlandı. Çin ‘in kara treni de 70 yıl önce 1949’da Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’ye geldiğinde aynı parlak cümlelerle karşılanmış ve Ankara’da yapıldığı gibi sevinç ve çoşku ile karşılanmıştı. Doğu Türkistan Türkleri Urumçi’ye ilk kez gelen Çin Trenini sevinç ve coşkuyla karşılaştırmanın bedelini şu anda ülkelerinin demografik asimilasyon yaşamakta ve aşırı etnik Han Çinlisinin nüfus akınına uğrayarak ödemektedir.
Doğu Türkistan Türkleri günümüzde bağımsızlıklarını kaybetmekle kalmamış, tam anlamıyla ölüm girdabında var olabilmek için ölüm kalım savaşı vermektedir.