Son Dakika
Hamit Göktürk
1 Mart’ta Çin’in Yunnen eyaletinin merkezi Kunming şehrinde meydana gelen 33 kişinin ölümlü ve 140 kişinin yaralanması ile sonuçlanan olayın yankıları sürüyor. Bu olay Çin kamu oyunun uluslar arası medyasının sıcak ilgisi ve gündemine dönüşmüş durumda.
Doğu Türkistan’ı işgal altında bulunduran Çin yönetimi bu saldırı olayını bir kez daha sabote ederek Uygurların üzerine yıkmakta. Uygurları uluslar arası toplum nezdinde terörist olarak suçlamaktan çekinmemekte. Çin’in Olaylarla ilgili tatmin edici bilgi ve belgeleri açıklamaması Faillerin içerisinde çocukların de yer aldığını iddia etmesi olaylar üzerindeki şüpheleri arttırmakta.
Çinli muhalif gazeteci yazar Li Cing Ping mikroblog’nda yazdığı bir yorumda, “Çin yönetiminin olay ile haberlere sansür uygulamasını eleştirdi. Hükümet, hiçbir zaman bizlere ne olup bittiğini açıklamıyor.Bizden gözü kapalı nefret etmemizi, korku duyarsak susmamızı,endişe ve korku içinde hayatımızı sürdürmemizi ve hiçbir şeyden habersiz bu dünya’dan göçüp gitmemizi yanı susarak ölmemizi istiyorlar.” Dedi.
Bir diğer Çinli yazar Çiung Mi Sen ise,” Hiçbir fert anasından katil olarak doğmaz.Biz Çin toplumunun mükemmel olmadığını itiraf ve bunu kabul etmemiz gerekir” diye yazdı.
Çin yönetimi Kunming olayı ile ilgili sosyal medya’da haber ve yorumlara yer verilmesini yasakaldı ve karara uymayanların cezalandırılacaklarını bildirdi.
Ancak,uluslar arası analizciler ve uzmanlar medyada peş peşe yayınladıkları haberler ve yorumlarla konuyu gündemde tutmaya devam ediyorlar. Konunun uzmanları ve Analizciler , Çin yönetiminin bu olayı bahane ederek Uygurlara karşı uyguladığı etnik aşağılama ve baskı politikasını daha de arttıracağı yönünde ortak görüşte birleşiyorlar. Ayrıca,Çin yönetiminin Uygur problemini temelli olarak çözmek için çareler üretmediği ve her önüne gelen Uygur’u etnik potansiyel suçlu olarak suçlama ve toptan mahkum etme yöntemini devam ettirmesi halinde, Uygurlarla olan ılımlı diplomatik ve diyalog yollarını tamamen elinden kaçırabileceği uyarısında bulunuyorlar.
Analizciler, Çin yönetiminin son olayda Uygur problemi konusunda Çıkmaz Sokağa sapmış olduğunu ileri sürmekte. Çin, Uygur meselesinde aşırı güç ve şiddet yolunu seçmeye devam etmesi halinde,Uygurların de aynı şiddette karşılık vereceklerini ve bu konuda Çin’in çok daha vahim olaylarla karşılaşabilecekleri uyarısında bulunuyorlar.
The Wall Street Journal’da yer alan bir haber analizde,Kunming olayından sonra ,daha olayın failleri belirlenmeden Çin devlet başkanı Xi Jing Ping derhal bir açıklama yaptı ve teröristlere en ağır şekilde darbe vurulacağını açıkladı.Bu açıklamadan hemen sonra Doğu Türkistan’daki güvenlik tedbirleri birkaç kat birden arttırıldı.Bu da Başkan Xi’nın sözünün ne anlama geldiğinin açık bir göstergesi olmaktadır.
5 Temmuz 2009 olaylarından sonra Doğu Türkistan’da yeniden yürürlüğe konulan politikaların Uygurların yönetime olan hoşnutsuzluğunu birkaç derece arttırdığını, bir çok uzmanın Kunming olayının arkasındaki esas sebebin milli kin ve nefret olduğunu ileri sürmekte. Doğu Türkistan ve Tibet’e yönetimce yerleştirilen Çinli göçmenlerin özel imtiyaz ve ayrıcalıklara sahip kılındığını,yerli halk ile Çinli göçmenler arasındaki ekonomik eşitsizlik düzeyinin çok büyük olduğu belirtilmekte.Çin yönetiminin Müslüman Uygurların dini ve milli kimliklerine karşı sert yasaklamalar ve engeller koyduğunu ifade etmekte.
ABD.merkezli German Marshall Enstitü’nün analisti Ardew Small’nın bu konudaki görüşleri şöyle ; “Mesele,Çin yönetimi Uygurlara daha neler yapabilir ? Çinliler istihbarat sistemini eksiksiz olarak etkin hale getirmiş durumda. Çin yönetiminin yapmadığı bir tek tedbir kaldı ; o ise,Doğu Türkistan’da yaşayan bütün Müslüman Uygurları bastırmadığı,hapsetmediği ve diasporada’daki Uygurların tamamını takip ve kontrol altına almadığıdır. Ancak,bütün tedbirlere reğmen, Kunming’de yaşanan benzer olayların kesin olarak önlenmesi çok zordur.
Diplomat dergisinde ise, olaylar şöyle yorumlanıyor; “ Bu olay ister terör ister etnik çatışma olarak kabul edilsin. Değişmeyen gerçek şudur ; Çin kendi vatandaşlarının güvenliğini sağlamaktan son derece uzaktır. Önemli olan Çin vatandaşlarının güvenliklerinin bir an önce temin edilmesidir. Sosyal medya’ya göre Çinliler Uygurlara duygusal olarak pek iyi bakmasa de, kendi güvenliklerinden ve terör’den çok endişe ediyorlar.
Katar merkezli Elcezire Tv.Haber portalında Kunming olayı ve Uygur Demokrasi ve Hukuk Hareketi Lideri Dr. İlham Tohtı’nın tutuklanmasını birlikte ele almış. Dr,Tohtı’nın Çinli Avukatı Le Fang Ping ile görüşen Elcezire,Dr.Tohtı’nın Çin yönetimi ile Uygurlar arasındaki sorunların çözümünde çok önemli rol oynayabilecek bir Uygur aydını olduğunu,tutuklanmasının ise,meselenin çözümündeki ılımlı diplomatik yöntemlerin sonlandırıldığı anlamına geldiğini,Kunming olayı ve sonrasındaki gelişmelerin bunun bir kanıtı olduğu bilgisine yer verdi.
Elcezire Dünya Uygur Kurultayı Sözcüsü Alim Seyitov ile Genel Sekreter NUr Muhammed Musabay’ların görüşlerine yer verdi.”DUK yetkilileri,Uygurların kendi takdirini kendilerinin belirleme hakkını ve kendi topraklarında onur ve haysiyetleri ile hayat sürmek istediklerini arzuladıklarını ifade ettiklerini bildirdi.Ayrıca,Çin yönetiminin baskı ve aşırı güç politikasının Uygurları kendilerini korumak için kaba kuvvete baş vurmak zorunda bıraktığını de ifade ettiklerini belirtti.
BENZER HABERLER