Son Dakika
Mehmet Emin Hazret
(Ejderhanın Korkusu Türkiye Kitabı’ndan)
Doğu Türkistan’in yüzölçümü 1.660 milyon km2 olup, toprak büyüklüğü bakımından,komşuları Pakistan, Afganistan,Tacikistan ve Kırgizistan’ın yüz ölçümlerinin toplamından daha büyüktür. (Bu 4 ülkenin toplam yüzölçümü 1,595 milyon Km2.dir.)
Çin’in resmi Yeni Çin ( Xinhua) Haber Ajansı 19 Mayıs 2010 ‘da Çin istatistik idaresinin, Doğu Türkistan için hazırladığı 2009 yılı Milli gelir tablosunu yayımladı. Doğu Türkistan’ın 1952 yılındaki milli geliri 791 milyon yuan (116 milyon dolar) iken,2009’daki milli geliri 427.400 milyar yuan (62.9 milyar dolar) olarak gerçekleşmiştir. Buna göre Doğu Türkistan’da milli gelir, 1952 yılına göre 540 kat artmıştır. (Kaynak:1952年全区生产总值仅为7.91亿元,2009年达到4274亿元,比1952年增长了540倍。)
Çin’in resmi verilerine göre, günümüzde Doğu Türkistan’ın toplam nüfusu 20 milyondur. Açıklanan bu toplam nüfusa göre Şu anki milli gelir kişi başına 3145 dolar olarak tekabül etmektedir.
Çin genelinde ise, 2009 yılındaki milli gelir, kişi başına 2 bin 200 dolardır. Buna göre ,Doğu Türkistan’ın milli geliri Çin ortalamasından % 45 daha fazla göstermektedir.
Çin’in açıkladığı bu rakamlara göre, Doğu Türkistan’da hayat standardı 1952 yılından bugüne kadar 540 kat artmıştır. Hayat standardı yükselen ve refah seviyesi artan bu halk şimdi nerelerde yaşıyor ? Gulca’da mı? Altay’da mı? Hoten veya Kaşgarda mı? Yada Urumçi ve Şihanze’de mi? Bu durumu hangi Çinli yönetici, veya Çinli her hangi ekonomist izah eder ve açıklayabilir?
Doğu Türkistan’da 1952 yılında Sanci,Vucaçüy,Şihanze,Kuytun, Karamay gibi (yeni kurulan ve tamamen Çinlilerin oturduğu ) şehirler yoktu. Urumçi ise ancak, 300 bin kişi’nin yaşadığı bir şehirdi. 1950 yılında Çince yayınlanan Xinjiang gazetesi Doğu Türkistan’ daki Çinli nüfusu 300 bin olarak açıklamıştı. Bu tarihten sonra Doğu Türkistan’in verimli bakir uçsuz bucaksız bozkırlarına ve sulak yaylalarına Sonradan modern şehirler, Muazzam Organize sanayi Bölgeleri, Büyük Çiftlikler ve işletmeler kuruldu. Bugün ise, Urumçi’ den Karamay’a kadar olan ve nüfusu’nun tamamı etnik Çinli göçmenlerden oluşan bu yeni yerleşim bölgelerinde 7 milyon’dan fazla Çinli yaşamaktadır. Doğu Türkistan’daki mevcut sanayi bölgeleri ve üretim tesislerinin % 90’i bu bölgelerde yanı etnik Çinli göçmenlerin elinde ve kontrolü’nde bulunmaktadır.
Arkasında devlet desteği olan Şihanze’ li bir Han (etnik göçmen Çinli) Çiftçi’nin yıllık geliri ile arkasında Allah’tan başka desteği ve dayanağı olmayan Hoten’li de bir Uygur çiftçinin yıllık geliri arasındaki fark, 12-15 kat arasında değişmektedir. Bunu araştırmak ve farkı ortaya çıkarmak veya Bunu öğrenmek isteyen biri,Şihenze ve Hoten’e giderek Çiftçilerin hayat standartlarını gözlemlerlerse bu farkı hemen ve kolayca anlayabilecektir. Hoten’de yaşayan Müslüman Uygur’un durumuna bakan birileri bölge’de işlerin ters gittiğini çok kolay anlayacak ve görebilecektir.
2008 ‘de Doğu Türkistan’dan 22,2 milyar dolar değerinde ihracat yapılmıştır. Bu rakam ise, dış ticaret bakımından Çin’in batı bölgesindeki 12 eyaleti içinde birinci,Çin deki toplam 31 eyalet içinde ise, ikinci sırada bulunmaktadır. ( Kaynak : 2008年新疆实现外贸额222亿美元,增长62%,比1978年增长了600倍,总额居西部12个省份第一,增幅居全国第二.)
1981’de Urumçi’ de dış ülkelerle ticaret yapan “özerk bölge dış ticaret idaresi” adında sadece bir tek devlet şirketi varken, 2009’da Uygur özerk bölgesi Ticaret Bakanlığı tarafından3 yayımlanan listede 6758 dış ticaret şirketi yer almıştır. Bu şirketlerden sadece 20’si Uygurlara aittir. Bu 20 şirketin toplam iş hacmi ise, , küçük ve basit ve sahibi Çinli olan bir şirketle ancak, denk gelmektedir. Uygur girişimciler devlet tarafından dışlanmakla birlikte, banka kredisi, sermaye ve teknoloji desteği gibi devlet imkanlarından mahrumdurlar. Diğer sahalarda olduğu gibi,ticaret sektöründe de etnik Çin menşe’ili şirketler devletçe açıkça kayırılmaktadır. Bu sebeple dirki, Doğu Türkistan ve komşu Orta Asya ülkelerindeki bütün ticari imkanlar, bağlantılar ve ihaleler Han orjinli şirketlerine verilmektedir.
Doğu Türkistan’in şu anda 3167 ülke ile ticari ilişkisi bulunmaktadır. Müslüman Uygurların ülkesinde bu ticaret Uygur adında ama,Uygur’suz olarak gerçekleşmektedir.
Doğu Türkistan’in 8 komşu ülke ile yapılan ticareti 27 gümrük kapısı ile gerçekleştirilmektedir. Çinliler tarafından “Uygur özerk Bölgesi “diye adlandırılan bu topraklardaki yabancı ülkelerle ticaret bağlantısını gerçekleştiren bu 27 gümrük kapısı etnik Çinlilere açık, bu ülkenin tarihi ve öz sakinleri ve sahipleri olan Uygurlara kapalıdır.Çünkü bir kasaba’dan diğer kasabaya gitmek için dahi Karakol’dan özel izin belgesi almak zorunda olan Uygurlar, pasaport alabilmek için yıllarca beklemekte,büyük meşekkatlerle ve Çinli Pasaport İdaresi yetkililerine büyük miktarda rüşvetler vererek ancak pasaport sahibi olabilmektedir.
12 ekim 2010’de Çin basını “ 4Çin deki en zengin 100 dolar milyarderi”nin listesini yayınlamıştır. Liste’de Doğu Türkistanlı 9 dolar milyarderinin adı yer almıştır.Bunların
İsimleri şöyle sıralanıyor,Sunguangşing,(孙广信)Meileyhua(米恩华)Zhangşin(张新)、Zhengdaching(郑大清)、Fengdungming(冯东明)、Chinvilin(陈伟林)Zhangseyfu,Zhangjiefu kardeşler(张彦夫张杰夫兄弟)、Çin zheding( 陈志峰登)
Yanı Doğu Türkistan’daki 9 Dolar milyarderi’nin tamamı Etnik Çinlilerden oluşmaktadır.
Doğu Türkistan’da 2008 yılında toplam 6 olan milyarder sayısı 2010 yılında 9’a yükselmiş. Bu milyarderlerin tamamı Çinlilerden oluşmaktadır. Doğu Türkistan’daki bu Çinli Milyarderlerin hemen hepsi 1990’lı yıllardan sonra, elinde tek bir bavul ile Doğu Türkistan’a gelen Çinli göçmenlerdir.5 Bu 9 Dolar Milyarderi’nin toplam mal varlığı 39.9 milyar Yuan (6,7 milyar dolar) olarak açıklanmıştır.Bu milyarderlerden Sunguangşing adındaki Çinli’nin toplam serveti 23 milyar yuan(3.9 milyar dolar)dır. Doğu Türkistan’ın 62009’daki milli geliri 427.4 milyar yuan(71,23 milyar olarak açıklanmıştır. ( Kaynak : 2009年,新疆财政用于民生的支出高达946亿元).
Bu 9 kişinin toplam serveti, Doğu Türkistan’in toplam milli gelirinin 1/10’nu teşkil etmektedir.9 milyarderin hepsi Çinlilerden oluşmakta olup, bu toprakların asıl sahibi olan Uygurlar’dan bir tek dolar milyarderi bulunmamaktadır.
1949’dan önce yani, Çin komünist Partisi’nin ordusu Doğu Türkistan’i işgal etmeden önce, ülke’de toplam 10 Uygur dolar milyarderi mevcuttu. Bunlardan en önde gelenleri Musabaylar Holding, Ahunbaylar,Taşbaylar ve diğerleri idi. Bu Uygur Milyarderlerin toplam serveti Doğu Türkistan milli gelirinin % 35’ni oluşturuyordu. Bu Uygur Milyardarlerden, Musabay Kardeşler daha 1905 yılında Almanya’dan ithal ederek Rusya(Batı Türkistan)’dan kara yolu ile Doğu Türkistan’a getirdiği Deri İşleme Makinalarını Gulca şehrine getirerek Doğu Türkistan’daki ilk modern deri işleme Fabrikasını kurmuştur. Bu tarihte Çin’de dahi böyle bir modern tesis bulunmuyordu. 1910 yılında Gulca’daki bu modern deri İşleme Fabrikası’nda 650 işçi’nin çalıştığı biliniyor. Bu Fabrika yılda 1 milyon adet ham deri işleme kapasitesine sahip bulunuyordu. Musabaylar holding’in yurdumuzun tüm şehirlerinde Temsilcilikleri, şubeleri, Emtia Dağıtım depoları ve mağazaları bulunuyordu. Çin’in Leancu,Şanghay ve Çarlık Rusyası’nın Taşkent ve Şemey şehirlerinde Şubeleri vardı.Ayrıca ve Moskova,İstanbul,Berlin,Bombay gibi dünya’nın önemli merkezlerinde temsilcilikleri bulunmakta idi. 100 sene önce Uygurlar’in birer marka olan ve uluslar arazı ticarette tanınan milyarderleri varken,neden bugün bu kadar gerilere düştük ? Neden bu kadar Çinli milyarderler ve bu kadar zenginler içinde bir tek Uygur milyarder yok?
Bunun nedenlerini Şendong eyaletinden iki köylüsünü getirip, kayırarak ve imtiyazlar tanıyarak yurdumuzda dolar milyarderi yapan ve kendi başına bir orta çağ Hanedanlığı kuran Bölge’nin Tek diktatörü,mutlak hakimi Komünist Partisi Bölgesel Genel sekreteri Vang Lu Çuan açıklayabilir mi?2009 yılında Doğu Türkistan da üretilen 6petrol ve doğal gaz’ın toplamı 54,5 milyon ton olup,bu miktar Çin deki toplam üretimin ¼’nü teşkil etmektedir. ( Kaynak : 2009年,由新疆生产或传输的油气总量达到5445万吨,占全国能源供应总量的1/4左右。)
Doğu Türkistan’ın Kumul,Turfan,Çerçen,Abat (Avat) ve Hoten gibi bölgeleri’nden elde edilen doğal gaz , boru hatları ile direkt Şanghay’a taşınmaktadır. Şanghay’ın civarında oturan bir Çin köylüsü, Doğu Türkistan gazından yaralanırken, gaz’ın üretildiği bölgenin sakini ve hatta bu gazın gerçek sahibi Uygurlar’ın mutfağında değil, doğal gaz,kömür bile bulunmamaktadır. Uygur köylüler çöllerden odun parçaları toplayarak bunlarla ancak, yemeklerini pişirmekte ve ısınmaktadırlar.
Doğu Türkistan da petrol,doğal gaz,kömür,altın,uranyum,bakır vebenzeri madenlerin çıkarılması ve güneş ve rüzgar enerji santrallerinin kurulması ve işletilmesi için Çin yönetimi dev yatırımlar yapmaktadır. Doğu Türkistan’ın dünkü ıssız ve insansız çölleri günümüzde modern şehirlere dönüşmüştür. Gökten yağmur yerine dolar yağmakta,yağan bu dolarları sadece ve sadece ülkeye yerleştirilen etnik Çinli göçmenlerin kapmasına izin verilmektedir.Ülkenin gerçek sahipleri olan Uygurlar aç,işsiz,yoksul ve perişan duruma itilmektedir.Bu ayrımcılık ve itilmişlik, zaman zaman Uygurlarda öfke seline dönüşebilmektedir.
Çin’in resmi Haber Ajansları hemen her hafta Doğu Türkistan’dan tüm Çin’e yeni haberler geçmekte ve bir yeni mucizeyi de müjdelemektedir. 29 Nisan 2010’da Çin Ajansları yine bir müjdeli bir haberi duyurdu. 7 “Şinjiang(Doğu Türkistan)da tahmin edilen toplam kömür rezervi 2.19 trilyon ton olup, bu rezerv tek başına Bölgenin toplam milli gelirini 2700 kat daha yükseltebiliyor.” (研究报告称新疆2.19万亿吨煤储将带动GDP增长2700倍)
Doğu Türkistan da keşfedilen kömür rezervi, Çin’in toplam rezervinin % 40’nı teşkil etmektedir.Bu dev rezerv, bugünkü tüketim seviyesi ile Çinin bin 500 yıllık ihtiyacını karşılayabilmektedir.
Doğu Türkistan bereketli topraklarının elde edilen petrol,doğal gaz vebenzeri servetler Urumçi garı’ndan her 5 dakika’da kalkan Çok vagonlu Tren katarları, on binlerce TİR aracı ve Kamyonlarla Çin’e taşınmaktadır. Yurdumuz Doğu Türkistan’da yeniden kurulan onlarca şehir, onlarca katlı yüksek gökdelenler,Dev sanayi Bölgeleri,İşletmeler,Fabrikalar, gökte uçuşan trilyonlarca dolarlar, caddeleri süsleyen lüks arabalar,restoranlardan dalga dalga yayılan çılgınca şarkılar sadece ve sadece gamsız, geleceklerinden emin mutlu etnik göçmen Han Çinlileri içindir.
Öbür tarafta ise, Ülkelerinin tarihinde şimdiye kadar hiç görülmemiş kalkınma hamleleri ve ticaret kervanlarının toz dumanları altında şaşkın ve 15. yüzyıl ile 21.yüz yıl arasında sıkışıp kalan ,her gün yüzlerce defa “ Ey Büyük Allah’ım! Biz sana nerede hata ettik de bu günlere kaldık ?” diyerek feryadını Yaradan’a ulaştırmaya çalışan çaresiz Müslüman Uygur Halkı ….
Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurlar, “ Çinliler ham maddelerimizi ,bütün zenginlikilerimizi alsınlar,götürsünler.yeter ki dinimize,örfümüze,tarihimize ve canımıza kast etmesinler” duyguları ile tüm olumsuzluklara karşı büyük bir sabırla sükunetlerini korumayı sürdürüyorlar. Çin’in baskı ve zulmüne karşı son dayanma gücünü zorluyorlar. Buna rağmen yine yok olmaktan kurtulamıyorlar.Doğu Türkistan da şehir-şehir,mahalle-mahalle,köy-köy gece gündüz ayırmaksızın baskın yapan Çin Asker ve polisleri,Uygur gençleri anne-babalarının gözleri önünde kollarını kelepçelemekte, başlarına çuval geçirmekte ve kafalarını ve yüzlerini kana bulamaktan utanmamakta ve bilinmeyen ve hiçbir zaman açıklanamayan meçhül yerlere,zindanlara ve ölüm çukurlarına götürmekten de çekinmemektedirler.
Dünya da devletten maaş alanların sayısından, devlet Hapishanelerinde tutulanların sayısı fazla olan Uygurlardan başka bir halk veya millet var midir ?
Doğu Türkistan daki bir internet sitesinde yayınlanan bir araştırma yazısında, sadece başkent Urumçi’de 30 binden fazla dul,işsiz,muhtaç Uygur kadın’ın bulunduğunu,tüm Doğu Türkistan genelinde ise, bu sayının 100 binde fazla olduğu belirtiliyor. Doğu Türkistan ‘da ailesi tarafından sokağa terk edilmiş çocuk sayısının 200 -220 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.
Devlet’e yakın bir kaynaktan bana ulaşan bilgiye göre,Doğu Türkistan daki ceza evlerinde cezası kesinleşmiş,toplama kamplarında en az bir yıldır, mahkeme sırasını bekleyen, Hapis cezalarının tamamlamalarına rağmen, “Yeni Hayat” adı altındaki çalışma kamplarına tekrar gönderilen toplam Uygur tutuklu sayısının 200 binden fazla olduğu söyleniyor.Çin’ in iç bölgelerindeki ceza evlerinde ise, 7- 10 bin arasında Uygur tutuklu bulunmaktadır.
Şu an Doğu Türkistan hapishanelerinde, Kazakistan,Özbekistan,Kırgızistan ve Tacikistan’ın mevcut toplam askeri sayısından daha fazla Uygur tutuklu vardır.
Çin’in resmi verilerine göre Doğu Türkistan’da yaşayan toplam Uygur nüfusun sayısı 10 milyon’dur. Bunlardan ;
200 bin Uygur tutuklu.
200 bin Uygur AİDS hastası.
200 bin Uygur sokak çocuğu
100 bin dul kadın.
Bu 10 milyon Uygur’un de %80’inin düzenli bir işi yoktur veya işsizdir.Bunların tamamı de köylerde yaşamaktadır.
Doğu Türkistan’in Pekin’den atanmış Çinli Diktatörü Vang Li Çuan’ın Doğu Türkistan’ daki 17 yıllık iktidarında Han Çinlileri ile ve Müslüman Uygurların geldiği nokta ve karşılaştırmalı genel durumları bu şekildedir.
Urumçi ÇKP Parti (Komünist Kadroları Eğitme ve Yetiştirme) Okulu Rektörü Chinghung, 16 Haziran 2009 tarihinde 8“Şinjiang gazetesi” de yayınladığı bir yazısında “ 1952-2008 yılları arasında geçen 57 yıl içinde Şinjiang (Doğu Türkistan) da ki milli gelir 341, 46 kat büyüdüğünü iddia ederken, “Bölgede halen 2,850 milyon kişinin yoksulluk sınırının altında yaşadığını ” açıklamıştır. Doğu Türkistan’a getirilen Çinli göçmenler için gelmelerinden önce istihdam yaratılıp,daha sonra göçü gerçekleştirdiklerine göre, elbette ki Çinlilerden işsiz bulunmayacaktır. 10 milyon nüfuslu Uygur içinde Çalışmak isteyen,ama kendilerine iş verilmeyen ve iş kurmalarına de Çinli göçmenler gibi destek kredisi sağlanmayan 2,850 milyon fakir Uygur’un mevcut olması,Doğu Türkistan’daki durumun Uygurlar için ne kadar vahım olduğunu kanıtlayan bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Çin yönetimi, Doğu Türkistan’da yoksulluk sınırını asgari olarak günde 2 Yuan (0, 33 $ = 0,70 Lira) olarak tesbit etmiştir.
Sözde Uygur Özerk Bölgesi yönetimi’ , ülke’de yaşayan halkın hayat standardını yükseltmek için bütçe’den ayrılan para miktarını 9 94,6 milyar Yuan (1,8 milyar dolar) olarak açıklanmıştır. Bu rakam 2008 yılına göre % 30,4 oranında fazladır. (Kaynak 2009年,新疆财政用于民生的支出高达946亿元,增长30.4%,占财政支出的七成多。)
Sözde Özerk yönetimi, açıkladığı bu paraları hangi etnik ırka mensup Çin Vatandaşlarının refah seviyesini yükseltmek için sarfetti ? Müslüman Uygurlara mi ? Yoksa Ülkeye sonradan göç ettirilen Çinli Göçmenlere mi ? Eğer,bu para Uygur asıllı Çin Vatandaşlarına harcandı ise, bu refah nerede görülmüştür ? Cevap bekleyen bir sürü daha sorular sorular ve sorular ….
Çin, 5 Temmuz 2009’da Urumçi olaylarında Müslüman Uygurlara etnik soykırım uygulamış ve olayları kanla bastırmıştır.
Doğu Türkistan’in asil sakinleri ve sahipleri Müslüman Uygurlar 5 Temmuz 2009’da gösterdikleri müthiş direnişleri ile kendilerinin iki ayaklı sürüler olmadığını Çin’e ve tüm dünya’ya göstermiş ve kanıtlamıştır. Günümüzde *Uygurlar ağır bir siyasi kiriz içinde yaşamakta olup, de acıları de tazedir.Uygurlar tarihte ülkelerini işgal eden gelmiş geçmiş bütün Çin yönetimleri tarafından kendilerine yapılan insanlık dışı baskı,zulüm ve kıyımların ve kötülüklerin hiç birini unutmamıştır ve unutmayacaktır de.
Çinli diktatör Vang Loçuen bir Çinli gazete muhabirinin “Siz onlarca yıl bu ülke’de kaldınız. Neden birkaç kelime de olsa Uygurca öğrenmediniz?” sorusuna,
“ Hangi Çoban, sürünün dilini öğrenmiş ki,ben öğreneyim?” şeklinde Uygurları küçümseyen ve aşağılar şekilde ve istihza ile cevaplandırmıştır.Bu toplantı’da Diktatör Vang’in kızı de vardı ve bu konuşmalara de bizzat şahit olmuştur.
Liseyi bile bitiremeden geleceğini komünist parti içinde arayan şark kurnazı Vang loçuan, 5 Temmuz 2009’da , Uygurların sürü olmadığını çok iyi anlamıştır.
Uygurlar kendi anavatanlarında siyasi,ekonomik ve sosyal haklarından tamamen mahrum,şehir nimetlerinden ve modern teknoloji ve sanayiden zorla uzaklaştırılmış,alt yapısı olmayan ıssız ve verimsiz kırsallardaki köylere kovulmuştur.Uygurlar kentlerden ve dolayisiyle medeniyetten uzak bu köylerde adeta esir tutulmaktadırlar.
Uygurlara yapılar dini ve siyası baskı had safhaya ve dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Uygurların elinde kalan en son varlıkları bu kez etnik Çinli göçmenler tarafından gasbedilmiştir. Uygurlarda kalan son varlıkları ise, kutsal dini değerleri ve ana dilleri olmuştur. Çin yönetiminin Uygurların ana dilleri ile kutsal İslam inançlarına karşı saldırılar,engeller,kısıtlamalar ve yasaklar görülmemiş şiddette daha kapsamlı ve bir o kadar şiddetli bir şekilde sürdürülmektedir. Ancak, Müslüman Uygurlar bütün bu saldırılara karşı ana dilleri ile islami değerlerini ve inançlarını korumak için olağan üstü çaba sarfetmekte ve dev kayalar gibi direnmektedirler.
Doğu Türkistan da yaşayan göçmen etnik Çinliler ile Ülkenin gerçek sahibi ve sakini olan Uygurlar arsasındaki ekonomik uçurum derinleşmekte ve makas de gün geçtikçe açılmaktadır.Çin yönetimi etnik göçmen Çinlileri ekonomik.siyasal,kültürel vebenzeri bütün sahalarda onları kollayarak ve pozitif davranarak aradaki fark ve uçurumun daha de açılmasını sağlamak için yeni siyasi ve ekonomik tedbirleri almaktadır.
Aralık/ 2005’de 10“Şinjiang gazetesi” ne demeç veren Doğu Türkistan’da konuşlu Bingtuan ( Sözde İnşaat ve Üretim ordusu)’in Başkomutanı Zhangchingli Bingtuan’a bağlı Tarım Ordusu’nun 2004 yılı ortalama milli gelirinin 11.780 Yuan( 2 bin $) olduğunu açıkladı. Sayıları 3 milyonu aşkın göçmen etnik Çinli’yi bünyesinde barındıran Bingtuan adındaki bu silahlı Milis ve yarı Sivil Ordu, günümüzde Doğu Türkistan’ın en verimli topraklarını gasp ederek yerleşmiş durumdadırlar. Aynı gün Hoten Gazetesi bölgedeki çiftçilerin gelirlerinin geçen yıllara göre çok arttığını 2004 yılında Hoten çiftçisinin ortalama milli gelirinin, 890 Yuan’a( 150 $) ulaştığı “müjdesini” vermiştir. Şihanze deki bir Çinli çiftçi ile Hoten’ deki bir Uygur çiftçinin milli geliri arasındaki fark tam tamına 113,4 kattır. Günümüzde ise bu fark daha derinleşmiş olup,Uygur Çiftçilerin yaşamı çok daha kötü durumdadır. Çin’in sözde eşit vatandaşları olan Uygurlar ve etnik Çinliler ,Çin devleti tarafından biri efendi,diğeri ise köle durumuna düşürülmüştür.Uygurlar yoksul ve mutsuz,etnik Çinli göçmenler ise,zengin ve mutlu vatandaşlar yapılmıştır. Bir arada barış içinde yaşaması gereken bu iki etnik toplum Çin devleti tarafından bilinçli bir şekilde bir birlerine düşman edilmiştir. Çin yönetimi’nce bir birlerine hasım ve düşman olarak düzenlenen bu iki toplum arasındaki anlaşmazlıklar bu fark yüzünden önce etnik tartışmalara ve ardından etnik çatışmalara dönüşecektir. Bu topraklar Çinli yöneticiler tarafından sinsice ve ustaca tuzaklanarak sonsuza dek kan dökmeye müsait hale getirilmiştir.
Bölge diktatörü Zalım Vang Lo Çuven Çin anayasası,Özerk bölge yasaları ve tüm Çin yasalarını ve kararlarını çığneyerek ve ayaklar altına almak sureti ile Uygurlara zulmederken, aynı zamanda Uygurlara bir “İyilik “ de yapmıştır. Bu ise, Çin Milli zulmüdür. Çin milli zulmü Uygurların uyanmasında çok büyük rol oynamış ve dinamik itici güç olarak milletin ruhuna yansımıştır. Diktatör Vang,17 yıllık mutlak iktidarı esnasında Uygurların Tabur,Bölük ve Manga’lara ayrılmamış silahsız, fakat, savaşmaya hazır bir Orduya dönüşmesini sağlayarak Doğu Türkistandan ayrılmış ve defolup gitmiştir.
Çin milliyetçiliği ile büyük Han şövenizmini sürekli besleyebilmek için düşman tanımlanan ve hasım olarak yaratılan Uygurlar, günümüzde Çin’in kucağındaki bir bombaya dönüşmüştür. Doğu Türkistan, çakılan bir tek kibrit ile, ateş denizi haline gelebilecek veya sonsuz bir kuru ormana veya yanmaya hazır petrol denizi haline getirilmiştir.
Çin,kendi ihtiyacı için yaratıp beslediği ve şu an PATLAMAYA HAZIR kucağındaki bu bombayı etkisiz hale getirmek telaşına kapılmış ve ne yapacağını bilemez şaşkın bir duruma düşmüştür. Zenginlik denizinde boğularak can çekişmekte olan bu Uygurlar,Türkiye-Çin arasında köprü mü olacak,veya bu köprüyü havaya uçuracak dinamit mi ?
Bu Çin’ in düşünmesi gereken meseledir.
Kaynaklar:
1. 站在大发展的历史节点
http://www.hbnews.net/xwsq/jryw/2010/05/300527_3.shtml
2009年,由新疆生产或传输的油气总量达到5445万吨,占全国能源供应总量的1/4左右
http://finance.ifeng.com/news/20100429/2129521.shtml
Etiketler: Çin » Dünya » Görüş Yorum » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » Siyaset
BENZER HABERLER